Müslümanlar için alkol içilmesi günah ve yasaktır. İslam'ın tüm mezhep ve yorumlarında alkol kaçınılması gereken, birçok kötülüğün anası olarak tanımlanır.
(Ey iman edenler, içki, kumar, putlar, fal okları şeytanın necis işleridir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumar ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık hepiniz vazgeçin!) [Maide 90,91]
Alevilik'te ise içki yasak değildir.
Alkol içilmesi, yapılmaması gereken davranışlardan değildir.
Alkol(şarap) birçok Alevi deyiş, şiir ve söylencesinde ''ehil olana(Alevi'ye) helal, ehil olmayana(Müslüman'a) haram'' olarak ifade edilmiştir:''
Ehline helâldir, naehle haram; biz içeriz bize yoktur vebali. Sen münkirsin sana haramdır bade, bekle ki içesin öbür dünyada''
Alevi inancına göre öğretinin temelini oluşturan ''Kırklar Cemi''nde bade içilmesi, esasen bade ve alevi felsefesi arasındaki ilişkiyi açıklamaktadır. Anadolu ve İran dergâhlarında, Hassan Sabbah'ın Alamut kalesi ve dergahlarında ve birçok cem ve Alevi ibadetinde bade içildiği bilinen bir gerçektir. Bu gün hala bu gelenek kimi ibadetlerde görülmektedir. Alevi inanç adamları da dâhil olmak üzere, bu inanca sahip insanlar alkol içmek konusunda bir beis görmemektedir ve alevi toplumunda alkol içmek yaygın bir alışkanlık olarak görülmektedir.
''Ey zahit şaraba eyle ihtiram, insan ol cihanda bu dünya fani
Ehline helaldir, na ehle haram; biz içeriz bize yoktur vebali
Sevap almak için içeriz şarap, içmezsek oluruz düçar-ı azap
Senin aklın ermez bu başka hesap, meyhanede bulduk biz bu kemali.
Sen münkirsin sana haramdır bade, bekle ki içesin öbür dünyada
Bahs açma Harab-i bundan ziyade, çünkü bilmez haram ile helali.''
(Harabi)
Ramazan ayında meyhanelerin kapalı olması nedeniyle alkol içmenin sıkıntısını yaşayan Fuzuli, bu durumu şu şekilde dile getirmiştir:
''Ramazan ayında kadeh güneşi doğmuyor ey tanrım
Bizim için bu ne beladır, bu ne kara gündür
Gül renkli şarabı bayram ayına değin bekleye bekleye
Neredeyse gözümüze kara su inecek''
(Fuzuli)
''Bizlere ne lazım teşbih seccade, düşmez elimizden daima bade
Defevvuk etmişiz bazrı belada, eyüp peygambere meydanımız var''
(Rindi)
''Namaz ile Allah kanar zannetme, hac ile peygamber anar zannetme
Sarhoş cehennemde yanar zannetme, bir gün meyhaneye gel de öğüt ver''
(Şems-i Yastıman)
''hakka giden gerçek yolu, bulana cennet gerekmez, sakinin elinden dolu(bade) alana cennet gerekmez''
(Derviş Kemal)
''Softalar haram demiş bu aşkın şarabına, ben doldurur ben içerim, günah benim kime ne''
(Seyit Nesimi)
Alevi yerleşim alanları bazında bir örnekleme açısından; Alevi nüfusun yoğun olduğu Malatyanın Arguvan ilçesine gitmek için yapılan yol tariflerinde ''yol kenarındaki Rakı ve Bira şişelerinin izlenilmesi'' tembih edildiği bilinir.