Kurultaya konuk olan Alevi çalıştayları moderatörü Necdet Subaşı, çalıştay raporlarının 12 kitap olarak basıldığını açıkladı ve “Referandum sürecinde siyasi kaygılara alet olmaması için dağıtılmadı” dedi
Geniş bir kurultay düzenleyerek, isteklerini duyuran Alevilerin merakla beklediği Alevi çalıştayı raporları, aylardır Devlet Bakanı Faruk Çelik tarafından açıklanmayı bekliyor. Alevi çalıştayları moderatörü Necdet Subaşı çalıştay raporlarının 4-5 ay önce basıldığını ve “referandum sürecinde siyasi kaygılara alet olmaması” için bekletildiğini söyledi.
Büyük Alevi Kurultayı’nın baş düzenleyicisi Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ise “Alevileri kimin temsil edeceği diye bir sorun bulunmadığını” söyledi. “Hükümetin kafalarında oturttukları Alevilerle teması tercih ettiğini belirten Geçmez şunları söyledi:
‘Niyetleri iyi değil’
“Gücümüzü sayılardan almıyoruz. Kendilerine temsilci diyenler bunu Alevilere sordular mı? Adıyaman’daki Malatya’daki Alevilerin nasıl bir sıkıntı yaşadığını sordular mı? Kurultaya 320’si resmi yüzlerce Alevi örgütlenmesi katıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2 yıl önce Almanya’da ‘Asimilasyon insanlık suçudur’ dedi. Başbakan’ın bu konuşmasının sonuna kadar arkasındayız. Herkes bu çifte standartı bırakmalı. Söyledikleri hakları Aleviler, Kürtler, Ermeniler için de tanımalılar.”
Çalıştaylarda Aleviliği yeniden tanımlamaya yönelik çabalara tepki gösterdiklerini belirten Geçmez, “Sorun ısrarla bizi kendilerine benzetmeye çalışmaları. Niyetlerinin iyi olmadığının bilincindeyiz” dedi
Kurultaya da konuk olan Alevi çalıştayları moderatörü Necdet Subaşı ise çalıştay raporlarının 4-5 ay önce basıldığını söyledi ve şöyle devam etti:
‘Süreci iyi izlemiyorlar’
“Çalıştay kayıtları basıldı. Referandum sürecinde siyasi kaygılara alet olmaması için bekletildi. Toplam 12 tane kitap var. Madımak ve din dersleriyle ilgili adımlar beklenen raporun önüne geçti. Sembolik olarak raporu bekleyen bir durum yok.
Alevi örgütleri ilk çalıştaya katıldıklarında da taleplerini, aynı netlikte ve sertlikte ifade etti. Önemli olan, bir mesafe katetildiğinin hissedildiği bir ortamda bunları yok sayan dilin karşılık bulması. Bizi şaşırtan bu. Gözlediğim kadarıyla bu arkadaşlarımız süreci yakından izlemiyorlar. Çok fazla örgütsel dile mahpus kalmışlar.”
Milliyet - MİTHAT YURDAKUL - Ankara - 17 Ocak 2011