Atatürkçü Düşünce Derneği Sivas Şubesi, Alevi Dernekleri Federasyonu, Alevi Vakıfları Federasyonu, Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği, Sivas Cumhuriyet Okurları, Eğitim – İş Sendikası Sivas Şubesi ve Sivas Platformu tarafından 2 Temmuz'da okunacak ortak basın metni 2 Temmuz'a ihanetin belgesi olarak tarihe geçecek nitelikte.
Ortak basın metninde; Katliamda yaşamını yitirenlerin sayısı 35 olmasına rağmen, katliamda parmağı olan 2 kişiyide katarak "37 can" ifadesinin kullanılması skandal niteliğinde. Bunu birde isminde ALEVİ ibaresi olan kurumların yapması skandalın boyutlarını arttıryor. Ortak metinde "Sivas Olayları ve Madımak Katliamı" ifadelerinin birlikte kullanılması ise planlı bir katliamın sıradan bir OLAYA indirgenmeye çalışması gayreti olarak gözlerden kaçmıyor. Sivas'ta katledilenlerin yarısının "Alevi olmadığı" gerçeğini yeni keşfeden bu kurumlar katliamın ALEVİLERE, DEVRİMCİLERE, DEMOKRATLARA, AYDINLARA, dönük yüzünü unutturarak akıllarınca "Birlik ve beraberlik" mesajı vermeye çalışıyorlar. Madımak Oteli'ni kamulaştırma yönünde küçükte olsa bir adım atan (!) Devlet Bakanı Faruk Çelik'e teşekkür edilen açıklamada AKP'nin ikiyüzlü ALEVİ AÇILIMI politiklarına ise hiç değinilmiyor. İşte o garip açıklama :
* 17 yıllık akıl almaz duyarsızlığa ve vurdum duymazlığa bir son veren Devlet Bakanlığı yetkilileri ve Sn. Faruk Çelik’e bu çok gecikmiş adımı attıkları için teşekkür ediyoruz.
* Yaşamlarını yitirenlerin yarısı Sünni kökenli yurttaşlarımız olduğu halde, sorunun bir Alevi sorunu gibi algılanmasına da yol açmıştır.
* İnanılmaz bir vahşetle 37 cana malolan bu olayı unutmamak bu ülkenin vicdan sahibi tüm bireylerinin ortak sorumluluğudur.
ORTAK BASIN AÇIKLAMASI
2 Temmuz 1993’te aydın insanlarımıza ve sanatçılarımıza yapılan saldırı, ülkemizin ve insanlığın tarihine bir kara leke olarak girmiştir. 2 Temmuz olayları ve MADIMAK OTELİ katliamının acıları o günden bugüne ülkemizde toplumsal vicdanın önemli yaralarından birisi olmuş, Alevi – Sünni, inanan – inanmayan, farklı siyasi görüşlere sahip her vatandaşın belleğinde yer etmiştir.
Gerek ülkemizin, gerekse Sivas’ın onuruna büyük bir leke süren bu olayda kaybettiğimiz canları anmak, bu insanlık dışı saldırıyı kınamak, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun tüm aydın vatandaşlarımızın ortak tavrı ve davranışı olmuştur.
Madımak olaylarında sadece Aleviler canlarını yitirmemiş, Alevisi Sünnisi ile vatandaşlarımız ve bireysel özgürlüklerimiz saldırıya uğramıştır. MADIMAK gerçeğinin toplumsal tarih ve bellekte yerini alması için 17 yıl boyunca gelip geçen yönetimlerin gayret göstermemiş olmaları, yaşamlarını yitirenlerin yarısı Sünni kökenli yurttaşlarımız olduğu halde, sorunun bir Alevi sorunu gibi algılanmasına da yol açmıştır. Oysa sorun bir Alevi sorunu değil, bir insanlık sorunudur. Sorunun üzerine gitmeyen yönetimler, toplumumuzda daha derin ayrışma, kamplaşma, sürtüşmeler yaratmaya açık bir alan yaratmış, ancak Alevi olan olmayan, tüm Sivaslı ve aydın vatandaşlarımızın gayretleri, sağduyuları ve anlayışları ile sorunun yeni çatışmalara neden olması bugüne dek engellenebilmiştir.
