Kayseri Hacı Bektaşi Veli Kültürünü Araştırma Yaşatma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Akpınar, bugün her platformda Aleviler için olumsuz sözler söylendiğini belirterek, "Aleviler olarak, sadece Onur Öymen'in özür dilemesini değil, gerek Dersimde gerekse Türkiye'deki Alevilere karşı, diğer azınlıklara karşı, diğer insanlara karşı devletin özür borçlu olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Dernek binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Başkan Kenan Akpınar, Alevi tarihinin devlet politikası olarak yok sayıldığını ve Alevi katliamlarının çarpıtılarak umulmadık insanların ağzından dökülüp, Alevi toplumunun rencide edildiğini söyledi.
Aleviler hakkındaki hiç bir din anlayışına, ahlak, vicdan ve merhamete sığmayacak karalama kampanyalarının belirli belirsiz yerlerden ortaya çıktığını da kaydeden Akpınar, "TBMM'de hükümet uygulamaları konuşulurken, uygulamacıların elinde katliama dönüşen Dersim Olayları günümüz dünyasında dahi tecrübeli bir devlet adamı Sayın Onur Öymen'in ağzında sözle de olsa övgü meselesi yapılması, o günkü kadar vahim sonuçlar doğurmaya gebe, Alevi toplumunun çok daha endişelenmesine neden olacak vahamet arz etmektedir. Alevi toplumu ile hiç bir yakıştırması yapılamayacak bir konuda Dersim Olayları örneklemesi yapılarak Alevi toplumunun cumhuriyet düşmanı gibi göstermek hiç kimsenin haddine değildir. Alevi toplumuna karşı bir linç girişimine dönüştürülen Dersim harekatı orantısız, halkı yok etmeye, sürgüne, tehcire dönüştürülen sonuçları ile Anadolu tarihinin kara noktaları arasında yerini almıştır. Aleviler; tüm bunlara rağmen yaşananları bir devlet politikası gibi algılamak istememiş, bu haksız saldırıları devlet düşmanlığına taşımamış, devletten öç almaya dönüştürmemiş, cumhuriyetin birlik ve beraberliğine karşı bir bölücü harekete malzeme de yapmamıştır. Dersim'de o tarihte yaşanan olayları Alevileri cumhuriyete başkaldırır gibi gösteren ve konuşmasında Dersim'de yaşanan olayları Kurtuluş Savaşı yakıştırması yaparak, Dersim'de kimin ayaklandığından, kimlerin öldüğünden, ne kadar öldürüldüğünden, ne kadar insanın sürgüne tabi tutulduğundan bile habersiz, övgü ile söz eden, kendisine yakışmayan ağzı ile konuşabilen bir siyasetçi ile TBMM'de karşı karşıya kalmamız bizler için hiç şaşırtıcı olmamıştır" dedi.
En umulmadık bir yerde ortaya çıkan bilgi ve ahlaki kirliliğin her defasında Alevilerin engin sağduyusu ile karşılandığını ifade eden Akpınar, "Bu saldırıların bir din savaşına dönmesini isteyenlerin, Alevileri maşa gibi kullanmak isteyenlerin oyununa ne Dersim'de, ne Çorum'da, ne Sivas'ta, ne Maraş'ta, ne Madımak'ta, ne Gazi'de, ne de TBMM'de gelmeyen Aleviler, bundan sonra da gelmeyecek. Kişilere hak ettiklerini Türkiye Cumhuriyeti'nin yasal düzleminde, demokratik tepkileri ile karşılık vereceklerdir. Alevilerin eğitimine, ibadetine, tanıtımına hala karşı çıkan gerici, menfaatçi güçler, tüm bu kirliliğin sorumlusudur.
Alevileri çalıştay konusu yapıp kendilerini başkalarının din anlayışları hakkında değerlendirme ve takdir makamı olarak gören zihniyetler, sözde demokratik açılım iddiaları içerisinde ne kadar komik, ne kadar samimiyetsiz olduklarını bir kez daha görmelidirler. Devleti, Dersim olayları konusunda halkı bilgilendirmeye davet etmekteyiz. Alevi anlayışına en çok yakışan cumhuriyetin sahibi olan Alevileri yanlış anlatan, karalayan kişileri kınıyoruz.
Kişi hatalarını kurumsal olarak savunmak acizliğine düşen her kim varsa halkımızın engin sağduyusu karşısında boğulacağını da bir kez daha yüksek sesle duyurmak istiyoruz" diye konuştu.
Akpınar, Öymen'den özür bekliyor musunuz? Sorusuna ise, "Sayın Öymen'e teşekkür ediyoruz. O açıklamayı yapmasaydı, Türkiye'de bugün Dersim Olayı tartışılmayacaktı. Sadece Onur Öymen'in özür dilemesi gerekir. Ancak sadece Onur Öymen'in özür dilemesini değil, gerek Dersimde gerekse Türkiye'deki Alevilere karşı diğer azınlıklara karşı, diğer insanlara karşı, devletin özür borçlu olduğunu düşünüyoruz. Sadece Onur Öymen'in değil. Elbette Onur Öymen bugün devletin şahsına kendi düşüncelerini söylemiştir. Bugün Onur Öymen'in düşünceleri devletin düşünceleridir. Bu manada eğer özür dilemesi gereken biri varsa sadece Onur Öymen değil devletin kendisidir" diye cevap verdi.
STAR - 19 Kasım 2009