Alevi köylerine ziyaret darbe için!

Alevi Köylerine ziyaret darbe için! Yeni Savcı Aksakal, Şanal'ın bıraktığı yerde durdu Soldan sağa (üstte): Albay Dursun Çiçek,...

Alevi Köylerine ziyaret darbe için!

Yeni Savcı Aksakal, Şanal'ın bıraktığı yerde durdu

Soldan sağa (üstte): Albay Dursun Çiçek, Savcı Osman Şanal, Başsavcı İlhan Cihaner, Albay Ali Tapan, Soldan sağa (altta)Orgeneral Saldıray Berk, Albay Recep Gençoğlu ve Mit Başkanı Şinasi Demir

İddianamede yer verilen en enteresan bilgilerden biri de, astsubay Orhan Esirger’de bulunduğu ileri sürülen CD’deki, Orgeneral Berk’e ilişkin değerlendirmeler. Berk için şöyle deniyor: “Erzincan ve civarındaki Alevi köyleri özel olarak ilgilenmekte, ihtiyaçlarının giderilmesi için ordunun imkânlarını kullanmaktadır. Yaptığı yardımlar nedeniyle Alevi köyleri ve dedelerce sevilmekte, kendisine takdir beratları verilmektedir.” Ayrıca, Berk’in Alevi köylerini ziyaretinde çekilmiş dört fotoğrafa da yer veriliyor.

Erzincan iddianamesini hazırlayan savcı Taner Aksakal, yetkileri alınan savcı Şanal'ın soruşturmasını bıraktığı yerle sınırlandırdı. Komutanların ifadesini almay gerek görmeyen savcı Aksakal, Şanal'ın 'önemli bir delili'ne yer vermedi

İSTANBUL - ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın Erzincan’da uygulandığı iddiasıyla ilgili iddianame, bu soruşturmayı yürüten eski Özel Yetkili Savcı Osman Şanal’ın en son bıraktığı yerle sınırlandırıldı. Yeni Özel Yetkili Savcı Taner Aksakal, özellikle sanıklarla ilgili suçlamalarda halefinin bulgularına sadık kalırken; Şanal’ın, yetkisizlik kararında, ‘yapılması gereken işlemler’ diye andığı, Orgeneral Berk’in ve Berk’in öncülüğünde yapıldığı öne sürülen darbe toplantısına katılan alay komutanlarının sorgulanması işlemine gerek görmedi.

Berk geldi, iki sanık gitti

Şanal’ın yetkisizlik kararında, ‘örgüt lideri olmakla’ suçlanan ‘Meçhul Sanık’ da dahil 16 şüpheli vardı. Şanal, Orgeneral Berk’in örgütün lideri olduğunu ima ediyordu. Savcı Aksakal, ‘Meçhul Sanık’ın yerine doğrudan Berk’i ekledi. Ancak üniversiteli Abdulvahap G. ve esnaf Erdal Z.’yi sanıklıktan çıkardı. İddianame 14 sanık için hazırlanmış oldu.

Şanal’ın kararında en ciddi kanıtlardan biri olarak, jandarmada Cihaner’in başkanlığında yapıldığı öne sürülen toplantıda, üsteğmen Ersin Ergut’ın aldığı ifade edilen ‘Gülen grubunun suç örgütü olduğu ispatlanacak, bunun için de delil YARATILACAK’ notları gösterilmişti. Bu fikrin babasının Cihaner olduğu savunulmuştu. Aksakal, buna yer vermedi.

Şanal ayrıca, dosyayla ilgili yapılması gereken 10 işlem kaldığını vurgulamıştı. İkisi, Berk’in ve Berk öncülüğünde yapıldığı savunulan seminer görünümlü ‘darbe’ toplantısına katılan alay komutanlarının ifadesinin alınmasıydı. Aksakal; bu işlemleri yapmadı.

Berk’in, Albay Gençoğlu’nun tutuklandığı gün askeri araçları Üzümlü’ye yürütmesini Şanal, ‘Yargıya balans ayarı’ diye yorumlayıp, “Postmodern darbeyi yinelemek isteyen bir görünüm” diye değerlendirirken; Aksakal, ifadeyi şöyle yumuşattı: “Bu hareket gözdağı verme girişimi olarak algılanmıştır. 3. Ordu Komutanlığı’ndaki yetkisini, böyle bir girişimde kullanması da düşündürücüdür.”

Şanal, 17 Şubat’ta Cihaner’i tutuklattığı gün ‘özel yetkilerinden’ arındırılmıştı. Gerekçe olarak, ‘yetki aşımı’ gösterilmişti. Şanal’ın yerine atanan Aksakal, dört gün içerisinde iddianamesini yazıp 26 Şubat’ta Erzurum Özel Yetkili 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti. Bu iddianame de önceki gün kabul edilmişti.

