Zorunlu din derslerinin kaldırılması talebiyle Ankara'nın Sakarya Caddesi'nde 24 saatlik oturma eylemi yapacak olan Aleviler, polisin meydana soba ve battaniyeleri sokmaması nedeniyle soğuktan korunmak için halay çekti.
Ankara'nın Kolej meydanında sabah saat 10.00'da başlayan yürüyüş sonrasında Kızılay'a geçen 5 bine yakın Alevi, burada eyleme başladı. Öğlen saatlerin semah gösterileri ile başlayan eylem, havanın kararmasıyla birlikte yerini halay ve Türkülere bıraktı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı eylem alanında, Polis Ankara'nın soğuğundan korunmak için meydana soba ve battaniye sokmak isteyen Alevilere izin vermedi. Yarın saat 12.00'ye kadar sürecek eylem nedeniyle Aleviler soğuktan korunmak için bir araya gelerek, Türküler eşliğinde halay çekiyor.
Öte yandan Alevi yetkilileri, polislere hitaben yaptığı açıklamada, "Kerbela sıcağına dayandık, Madımağın yakılmasına dayandık, burada bir gece soğuğa da dayanırız. Kimse bizi bu haklı mücadelemizden vazgeçiremez. Baskılara asla boyun eğmeyeceğiz" dedi.
Haberx.com - (ANKA) - 09.10.2010
Aleviler zorunlu din derslerine karşı oturma eylemi başlattı
Türkiye'nin çeşitli illerinden yola çıkarak 9 Ekim sabahı Ankara'da buluşan Alevi örgütleri, zorunlu din derslerinin kaldırılması talebiyle Sakarya Caddesi’nde 24 saatlik oturma eylemi başlattı. Alevi emekçilerinin protestoları sürerken sermaye hükümeti ise bildiğini okumaya devam ediyor.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin (PSAKD) çağrısıyla Ankara'da buluşan yüzlerce Alevi, yoğun polis ablukası altında Ankara Kolej Meydanı'ndan Kızılay'a yürüdü. Ziya Gökalp Caddesi'nde yapılan basın açıklamasında konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Fevzi Gümüş, zorunlu din derslerinin kaldırılması için onlarca yıldır mücadele verdiklerini belirterek, "12 Eylül anayasasının ürünü olan zorunlu din dersleri uygulaması Alevi çocuklarının asimilasyonuna neden oluyor. AİHM kararı diyor ki, 'bu uygulama bu haliyle Alevi çocukları için ihlaldir.' AKP hükümeti AİHM'in aldığı kararı 3 yıldır uygulamayarak hukuksuzluk sergiliyor" dedi.
Bugünlerde türban konusunun tartışıldığını ifade eden Gümüş, "Madem inanç özgürlüğünden bahsediyorsunuz, gelin bizim haklarımızı da teslim edin. İnanç özgürlüğü diyenler, neden Alevi köylerine zorla camii yapıyor. Biz bu uygulamaları kırarak, buradan Alevilerin baskı altında tutulmaması için ilk adımı atıyoruz" dedi.
Erbil protesto edildi
Bir televizyon programında "Bunlar mum söndürme oynuyorlar" ifadelerini kullanan Mehmet Ali Erbil'e de tepki gösteren Gümüş, "Densizin biri televizyon programından Alevilere hakaret ediyor. Bu cesareti Başbakan ve onun zihniyetindeki insanlardan alıyor. Sanmayın ki bu Alevilere olan ilk ve son hakaret. Ama biz bunun hesabını soracağız" dedi. Bazı eylemciler, Mehmet Ali Erbil'i protesto için, "Felek Çarkı" yazılı dövizler açtı.
Ankara polisi sahnede
Alevilerin eylemi devam ederken, sermaye devletinin polisleri eylemi provoke etmeye yönelik anonslarını devreye soktu. Basın açıklaması sırasında bir polis amiri kolluk güçlerine, "suç unsuru oluşturabilecek, her türlü belge ve bilgiyi toplayın. Katılımcıların adlarını not edin. Atılan sloganları ve yapılan konuşmaları harfi harfine kaydedin" diyerek seslendi.
