ALEVİ Birlikleri Federasyonu Kurucusu ve eski Başkanı Attila Erdem: Türkiye böyle olaylara mezhep kavgası gibi bakıyor. Oysa bir kültür yok edilmeye çalışılıyor. Bugünkü iktidar bu kültürü yok etmeye çalışıyor ve dini de aracı olarak kullanıyor. Bu çeşit öğretmenleri yetiştirdiler, 'Alevilerin kestiği yenmez, ana baba dinlemez' diyen insanlar yetiştirdiler. Esas mesele temelden eğitim sistemindeki çöküntü.
Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Kazım Genç: Son günlerde yayınlanan anketleri de düşününce, Türkiye'nin muhafazakârlaştığı görülüyor. Muhafazakârlaştıkça da kendi dışındaki bir inanca, görüşe sempatiyle bakmak zorlaşıyor. Bu tip olaylar muhafazakârlaşmanın yansımalarıdır. Daha benzer çok olay oluyor. Bu olaylar bireysel değil bir temeli var. Bu tehlikeli bir yansımadır.
Ayrımcı öğretmene Meclis'ten jet rapor
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, İstanbul'daki bir lisede, "Bu sınıfta Alevi var mı" diye soran ve dayak atan öğretmenin davranışı için "Vicdan özgürlüğü ile bağdaşmaz" dedi..
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, İstanbul Esenyurt Ali Kul Çok Programlı Lisesi'nde, "Bu sınıfta Alevi var mı?" diye soran ve bir öğrenciye dayak atan öğretmen Z.Y'yi kusurlu buldu. AKP'den Zafer Üskül, CHP'den Malik Ecder Özdemir ve MHP'den Mehmet Ekici'nin yer aldığı komisyon, geçenhafta İstanbul'a giderek, olayın taraflarıyla görüşmüş ve bilgi almıştı. Hazırlanan rapor, Komisyon Başkanı Zafer Üskül tarafından açıklandı. Üskül, öğretmenin, ramazan ayında sınıfta bir şeyler yiyen bir kız öğrenciye, neden oruç tutmadığını, Alevi olup olmadığını, sınıfta başka Alevi olup olmadığını sorduğunu hatırlattı. Öğretmenin "Ben Aleviyim" diyen bir erkek öğrenciye "Benden çekeceğin var" dediğinin, şiddet uyguladığının ve düşük not verdiğinin iddia edildiğini anlatan Üskül, Z.Y.'nin daha önce de öğrencileri dövdüğünü ve iki kez aylıktan kesme cezası aldığını söyledi.
ALEVİ ÖĞRENCİLER ETKİLENDİ
Üskül, "Bu olay, açık bir insan hakları ihlalidir" dedi. Raporun sonuç bölümünde "Ramazan ayında sınıfta gerçekleşen Alevilik ile ilgili konuşmalardan sonra B.K'nin, öğretmen Z.Y'den en az bir kez dayak yediği anlaşılmıştır. Öğretmenin sorusu din ve vicdan özgürlüğüyle, kimsenin dini inanç ve kanaatlerini açıklamak zorunda olmadığı şeklindeki açık anayasa hükümlerine aykırıdır. Söz konusu soru ayrımcılık olarak kabul edilmelidir" denildi.
Zübeyde YALÇIN-Uğur BECERİKLİ SABAH
B.K.: Vebalıyım sandım
ESENYURT'TA 14 yaşındaki B.K.'nin babası Ziram K. oğlunun okulu bırakma noktasına geldiğini söyledi. Baba K., "Yetkililer gerekeni yaptı. Artık konuşmak istemiyorum" dedi. B.K ise öğretmeni Y.'nin kendisine mezhebini sorduktan sonra alaycı konuşmalar yaptığını belirterek "Arkadaşlarımın önünde rezil oldum. Bazı arkadaşlarım öyle bakıyordu ki sanki vebalıymışım gibi" dedi. Büyükçekmece Milli Eğitim Müdürlüğü'nün olayla ilgili şikâyet üzerine başlattığı soruşturma kapsamında önce görev yeri değiştirilen edebiyat öğretmeni Z.Y. Gürpınar'daki İMKB Lisesi'nde görevlendirilmişti. Z.Y., müfettiş soruşturmasından sonra açığa alındı.
Zülfikar Ali AYDIN -SABAH
Alevi dernekleri kızgın: Öğretmen sistemin ürünü
ALEVİ Birlikleri Federasyonu Kurucusu ve eski Başkanı Attila Erdem: Türkiye böyle olaylara mezhep kavgası gibi bakıyor. Oysa bir kültür yok edilmeye çalışılıyor. Bugünkü iktidar bu kültürü yok etmeye çalışıyor ve dini de aracı olarak kullanıyor. Bu çeşit öğretmenleri yetiştirdiler, 'Alevilerin kestiği yenmez, ana baba dinlemez' diyen insanlar yetiştirdiler. Esas mesele temelden eğitim sistemindeki çöküntü.
Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı Kazım Genç: Son günlerde yayınlanan anketleri de düşününce, Türkiye'nin muhafazakârlaştığı görülüyor. Muhafazakârlaştıkça da kendi dışındaki bir inanca, görüşe sempatiyle bakmak zorlaşıyor. Bu tip olaylar muhafazakârlaşmanın yansımalarıdır. Daha benzer çok olay oluyor. Bu olaylar bireysel değil bir temeli var. Bu tehlikeli bir yansımadır.
Sabah - 08 Aralık 2007