İçinde bulunduğumuz yıl yapılan çalışmalar sonucunda MADIMAK OTELİ’nin kamulaştırılması kararı verilmiş ve kamulaştırma gerçekleştirilmiştir. 17 yıllık akıl almaz duyarsızlığa ve vurdum duymazlığa bir son veren Devlet Bakanlığı yetkilileri ve Sn. Faruk Çelik’e bu çok gecikmiş adımı attıkları için teşekkür ediyoruz. Bu olumlu adımın hemen ardından, zaman geçirmeden MADIMAK’ın toplumsal yaşamımızda ve belleğimizde yeni gerginliklere yol açmayacak, intikam duygularını körüklemeyecek, ama olayın ciddiyetini ve ağırlığını da unutturmayacak düzenlemeler ile kabul edilebilir, kalıcı bir çözüme ulaştırılmasını yürekten diliyoruz.
İnanılmaz bir vahşetle 37 cana malolan bu olayı unutmamak bu ülkenin vicdan sahibi tüm bireylerinin ortak sorumluluğudur. Malatya, Çorum, Maraş olayları ile, MADIMAK, Gazi ve Ümraniye olayları ile ülkemizde çatışmalar yaratarak karanlık emellerine ulaşmak isteyenler, geçmişte olduğu gibi, bugün ve yarın da bu eylemlerine devam edeceklerdir. Bunlar karşısında bizim görevimiz her zaman olduğu gibi Cumhuriyet’in temel değerlerine sahip çıkmak, Atatürk ilke ve devrimlerinin yol göstericiliğinde Çanakkale’yi savunan, Kurtuluş Savaşı’nı gerçekleştiren ve cumhuriyetimizi yoktan var eden bilinci korumak, bu bilinci genç kuşaklara aktarmak olmalıdır.
2.Temmuz’un 17. yılında bir kez daha yüreğimiz yanarak, laik ve demokratik cumhuriyeti yıkma provasında yaşamlarını ülkelerine hediye etmiş olan canlarımızın aziz anıları önünde saygı ile eğiliyor, böylesine insanlık dışı olayların dünyanın hiç bir yerinde, hiç bir zaman yaşanmamasını diliyor, bu olaylara neden olanları, destek verenleri tüm varlığımızla kınıyoruz.
Benzeri cinayet ve katliamların yaşanmayacağı, özgür, demokratik, laik ve çağdaş bir Türkiye için barış içinde, hukukun ve demokrasinin üstünlüğü hedefimize doğru ilerlemeye devam edeceğimizi, dün olduğu gibi bugünde yurdumuza ve halkımıza ihanet içinde olan güçlerin karşısında yurtsever, aydınlık ve çağdaş güçler olarak durmaya devam edeceğimizi kamuoyumuza duyururuz.
2010 yılında MADIMAK ANMA törenimizde bizlerle beraber olmayı seçen tüm Sivil toplum kuruluşlarına, Siyasi parti temsilcilerine ve dostlarımıza sükranlarımızı sunuyor, barış ve mutluğa ancak elbirliği, diyalog ve demokratik hakların geliştirilmesi ile ulaşılabileceğine inancımızı yineliyoruz.
ADD (ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ SİVAS ŞUBESİ)
ADFE ( ALEVİ DERNEKLERİ FEDERASYONU)
AVF (ALEVİ VAKIFLARI FEDERASYONU)
CKD (CUMHURİYETÇİ KADINLAR DERNEĞİ)
CUMOK (SİVAS CUMHURİYET OKURLARI)
EĞİTİM – İŞ SENDİKASI SİVAS ŞUBESİ
SIVAS PLATFORMU
KAYNAK : Alevihaber.com - 1 Temmuz 2010