‘Görev suçu değil örgüt suçu’

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’i gözaltına alan Erzurum Savcısı Osman Şanal’ın özel yetkilerini kaldırmıştı. Bunun gerekçesi ‘Cihaner’in Yargıtay’da yargılanabileceği ve Savcı Şanal’ın bu nedenle yetkisini aştığı’ olmuştu. Şanal’ın yerine HSYK tarafından atanan Savcı Aksakal İlhan Cihaner’in Ergenekon üyesi olmaktan ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerektiğini savundu.

Aksakal, birinci sınıf savcı olan Cihaner’in ‘kişisel eyleminden’ ötürü suçlandığını, dolayısıyla Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 93. maddesine göre, en yakın ağır ceza savcılığında soruşturulması gerektiğini söyledi. Aksakal, Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu’nun ‘soruşturma’ başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasına göre, 250. maddede anılan ‘örgütlü suçlarla’ ilgili soruşturmanın bizzat savcılar eliyle yapılacağı hükmünü vurgulayarak, “Özel bir yargılama usulü öngörülen suçlan işleyen kişinin sıfatı ve memuriyeti ne olursa olsun soruşturmanın özel yetkili savcıları tarafından yapılacağı anlaşılmaktadır” dedi.

Örnek olarak İzmir’de Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Asım Korkut ile ilgili ‘suç örgütüne yardım etme’ suçlamasıyla, TCK’nin 250. maddesine giren ‘irtikap’ suçu nedeniyle Özel Yetkili Savcı Murat Gök’ün soruşturma yürütmesini gösterdi. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek dosyayı görevsizlik kararıyla Yargıtay’a göndermişti. Yargıtay da bu işlemlerde usul ve yasalara aykırılık bulunmadığı sonucuna varmıştı.

Cihaner’in ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’tan soruşturulduğunu kaydeden Aksakal, “Silahlı terör örgütüne üye olma suçu, görevle hiçbir şekilde bağdaşmayan, ilişkili olmayan ve görev nedeniyle işlenemeyecek olan ‘mütemadi’ bir suçtur.

Mesai saatlerine tesadüf etmesi de suçu görev suçu haline getirmeyecektir. Sahip olunan resmi sıfattan ve görevden kaynaklanan yetkilerin örgütün amaçları doğrultusunda kullanılmış olması silahlı terör örgütüne üye olma suçunu görev suçu haline dönüştürmeyecektir. Bu nedenlerle Cihaner’in suçu tamamen kişisel bir suçtur.” Ayrıca iddianamede ‘gözaltına alındığı ana kadar örgüte üye olmayı sürdüren ’ Cihaner’in ‘işlenmekte olan suç’ kapsamında kaldığı savunuldu.

Dördüncü itiraz kapıdan döndü

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanmasına yapılan üçüncü başvuru Erzurum Özel Yetkili 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedildi, avukatı ‘duruşma istemli’ dördüncü itirazı yapmak için adliyeye geldi ancak vazgeçti.

Erzurum H Tipi Cezaevi’nde 17 Şubat gününden bu yana tutuklu olan Başsavcı Cihaner’in avukatı Turgut Kazan tarafından dün yapılan tahliye talebi, Özel Yetkili 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüşüldü. Cihaner’in tahliyesi talebini geri çeviren mahkeme heyeti, duruşma tarihi saptandığında tutukluluk halinin devam etmesi ya da kaldırılmasına karar verileceğini bildirdi.

Bu arada Başsavcı İlhan Cihaner’in avukatı Hamit Sekman, tutuklamaya dördüncü kez itiraz etmek için adliyeye geldi. Ancak avukat Sekman daha sonra son anda itirazdan vazgeçtiklerini açıkladı. Avukat Hamit Sekman, iddianamenin delillerini kendilerine verilmediğini ifade etti.

HSYK: Biz dosya içeriğine bakmayız

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında dava açılmasıyla ilgili olarak, “Kurul olarak dosyanın içeriğine bakmayız. Biz sadece usul açısından ve usulün yol açabileceği insan hakları ihlallerinin önlenmesi açısından olaya müdahil olduk. Bakacağız değerlendireceğiz” dedi.

HSYK toplantısına girerken gazetecilerin konu üzerine sorularını yanıtlayan Özbek şunları söyledi:

“Umuyorum ki normal süreç işliyordur. Bu konuda size söyleyebilecek bir şeyim yok. Yanlış olur, yanlış değerlendirilir. O bakımdan fazla bir ifadede bulunmak istemiyorum.

Elbette ki değerlendireceğiz, biz burada değerlendirme makamıyız. Ama yargısal süreç işliyor. Kesinlikle dosyanın içeriğiyle ilgili kurulun herhangi bir değerlendirmesi, ilintisi ve ilgisi yoktur. Biz sadece usul açısından ve usulün yol açabileceği insan hakları ihlallerinin önlenmesi açısından olaya müdahil olduk. Bakacağız, değerlendireceğiz.”

Berk 2011 seçimlerinden önce darbe yapacaktı

Erzincan iddianamesindeki suçlamalar ise şöyle:

3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk: Ergenekon’un Erzincan yapılanmasının lideri olmakla itham ediliyor. Diğer iddialar: ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’nı kentte hayata geçirmek. Seminer adı altında darbe planı yapmak, bu olmazsa, Gülen grubunu kıskaç altına almak, 2011 seçimlerinden önce AKP hâlâ öndeyse darbe yapmak...

