Can Dündar / MİLLİYET
Salı gecesi NTV Ankara stüdyosunun konuk odasında önemli bir buluşma gerçekleşti. “Neden”e konuk olacak Radikal yazarı Oral Çalışlar ile AKP milletvekili, Alevi yazar Reha Çamuroğlu oturuyorlardı.
Sonra Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız geldi. Balkız, bir süre önce Çamuroğlu’nu “düşkün” ilan etmişti. Ama dostça kucaklaştılar; programda da olgunca tartıştılar.
Ardından, Diyanet’ten Sorumlu Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu geldi. O da samimi sohbete katıldı. Ve bu havada başlayan tartışma, son dönemin en yapıcı, en olumlu programlarından birini yarattı.
Yazıcıoğlu’ndan özeleştiri
“Neden”deki ılımlı tavrıyla bu sonucu hazırlayanlardan biri, kuşkusuz Bakan Yazıcıoğlu idi.
Yazıcıoğlu, sadece bir siyasetçi değil, Sorbonne’da doktora yapmış bir ilahiyat profesörü... Dolayısıyla sözlerini akademik olarak da ciddiye almak gerekiyor.
Özal tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı’na getirildiğinde henüz 38 yaşındaydı. 5 yıl kaldığı bu görevde köy imamlarına yüksek öğrenim imkânı sağlamasıyla hatırlanıyor.
Yazıcıoğlu, Alevi mitingindeki talepleri “uç fikirler” olarak nitelemişti. Programda bu sözünü “kastı aşan bir ifade” diyerek düzeltti.
“Din kültürü ve ahlak bilgisi” derslerinde “ibadet eğitimi” verildiği eleştirilerini dinledi ve “tarihi bir özeleştiri” yaptı:
“Bu kadar yoğun şikâyet varsa, burada bir sorun görünüyor demektir. Burada din kültürü ve ahlak bilgisi verilecek. Din dersi mahiyetinde olmayacak. Ama zaman içerisinde belki bir kısım uygulamalar o tarafa kaymış olabilir. İşte nasıl namaz kılınıyor, ibadetler nasıl yapılıyor; bunu öğrenmek isteyen için bu da lazım, ama buna ilgi duymayan için ne yapılabilir, onun da üzerinde durulması lazım. Burada amaç dışına çıkılmışsa, ki zaman zaman çıkılmış da olabiliyor, o zaman dönüp müfredata yeniden bakmak, Alevi düşünürlerle oturmak lazım. Nasıl yer almasını öngörüyorlarsa o şekilde bir düzenleme yapılabilir, yapılmalıdır.”
“Madımak Oteli müzeye dönüştürülerek bir jest yapılamaz mı?” sorumu “Kesinlikle haklısınız” diye cevapladı: “O binanın mutlaka satın alınarak kütüphane ya da ne gerekiyorsa yapılması lazım. Mutlaka bunu halledeceğiz. Bu da önemli bir yumuşama vesilesi olur.”
Yazıcıoğlu, cemevlerinin ibadethane sayılması talebi konusunda ise şu özeleştiriyi yaptı: “Demek ki, ’Allah’ımız bir, Peygamber’imiz bir, işte camilerimiz, buyurun. Başka ne istiyorsunuz’ şeklindeki klasik anlayış sorunu çözmüyor. Biz, dinlerarası diyalog süreci başlattığımız halde, kendi insanımızla bunları rahat bir şekilde konuşamadık şimdiye kadar... Bu işi biraz daha somutlaştırıcı, sistematik istikamette götüremedik. Ama her şeyin bir vakti oluyor. Bu safhadan itibaren oturup konuşacağız.”
Bakan Yazıcıoğlu programın sonunda “Ümit ediyorum ki buradaki tartışmadan da olumlu sonuçlar çıkacak ve bu da çözümü büyük oranda kolaylaştıracaktır” dedi.
Dersler
Ve dün, hükümetin “Alevi açılımı” için düğmeye bastığı haberi geldi.
Bu açılım tatminkâr olur mu, Alevilerin tüm talepleri karşılık bulur mu, Diyanet’in yapısı böyle kaldıkça soruna kalıcı çare bulunur mu? Bu konuda erken bir iyimserliğe kapılmamak gerekir.
Ama iktidar ve muhalefet partisinin birbirinin tabanlarına doğru açılım hamleleri yaptıkları şu günlerde, CHP’nin “çarşaf açılımı”nın hazırlıksız ve üstünkörü görüntüsüne karşın AKP’nin “Alevi açılımı”nın önemsenmesi gerektiğine inanıyorum.
Buradan demokrasi adına alınacak önemli dersler var:
- Bir defa süreci canlandıran, Alevilerin büyük ses getiren, barışçı mitingi oldu. Bu, bir demokratik baskı oluşturdu. Aleviler, farklılıklarını da koruyarak, her alanda haklarını cesurca, kararlılıkla ve barışçı yöntemlerle savunarak sonuç alma noktasına geldiler. Bunu, haklar mücadelesi açısından önemli bir kazanım saymak gerekir.
- İkincisi; “Hain” “Düşkün” türü suçlamalara kulak asmadan diyalog kapısını açık tutmanın yararı görüldü.
- Üçüncüsü, iktidardan gelecek ılımlı bir yaklaşımın, asırlık buzları bile eritebileceği anlaşıldı.
- Nihayet, Devlet Bahçeli de seçim öncesi Sünni tabana göz kırparak kolayından oy avcılığı yapmak yerine Alevi açılımı konusunda hükümetin elini güçlendiren bir yaklaşım izleyerek önemli bir katkı yaptı.
Dileriz süreç, umulan sonucu verir.
Not: “Alevi açılımı”nın tartışıldığı “Neden”in bir özeti, bugün 10.15’te NTV’de yayımlanacak.
Can Dündar
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy84364 = 'can.dundar' + '@';
addy84364 = addy84364 + 'e-kolay' + '.' + 'net';
var addy_text84364 = 'can.dundar' + '@' + 'e-kolay' + '.' + 'net';
( '' );
84364 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
MİLLİYET - 22 Kasım 2008