Birincisi 9 Kasım 2008 tarihinde Ankara’da, ikincisi 8 Kasım 2009 tarihinde İstanbul Kadıköy Meydanı’nda gerçekleştirilen ve yüzbinlerce Alevinin biraraya geldiği “Ayrımcılığa Karşı Eşit Yurttaşlık Hakkı” mitinglerinin devamı niteliğinde yapılacak üçüncü büyük miting 6 Mart 2011 tarihinde İzmir’de gerçekleştirilecek. 2010 Eylül-Ekim aylarında Ankara, İstanbul ve İzmir’de gerçekleştirdikleri 24 saatlik oturma eylemlerinin ardından Aleviler bu kez İzmir’de alanlara çıkacak.
6 Mart Pazar günü saat 11.00’de Cumhuriyet Meydanı’nda toplanacak olan binlerce kişi Gündoğdu Meydanı’na yürüyecek. Meydandaki miting programında Suavi, Ferhat Tunç, Sabahat Akkiraz gibi sanatçılar da sahne alacaklar.
TMMOB’den destek
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) çatısı altındaki Alevi örgütlerinin mitinge yönelik hazırlıkları sürerken Türk Mühendis ve Mimar Odaları (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, 6 Mart`ta İzmir`de gerçekleştirilecek Alevi mitingi öncesi bir basın açıklaması yaptı. TMMOB’nin, Alevileri yalnız bırakmayacaklarını belirten Soğancı Alevilerin taleplerini sahiplendiklerini söyledi. Ayrıca, ilerici ve devrimci güçler de 6 Mart günü İzmir’de gerçekleştirilecek mitingde yerlerini alacaklar.
Mustafa Can: Herkesi mitinge davet ediyorum
İzmir mitingi öncesinde, yürütülen hazırlıklar ve 6 Mart mitinginin anlamı üzerine Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Can’ın görüşlerini aldık.
“Mitingi toplumsal muhalefetle beraber yapmak için yola çıktık”
“Alevilerin talepleri çok nettir. 2008 ve 2009’da söylediklerimizi tekrar ediyoruz. ‘Zorunlu din dersleri kaldırılsın’, ‘Hacı Bektaş sahipleri inanç merkezine verilsin ve orası müze olmaktan çıkartılsın’, ‘Cemevlerine yasal statü kazandırılsın’, ‘Eşit yurttaşlık hakkı’, ‘Madımak müze olsun’ taleplerini dile getiriyoruz” sözleriyle mitingin taleplerini aktaran Can, İzmir mitinginin önemini ve geçmiş yıllarda gerçekleştirilen Alevi mitinglerinden farkını şöyle açıklıyor:
“Bugün biraz daha farklı bir şey yapıyoruz. 2008 ve 2009’da yapılan mitingler Alevi mitingleriydi. Alevilerin başını çektiği ve baştan sona kadar ‘Alevi kokan’ mitinglerdi. Bu mitingi ise, bu taleplerin (özellikle önümüzdeki genel seçimlerin ana gündeminin anayasa olacağını biliyoruz) bu ülkenin diğer ezilenlerinin, mağdurlarının taleplerinden farklı olmadığı tespitini yaparak toplumsal muhalefetle beraber yapmak için yola çıktık. Bu mitingin kurgusu da budur. Biz de çalışmalarımızı ve hazırlıklarımızı Türkiye’nin dört bir yanında bu şekilde yürütüyoruz.”
