Mehmet ALTAN / STAR
‘Sevmeyenin terk etmesi yerine, öncelikle bizi ona sevdirecek, beraberliğimizi saydıracak bir yaklaşımın hákim kılınması bizim siyaset anlayışımızın vazgeçilmezlerindendir.’
Bir zaman önce... Bu cümleyi en çok kime yakıştırırdınız? Ya şunu:
‘Büyük Türk milletini meydana getiren muhteşem beşeri varlığın bir bölümünün Alevi İslam inancını benimsediği ve bu kardeşlerimizin inanç ve kültür temelli bazı sorunları, sıkıntıları ve beklentileri olduğu bir gerçektir.’
‘... Alevi kardeşlerimizin sorunlarının çözümü için, bu konuda ‘karşılıklı anlama ve anlaşılma’ süreci başlatılmasına katkıda bulunmaya samimiyetle hazırız.’
Hayır...
Bunları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ya da AK Partili birisi değil, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Salı günkü grup toplantısında söylüyor...
* * *
Tutarsızlıkların şahını...
İlkesizliğin en pervasızlığını oynayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da ‘çarşafa’ yönelik açılımını şöyle açıklıyor:
‘Bunlar bir mizansen değildir.
Ortalığa mesaj verelim diye bir arayışa girmişiz, onun üzerine bu sonuçlar çıkmış değildir.
Tamamen bazı vatandaşlarımız kendi özgür iradeleriyle, CHP’ye girmek üzere başvurdular, ‘Bir tören yapacağız, girecek olanların bir kısmının başı örtülüdür, türbanlıdır, hatta çarşaflıdır. Biz Erzurum kökenliyiz, ailelerimizle birlikte gireceğiz, bizi kabul eder misiniz’ dediler.
Arkadaşlarım bana sordu, ‘Ya böyle şey olur mu? Elbette, başımızla beraber’ dedim.
Yasalara uygun yaşayan her insan, kılığı kıyafeti, kültürü, inancı, mezhebi, yaşam biçimi ne olursa olursun başımızla beraber, elbette CHP’de yeri vardır.’
* * *
Devlete karşı topluma...
Yasağa karşı özgürlüğe...
Ankara’ya karşı Türkiye’ye...
Merkez’e karşı çevreye...
Kemalizm’e karşı demokrasiye...
Yerelliğe karşı evrenselliğe...
‘Ankara Kriterlerine’ karşı ‘Kopenhag Kriterlerine’...
Yalana, dolana, talana karşı dürüst bir saydamlığa...
Ve kısaca...
İnsana, bireye, vatandaşa...
Onun ‘özgürleşip zenginleşmesine’ sahip çıkan, siyasette de şampiyon oluyor...
Başa güreşiyor...
Tersini yapan da yerlerde sürünüyor.
Kim nasıl yırtınırsa yırtınsın...
Formül bu...
* * *
AK Parti epeydir kendini 22 Temmuz’da yüzde 47’lik bir oyla başarıya taşıyan bu formülden uzaklaşmış gözüküyor...
Onun için de patinaj yapıyor...
Umutları tüketiyor.
Üstelik kapıyı pencereyi yıkarak içeriye dalmakta olan ekonomik krizin bir kaç ay sonra zirveye çıkacak olan yakıcı etkilerini düşünün...
Bunun da siyaseti ve mevcut tabloyu çok derinden etkilemesi kaçınılmaz...
Statükocu Ankara siyaseti, kokuyu aldı...
Baktılar ki AK Parti Ankaralaşıyor, devletleşiyor, merkezileşiyor...
Vücut çalımı ile doğacak boşluğa aday olmak için ısınma hareketlerine başladılar.
* * *
Doğrusu ‘ilkesiz’ de olsa...
Siyasi bir peynir fareliğine de benzese...
Yerel seçim zorlamasıyla gündeme de gelse...
MHP ve CHP’nin vücut çalımlarından hoşnutum...
Neden mi?
Çünkü AK Parti’nin sağırlaşmış görünen kulakları ancak bu sesi algılar...
Siyasetçi için ilke değil, iktidar önemli çünkü...
* * *
Nitekim...
Önceki gece trafikle boğuşurken...
Radyodaki bir konuşma dikkatimi çekti:
‘Milliyetçilik, ayrım yapmak, dışlamak, karşı çıkmak değil. Milliyetçilik işte istihdam oluşturmak, yatırım yapmaktır, yatırımların önünü açmaktır.
Ülkemizi, milletimizi zenginleştirmektir. Ülkemizi bir cazibe merkezi haline getirmektir.
Bu yatırımlar Türkiye’de istihdama, ihracata, fabrikalara, tesislere, ticarete dönüşüyor. Bir sektöre yapılan yatırım onlarca yan sektör üretiyor, büyütüyor, canlandırıyor. Bizler bu tartışmalara asla kulak asmıyoruz. Yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Yatırım ortamını iyileştirmek için mümkün olan her şeyi devreye alıyoruz...
...Avrupa Birliği perspektifini güçlendirerek yolumuza devam ediyoruz, devam edeceğiz...’
Meğer Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nde konuşuyormuş...
Sanki eski Erdoğan gelmiş gibiydi...
Kendi kendime ‘hayrola’ dedim...
MHP ile CHP’nin etkisi miydi acaba?
İşte demokrasi böyle bir şey, sadece seçimler bile partileri hizaya sokabiliyor.
* * *
Sıkı bir alternatif çıksa...
Bir umut, AK Parti de kendine gelebilir...
Gelse, kendisi için de memleket için de iyi olur.
Mehmet ALTAN
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy50467 = 'mehmetaltan' + '@';
addy50467 = addy50467 + 'stargazete' + '.' + 'com';
var addy_text50467 = 'mehmetaltan' + '@' + 'stargazete' + '.' + 'com';
( '' );
50467 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
STAR - 21 Kasım 2008