DAD'ın konuyla ilgili açıklamasını sitemizde şu linkten okuyabilirsiniz.
DAD'ın açıklamasında dikkatimizi çeken bazı kısımları alıntılayarak Alevi Haber sözcüsü Hasan Erdal'a sorduk.
Alevi Haber: DAD açıklamadaki 'Ocaklarımız Düzgün Bawa makamına heykel dikilmesinin doğru olmadığını, bu durumun Hasret canımızı ve Sivas ‘ta şehit düşen canlarımızı tartıştıracağı, ailemizi üzecek durumlara sebebiyet vereceğini belirtmişlerdir.' cümlesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hasan Erdal: DAD'ın bu açıklamasındaki ilgili bölüm kendilerine bağlı bu sözde Cemevini savunmak adına sorumluluğu adı şanı zikredilmeyen ocaklara yükleyerek tereyağından kıl çektiklerini sanarken dahi baltayı taşa vurduklarını göremediklerini gözlemliyoruz, DAD şunu iyi bilmelidir ki açıklamasındaki bir çuval güzellemeyle yapılan yanlışa kendilerince kılıf uydurmaya çalışırken yeni bir saygısızlığa daha imza atmışlardır. Buda 'Sivas şehitlerinin tartışmaya açmak' cümlesinde saklıdır.
Böyle bir tartışma -başta bunu dillendiren- bir değil 40 tane DAD olmak üzere hiçkimsenin haddine değildir.
Bu açıklama ve 'tartışmaya açma kodlaması' dillendirmesi Alevi toplumuna küfür niteliğindedir.
Bir rezaleti kendilerince toparlamak adına yeni bir rezalete imza attıklarını göremeyecek kadar apolitik ve sorumsuzlar.
Alevi Haber: Aynı açıklamada şöyle bir argüman getiriliyor: '..yarın başka bir değerimizin heykelinin dikilmesi talebi gelirse tartışmaların önüne geçilmez.' Buna ne diyorsunuz?
Hasan Erdal: Bu tartışma sosyal medyada bu kuruma yakın çevrelerce şu temelde sunularak yürütüldü ve ben buna birkaç yerde denk geldim: 'Muhlis Akarsu Kemalistti, yarın Muhlis Akarsu heykelide dikilsin denilirse biz bunu Dersim'e kabul edemeyiz' gibi varsayımlar ve ahlak sınırlarını aşan bir algı operasyonu şeklinde -bundan 27 yıl evvel eşiyle beraber hayatını kaybeden başka bir ozanımız bu çirkin argümanda kullanılmak suretiyle yapılan rezalet savunuldu.
Biz Alevi Haber olarak bu tür seviyesiz ve yakışıksız kişi, çevre ve kurumlara gerekli cevabı sosyal medyadan verdik ve buradan bir kez daha DAD'ı adres göstererek tekrarlamak istiyorum: DAD'a bu açıklamayı dikte eden akıl hocaları bu meselede mikromilliyetçi, ilkel, çağdışı, evrensellikten uzak feodal yöreci argümanlarla bir rezalete ortak olmuş hatta siyasi sorumluluğunu üstlenmiştir.
Alevi Haber: DAD'ı genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hasan Erdal: DAD'ı bize yakın kılan tek noktası statükocu değilde muhalefette yer alan siyasi yapılara yakınlığıyla alakalıdır. Bu suni yakınlık bu çevrenin iktidar olduğu anda sonlanacağını gayet net olarak bilmekteyiz. Aleviliğe bakış açımız ve değerlendirmelerimiz birbirinden oldukça uzak diyebilirim. Bunun haricinde DAD'ın Aleviliği tanımlama ve sunumu, bizlerin karşısında konumlandığımız Alevi-İslamcı asimilasyoncularla eşdeğerdir.
Hasret Gültekin'in heykelini yere serip Alevilikle milim alakası olmayan Arap imamları baştacı yapan ve duvarlarını süsleyenlerin açıklamalarında bol bol geçen 'Reya Heq' güzellemeleri Kürt Alevileri statükodan uzak tutma ve konsolide etme çabası eksenli olduğu gerçekliğini saklamaz, saklamıyorda.
DAD klasik şiacı söylemlerle altı doldurulmuş ve İslami asimilasyonu Kürt Aleviler üzerinde uygulayan bir kurumdur. Cem Vakfı derneklerinde varolan tüm Şia İmamlarının resimleri DAD derneklerindede asılıdır.
Avrupada bu kuruma yakın bir medya organının tepesinde ki bir şahsın 'Alevilerin TC Devletine yakınlaşması yerine İrana dolayısıyla Şiaya yakın durmaları bizi rahatsız etmez' şeklindeki bir beyanı herşeyin özetidir.
Alevi Haber: Teşekkür ederiz.