“Talebi karşılamakta zorlanıyoruz”
Can, mitinge yönelik hazırlıklara ilişkin bilgilendirme yaparak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Özellikle İstanbul’da inanılmaz bir talep var. Örgütlü-örgütsüz bir sürü insan telefonuma ulaşarak başvuruda bulunuyor. Sadece benim değil, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Alevi Kültür Dernekleri ve diğer örgütlerimize de yoğun bir talep var. İzmir mitingine gitmek isteyenlerin taleplerine yanıt vermekte zorlanıyoruz. Araba tutmakta zorlanıyoruz. Çeşitli kurumlardan, demokratik kitle örgütlerinden ve belediyelerden araçlar talep ediyoruz. Bu yoğun ilgiyi karşılamaya çalışıyoruz”
“Toplumsal muhalefetle buluşulmalı”
Mitingin anlamına ve hedeflerine ilişkin vurgular da yapan Mustafa Can, Alevilerin taleplerinin Türkiye’deki toplumsal muhalefetin talepleriyle örtüşmesi gerektiğinin altını şöyle çiziyor:
“İyi bir şey yaptığımızın farkındayız çünkü Alevilerin talepleri tek başına Alevilere ait değildir. Alevilerin talepleri Türkiye’deki toplumsal muhalefetin talepleriyle örtüşen taleplerdir. Dolayısıyla biz taleplerimizi toplumsal muhalefetle örtüştüremezsek, buluşturamazsak, ortak bir mücadele hattı öremezsek yalnız kaldığımızda yenileceğiz. O yüzden bu mitingi, Türkiye’deki toplumsal muhalefetle Alevilerin taleplerinin buluştuğu, hedeflerinin çakıştığı bir miting olarak algılıyoruz”
“İzmir mitingi Ortadoğu halklarına selam çakacak”
ABF Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Can, mitinge yönelik yoğun ilginin nedenini ise Ortadoğu halklarının yaktığı isyan ateşiyle bağlantısını kurarak şöyle açıklıyor:
“ABD Ortadoğu’yu yeniden dizayn ediyor. Halkları küçük gören, halkları yok sayan anlayışlara Ortadoğu halkları yanıt veriyor. Bu halkların çok ciddi olarak bir siyasal önderliğe ihtiyaçları var. Eğer önlerine ekol koyamazsak emperyalizm bu halkları teslim alacak. Aslında Ortadoğu bize bir mesaj veriyor. “Bu halkları koyun gibi görmeyin, göbeğini kaşıyan adam gibi bakmayın” diyor. Bu halklar bıçak kemiğe dayandığı gün sokağa çıkmasını da bilir, ırkçı faşist yapıları derdest etmesini de bilir. Önemli olan bunlara önderlik etmek, önüne hedef koymaktır. Bugün için, Alevi Bektaşi Federasyonu’nun hedefi kesinlikle AKP değildir, olmamalıdır. AKP gitse yerine MHP veya başka bir parti gelir. ABF’nin karşıtlığının, sistemin kendisine yönelmesi gerekir. Böyle bütünlüklü bakmalıyız ve toplumsal muhalefetle bütünleşmeliyiz. Bizim şubelerimize, derneklerimize ve bize bağlı kuruluşlara her türden insan geliyor ve İzmir’e gitmek istediklerini söylüyorlar. Örgütlü-örgütsüz her kesimden gelen İzmir’e gitme talebinin bu kadar yoğun olmasının ana nedeninin, Ortadoğu halklarıyla ilintisi var. Bizim halklarımız Ortadoğu’ya bakarak etkilendiler. İzmir mitingi Ortadoğu halklarına selam çakacak bir miting olacaktır.”
“İnsanım diyen herkesi mitinge davet ediyorum”
ABF Genel Başkan Yardımcısı, 6 Mart mitingi öncesinde tüm işçi ve emekçilere şu çağrıda bulunuyor:
“6 Mart İzmir mitingiyle ilgili halkımızdan şunu talep ediyorum. 6 Mart mitingi sadece Alevilerin mitingi değildir. Bu miting, aynı zamanda bir demokrasi mitingidir. Irkçı, faşist, gerici AKP ve bu düzeni böyle devam ettirmeye çalışanlara yanıt verme mitingidir. Kendisini nasıl adlandırırsa adlandırsın “ben insanım” diyen herkesi bu mitinge davet ediyorum. Tüm insanları İzmir’de meşale yakmaya davet ediyorum. Herkes kibritini çaksın gelsin”
Kızıl Bayrak / İstanbul - 02.03.2011