Bu yıl 16-17-18 Ağustos tarihlerinde Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde gerçekleşmekte olan 45. Uluslararası Hacı Bektaş-ı Veli'yi anma etkinlikleri öncesinde Alevi örgütleri arasında yaşanan ayrışma ve tartışmalar devam ediyor.
İlerici Alevi örgütleri, Alevileri muhalif kimliklerinden soyutlayarak devlete ve düzen içi / sağ siyasete yedekleme aracına dönüştürülmek istenen şenlikler öncesinde seslerini yükselttiler. Hacıbektaş Belediye Başkanı emekli asker Ali Rıza Selmanpakoğlu’nun, Alevi örgütlerince seçilen temsilcilere söz vermemesini protesto eden Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, alternatif bir anma programı düzenleyeceklerini açıkladılar.
Alevilerin taleplerini görmezden gelen hatta düşmanca bir tutumla reddeden devlet erkanının ve sağcı politikacıların alaysı şovlarına sahne yapılmak istenen Hacıbektaş etkinliklerinde bu yıl da adet değişmeyince, etkinlikler yine protestolara da sahne oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve eski SHP’li Adalet Bakanı Seyfi Oktay protestolardan nasiplendi.
Selmanpakoğlu’nun Alevi örgütleriyle yaşanan tartışmalar ve etkinlikler süresince gerçekleşen protestolarla ilgili yorumu ise ilginçti. Etkinlikleri devletçi / sağcı politikanın kürsüsü olarak örgütleyen çizginin devamını savunan Selmanpakoğlu, Alevi örgütlerinin itirazlarını ise “politika yapmaya çalışıyorlar” diye eleştiriyor.
Bu yılki anma etkinliklerinde daha çok Atatürk posterli Gül protestoları öne çıkarıldıysa da, cemaatçi/devletçi Alevi örgütleriyle ilerici/sol bir çizgiyi savunan Alevi örgütleri arasında birkaç yıldır beliren ayrımın derinleştiği bir süreç yaşanıyor.
“Demokrasi İstiyoruz !”
Geçtiğimiz günlede yazılı bir açıklama yayınlayan Alevi Bektaşi Federasyonu Alevilerin artık devlet tarafından alay edilmekten bıktığını, artık taleplerini daha etkili şekillerde dile getireceğini ve yerel seçimleri bu açıdan bir fırsat olarak gördüklerini belirtti.
Açıklamada Alevi toplumunun taleplerinin görmezden gelindiği belirtilirken ülke gündemine ilişkin şu satırlara da yer veriliyor: “Zam-zulüm damarınız yine depreşti, elektrik, doğalgaz fiyatları, enflasyon şu düzeye yükseldi, şu kadar gencimiz yine üniversiteye giremedi, şu kadar üniversite mezunumuz yine işsiz kaldı, kaçak kuran kurslarının kaçak binaları altından çocuklarımızın cesetleri çıkıyor, Güngören de bombalar patlıyor, annesinin karnında bebekler bile ölüyor, YÖK üniversiteleri şeriat yuvalarına çeviriyor, Tuzla da işçiler ölüyor, sendikalar tasfiye ediliyor, memleketi imamlar yönetiyor, nehirler, barajlar kuruyor, ormanlarımız yanıyor, Kürdüyle Türküyle Türkiye Halkları barış bekliyor” diyoruz, bundan size ne diyorlar…”
“Bizi kandırmalarına, alay etmelerine izin vermeyeceğiz. Dünyanın eski dünya, Türkiye’nin eski Türkiye, Alevilerin eski Aleviler olmadığını göstereceğiz onlara” denilen açıklamada, son söz olarak yerel seçimlerin bu açıdan bir fırsat olabileceği ifade ediliyor.
Sendika.Org - 18 Ağustos 2008