Kemal BÜLBÜL
Aleviler parti mi kuruyor? diyorlar 'Nasıl Bir Türkiye İstiyoruz?' kitapçığını okuyanlar.
Kimileri de 'Alevi partisi kurulacak' diyor. Cümlenin devamı şöyle bitiyor 'Sakın haaa! Alevi partisi olur mu?'
1960'larda kur(dur)ulan TBP (Türkiye Birlik Partisi) ve 1990'larda kur(dur)ulan BP (Barış Partisi) kastedilerek 'Alevi partisi kurulursa sonucu böyle olur' diyorlar.
Gerçekte Aleviler Alevi partisi mi kuruyorlar? Veya Alevi partisi kurulabilir mi? Kurulmalı mıdır?
Aleviler Alevi partisi kurmak için çalışmıyorlar ama birileri çıkıp 'Biz Alevi partisi kurmak istiyoruz' diyebilir. Ve bu demokratik bir haktır. Ancak, Alevi partisinin ne kadar gerekli olup olmadığı, Türkiye'deki demokrasi sorununa çözüm olup olmayacağı ayrı bir tartışma konusudur.
Aleviler Türkiye'de tıkanan, yıpranan ve toplumsal sorunlara çözüm bulmanın bir aracı olmaktan öte kendisi bir sorun olan siyaset kurumuna kendi demokrasi bilinçleri ile çözüm bulmak niyetindeler.
Hani devletin akıldaneleri Aleviler için 'Siz Cumhuriyet ve laikliğin güvencesisiniz' derler. Şimdi Aleviler diyor ki; 'Biz Cumhuriyetin ve olmayan laikliğin güvencesi olduk ama Cumhuriyet bizim güvencemiz olmadı. Osmanlı'dan sonra nefes alacağımızı sanıyorduk. Ama dergah ve ocaklarımız kapatıldı. Cemlerimizi jandarma bastı, dedelerimiz yerlerde sürüklendi. Hakarete, baskıya uğradık. Bununla kalsa... Koçgiri'de, Dersim'de katliama uğradık. Maraş, Çorum, Sivas, Malatya, Madımak, Gazi...'
Bütün bunların hesabını kim verecek? Sakın haaa! Öyle 'Eski yaraları kaşımayın' teranelerini Aleviler yutmazlar. Bütün bu yapılanlar göstermelik 'açılım' seremonileri ile geçiştirilemez. Devlet Alevilerden özür dileyecek...
Aleviler sadece Alevi sorununun değil, Türkiye'de var olan tüm sorunların demokrasi ile çözüleceğine inanıyorlar.
Demokrasi... Çoğulculuk, çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı Laik, Demokratik Türkiye...
Laik, Demokratik Türkiye için yapılması gereken en belirleyici ve yaşamsal çalışma yeni bir anayasa olacak.
Oysa 'açılım açılım' diyen hükümetin ufkunda anayasa değişikliği diye bir konu yoktur ve yakın gelecekte de olabilecek gibi görünmüyor.
İşte bu sebeplerden dolayı Aleviler siyaset yapmak istiyor.
Alevilerin tek derdi kimlik ve inanç sorunu değil elbette.
Kürt sorununun toplumsal barışa hizmet edecek demokratik bir yöntemle çözülmesi...
İşsizlik, yokluk, yoksulluk, açlık...
Erkek egemen maganda toplum ve siyaset yapısı...
Gençlik ve özerk demokratik üniversite...
Çevre sorunu...
Laik, demokratik bilimsel bir eğitim sistemi...
Sosyal devlet...
Sağlığı tehdit eden sağlık sistemi...
Alevilerin ne çok gerekçesi varmış parti kurmak için!
Bütün bunlara bakarak Aleviler laiklik ve demokrasiden sorumluluk duyan, toplumsal barış için demokrasi mücadelesi yürüten demokrasi güçlerine;
Bir olalım, iri olalım, diri olalım diyerek birlik çağrısı yapıyorlar...
Sıraladığımız sorunları tüm demokrasi güçleri sahipleniyor.
Birlik olmak gerektiğini de tüm demokrasi güçleri söylüyor.
Peki, bir araya gelmenin engeli nedir?
Onu da önümüzdeki dönemde göreceğiz.
Alevilerin derdi bu kadar çok partiye yeni bir parti katmaktan öte, laik, demokratik Türkiye'yi yaratacak bir siyasal güç oluşturmak...
Kemal BÜLBÜL
Günlük Gazetesi - 02.10.2009