BATTAL YILDIRIM / Evrensel
Hızır Paşa’nın sofrasına oturmayacağız; haklı mücadelemize devam edeceğiz, çünkü bizim soframız Pir Sultan Abdal sofrasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi ideolojisinin altı okundan birinin laiklik olmasına rağmen, ülkede uygulamada çok büyük farklılıklar bulunmaktadır. Türkiye’de seçimle iktidara gelen her parti; laikliği, adaleti, demokrasiyi kendi çıkarlarına göre uygulamıştır, hatta değiştirmiştir. Bunun sonucu olarak ülkede bazı kavram ve terimlerin gerçek anlamları kaybolmuştur. Bunların başında laiklik gelmiştir. Türkiye’de kağıt üzerinde yazılı olan laiklik, Mustafa Kemal Atatürk’ün fiili olarak uygulanan anlayışından çok uzaktır ve çıkar odaklarının elinde oyuncak olmuştur. Laiklik anlayışı, konjonktüre ayak uydurmuş iktidara göre değişmiştir, fakat hiçbir anlayış biz Alevileri tatmin etmemiştir.
Bu topraklarda bin yıldır yaşayan Aleviler, yine bu topraklarda en çok zulüm ve katliam görmüş topluluktur. Ülkenin çimentosu olmasına karşın Osmanlı zamanında kuyulara atılan, Yavuz zamanında kılıçtan geçirilen, yine Aleviler olmuştur. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında Atatürk’ün en büyük destekçilerinden biri Lolan ve Hormek aşiretleridir. Aleviler kendi inançlarının sağladığı demokrasi, adalet, eşitlik ve hoşgörünün yardımıyla Cumhuriyet ve laikliği benimsemiş, hatta savunucuları olmuşlardır; fakat demokrasiye geçişle birlikte, Alevilere yönelik katliamlar devam etmiştir. Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi Mahallesi katliamları, bu vahşeti ve bağnazlığı yaşayan şahitleriyle hâlâ hafızalardaki yerini korumaktadır.
Demokrasiyle beraber partilerin Alevilere bakış açısı oy deposu yönünde değişmiştir. Alevilerin Cumhuriyet’e, laikliğe ve Atatürk’e olan duygularını en çok sömüren parti de Atatürk’ün partisi olduğunu iddia eden CHP’dir. CHP yıllardır Alevileri çantada keklik görmüştür, fakat artık Aleviler bilinçlenmiştir. Bu siyaset etiğine sığmayan davranışlar sonucu Aleviler sandıklardan soğumuştur, bunun sonucunda da sol ve sosyal demokrat partilerin oylarında gözle görülür bir düşüş yaşanmıştır. Aleviler hâlâ sandığa soğuk bakmaktadır.
CHP’nin yıllardır yaptığını, çoğu zaman diğer partiler de denemiştir, bazıları kısmen de olsa fayda sağlamıştır fakat sürekli olmamıştır. Alevilerden oy almaya çalışan bir parti de AKP’dir. AKP süslü açılımlarıyla Alevileri etkilemeye çalışsa da, etkili olamamıştır. Muharrem orucunu istismar etmeye kalkmıştır, hiçbir Alevi dernek veya vakfa destek vermemiştir. Bunun üzerine, işçi hareketinde olduğu gibi yok edemediği sendikaların karşısına nasıl kendi sendikasını kurduysa, muharrem orucunda da kendi Alevi derneğini kurmuştur ama hiçbir Alevi yurttaş bu oyuna gelmemiştir. Bütün her şeye rağmen sandık hâlâ Alevi halkına çok uzaktır, bazı Aleviler memnuniyetten değil mecburiyetten CHP’ye oy vermektedir.
Aleviler, toplumsal tepkilerini güvendikleri dernek ve sivil toplum kuruluşlarında toplamıştır. Bu birikim, 8 Kasım’da sel olup akacaktır. Yüz binlerce Alevinin Kadıköy’de oluşturacağı selde birçok bürokrat, siyasetçi, yobaz boğulup gidecektir. Hedefimiz, Büyük Alevi Mitingi’nde en kalabalık kitleyi yakalamaktır; çalışmalarımız bu yönde devam etmektedir, günlerdir bu mitinge hazırlanıyoruz. Umuyoruz ki, bu mitingden sonra yöneticilerin adımları samimi ve verimli olacaktır, biz bunu başaracağımıza yürekten inanıyoruz. Alevilerin istekleri kesin ve nettir. Bunlar: Cemevlerinin yasal statü kazanması, zorunlu din derslerinin kaldırılması, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması ve eşit yurttaşlık hakkıdır. Aleviler bu istekleri için çaba sarf etmekte ve azim göstermektedir. Gün gelecek Aleviler her platformda örgütlenmelerini tamamlayacak... Bunun sonucunda da hem Meclis’te temsil edilecek, hem bürokraside yönetici düzeyine ulaşacaktır. İsterlerse vali olabilecek, isterlerse general olabilecek, isterlerse başbakan olabileceklerdir. Alevi toplumu bunu başaracak güce ve potansiyele sahiptir. Alevilerin yolu açıktır, kılavuzu bellidir. Ne olursa olsun Aleviler haklarından feragat etmeyecek, hedeflerinden sapmayacaktır. Bazı çıkarlar için Hızır Paşalar sofrasına çağırsa da, biz Aleviler hiçbir zaman Hızır Paşa’nın sofrasına oturmayacağız; şartlar ne kadar kötü olursa olsun haklı mücadelemize devam edeceğiz, çünkü bizim soframız Pir Sultan Abdal sofrasıdır. Göreceğimiz güzel günler yakındır, o güzel günleri görmeden gözlerimizi kapatmaya niyetimiz yoktur.
BATTAL YILDIRIM
Sivas Kangal Dereköy Derneği Yönetim Krl. Üyesi
EVRENSEL - 05 Kasım 2009