Başsavcı İlhan Cihaner: Asker şüphelilerce bırakıldığı ileri sürülen Çatalarmut Barajı’ndaki bomba ve mermilerin emniyet tarafından konulduğu senaryosunun üretimine katıldığı, üç MİT’çi sanıkla birlikte Gülen grubunun ev ve okullarına silah koydurttuğu, Albay Çiçek’le bir kahvaltıda buluştuğu, AKP’li bürokratlar hakkında bilgi topladığı, eski Özel Yetkili Savcı Osman Şanal ile eski İliç Savcısı Bayram Bozkurt hakkında sahte tanık yoluyla iftira attığı öne sürülüyor.

Erzincan Alay Komutanı Albay Ali Tapan: Berk ve Cihaner’in talimatları uyarınca yalancı tanıklar bulmakla suçlanıyor.

Eski Erzincan, yeni Eskişehir Alay Komutanı Albay Recep Gençoğlu: Şüpheli Şenol Bozkurt’la birlikte cemaat evlerine yönelik operasyon planlamak ve silah koydurmaya çalışmak, 3. Ordu’da darbenin konuşulduğu öne sürülen toplantıya katılmakla suçlanıyor.

Jandarma İstihbarat Başkanı Binbaşı Nedim Ersan: Çatalarmut’ta bombaların emniyetçe konulduğu iddiasıyla ilgili bir tanıkla görüştüğü öne sürülüyor.

İstihbaratçı Üsteğmen Ersin Ergut: Avcılar Derneği Başkanı Yaşar Baş’la birlikte eski İliç Savcısı Bayram Bozkurt’a komplo düzenlemek, Çatalarmut Barajı’nda kimi bombaların bulunduğu 27 Ekim 2009’dan 10 gün önce bilgisayarında bu yönde kimi notlar almak, kentteki Gülen grubu üyeleriyle ilgili fişlemeler yapmak; suçlamalardan bazıları...

İstihbaratı Astsubay Orhan Esirger: Kimi türbanlı personeli, Gülen grubuna bağlı Otlukbeli Koleji öğrencilerini, Gülen ve İsmailağa’ya mensup çalışanları ve üniversitelileri fişlediği ileri sürülüyor.

İstihbaratçı Astsubay Şenol Bozkurt: Savcı Bayram Bozkurt’a komplo düzenlemekle, Gülen grubuna ait evleri silah koydurmaya çalışmakla itham ediliyor.

Yaylabaşı Jandarma Komutanı Murat Yıldız: Alevi-Sünni, ülkücü-solcu çatışması yaratmakla suçlanıyor.

3. Ordu Komutanlığı İstihbarat Görevlisi Ahmet Saraçlar: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hakkında ‘fişleme’ olduğu ileri sürülen belgeler bulundurmakla suçlanıyor.

Erzincan Avcılar Derneği Başkanı Yaşar Baş: Sivil kanat sorumlusu olduğu öne sürülüyor.

MİT İl Müdürü Şinasi Demir, personel Kıvılcım Üstel ve Sadri Barkın İnce: Gülen grubu içerisindeki haber elemanları aracılığıyla hem bu grup hem de yerel Kurdoğlu Nur Cemaati içerisindeki askerler hakkında bilgi toplayıp komplo düzenlemeye çalıştıkları savunuluyor.

Köy ziyareti darbe için!

İddianamede yer verilen en enteresan bilgilerden biri de, astsubay Orhan Esirger’de bulunduğu ileri sürülen CD’deki, Orgeneral Berk’e ilişkin değerlendirmeler. Berk için şöyle deniyor: “Erzincan ve civarındaki Alevi köyleri özel olarak ilgilenmekte, ihtiyaçlarının giderilmesi için ordunun imkânlarını kullanmaktadır. Yaptığı yardımlar nedeniyle Alevi köyleri ve dedelerce sevilmekte, kendisine takdir beratları verilmektedir.” Ayrıca, Berk’in Alevi köylerini ziyaretinde çekilmiş dört fotoğrafa da yer veriliyor.

Savcı Aksakal, bu değerlendirmeyi şöyle yorumluyor: “Ordu komutanının mezhep ayırımcılığı yapması Ergenekon Örgütü’nün ülkemizde yaşayan kişiler arasında çatışma çıkararak toplumsal barışın bozulması, buna bağlı olarak yürütme organının zafiyete düşürülerek kaos ortamı yaratılması ve askeri darbeye zemin hazırlanması amacıyla örtüşmektedir.”

KAYNAK: RADİKAL GAZETESİ / İSMAİL SAYMAZ - 3 Mart 2010

Basında Aleviler Haberleri

Can Dündar: Aleviler tarih yazıyor!
Hilal Nesin’e sistematik saldırı
Alevi Kadınların ilk ve tek dergisi PELGÜZAR