Oturma eylemi başladı
BDP Dersim Milletvekili Şerafettin Halis, KESK Genel Başkanı Sami Evren, EMEP ve ÖDP yöneticileri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi-Bektaşi Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Alevi Kültür Dernekleri temsilcilerinin de yer aldığı kitle, basın açıklamasının ardından Sakarya Caddesi'nde toplandı.
Burada, Alevi örgütlerinin temsilcilerinin yanısıra Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, KESK Genel Başkanı Sami Evren ve BDP Dersim Milletvekili Şerafettin Halis de kitleye seslendi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez yaptığı konuşmada, Alevilerin sorunları için Kasım ayında Dünya Alevi Kurultayı’nı toplayacaklarını belirtti.
Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç ise, Alevilerin zorunlu din dersi uygulamasının kaldırılması talebinin açık ve anlaşılır bir talep olduğunu dile getirdi. Bu uygulamanın insan haklarına aykırı olduğunu kaydetti. Kılıç, bu uygulamada ısrar etmenin 12 Eylül anayasasında ısrar anlamına geldiğini söyledi.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız ise yaptığı konuşmada türban tartışmalarına değindi. Balkız, “Kimse kendine demokrat olmasın” diyerek, otuz yıldır alevi çocuklarının zulüm altında olduğunu söyledi.
KESK Genel Başkanı Sami Evren de, “Bir devlet din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına almaması ve anadilde eğitim hakkını yasaklaması, o devletin anayasasının toplumla kavgalı olduğu gösterir” açıklamasında bulundu.
BDP Dersim Milletvekili Şerafettin Halis ise Kürtlerin, Alevilerin, emekçilerin ve tüm farklı kesimlerin güçlerini birleştirmek zorunda olduğuna dikkat çekerek, “Biz Aleviler, zorunlu din dersine karşı AKP hükümetine boykotla cevap olmalıyız” dedi.
Boyalı saldırı
Konuşmaları takiben semah gösterisi gerçekleştirldikten sonra, 24 saatlik oturma eylemi başlatıldı.
Oturma eyleminin başlamasının ardından eylemin yapıldığı yerde bulunan bir binadan yabancı bir cisim fırlatıldı. Bir dersanenin binasından, Alevilere sözlü ve el işaretleriyle hakarette bulunan gençler yabancı bir cismi kitlenin üzerine fırlattı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) zorunlu din derslerinin kaldırılmasına yönelik davayı kazanan Aleviler, Ankara'daki oturma eyleminin ardından İstanbul ve İzmir’de de çeşitli eylemlilikler gerçekleştirecekler.
Daha sonra din derslerine karşı toplu davalar açacak olan Alevi emekçiler, zorunlu din derslerinin kaldırılması için il milli eğitim müdürlüklerine de başvuracaklar. Alevilerin Ankara'da başlattıkları oturma eyleminin talepleri arasında "Diyanet kapatılsın", "Cemevlerine yasal güvence verilsin", "Madımak müze olsun" talepleri de yer alıyor.
“Alevi açılımı” kaldığı yerden...
Aleviler zorunlu din dersine karşı oturma eylemi başlatırken, sermaye hükümetinin “Alevi açılımı”nın koordinatörlüğünü yürüten Devlet Bakan Faruk Çelik ise yeni din dersi kitapları için çalışmaların son aşamaya geldiğini söyledi.
Ankara'daki oturma eylemini, “Gerek yargıda gerek siyasi anlamda tartışılan konunun dışında bir yaklaşım” olarak değerlendiren Çelik, yalan ve ikiyüzlülük dolu açıklamalarına şu sözlerle devam etti:
“Alevi kardeşlerimizin sorunları bizim iktidarımız zamanında ele aldı. Bizim görevimiz taleplerini yerine getirmek. Oturacaklar mı otursunlar, yürüyecekler mi yürüsünler. Demokratik ülkede bunları çok doğal karşılıyoruz, ancak ’hiçbir şey yapılmıyor’ türündeki yaklaşımları da, ’Yürüdük bu hakları aldık’ sözlerini de doğru bulmuyorum. Siz yürüyün talepte bulunun ama bilin ki, yönetim olarak biz dersimize çalışıyoruz ve takvim içinde sorunları çözeceğiz.”
Kızılbayrak - 09.10.2010