Serdal ÇINAR / AFA Genel Başkanı
Bilindiği gibi Alevilerin sorunları çeşitli hükümetler tarafından çözüm amacıyla tartışmaya açıldı. Her seferinde Alevileri dinlemek yerine sorunlarda, çözüm önerileride resmi kurumlar tarafından tespit edildi ve buda doğaldır ki “Alevi açılımı” yerine sorunların daha da çözümsüz hale gelmesine yaradı.
Son olarak AKP hükümeti tarafından düzenlenen “Alevi Çalıştayı” Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak Alevileri de dinleyerek bir çözüm aramaya yönelik görünüyor. Sonucu hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Alevilerin sorunlarından bahsederken bunu bir “kimlik sorunu” olarak tespit edip ordan yola çıkma yerine yine kozmetik ve yüzeysel bir takım öneri ve kararlar Alevilerin sorunlarını çözemeyecektir.
Şu iki konu her zaman Alevilere karşı kullanılmaktadır. Birincisi Alevilerin kendi aralarında birlik olmaması ve farklı düşünmeleri, ikincisi isteklerinde açık ve net olmadıkları.
Alevilerin farklı düşünmeleri gayet doğal. Başka inançlar açısından da bu böyle değil mi ? Alevilerin isteklerine gelince; Istisnasız bütün gurupların ve kurumlarin yıllardır dillendirdikleri, imza kampanyaları yürüttükleri ve yetkili kurumlara yazılı olarak bildirdikleri ortak talepler;
Alevilerin istekleri
1- Alevi kimliğinin resmen tanınması, üzerindeki yasağın kaldırılması
2- CEMEVİ’lerine yasal statü verilmesi ve Alevilerin inanç merkezi olarak kabul edilmesi
3- Zorunlu din derslerinin kaldırılması ve eğitim müfredatının değiştirilerek yalnızca kültürel anlamda tüm din ve inançların genel kural olarak çocuklara öğretilmesi ve Alevi çocukları ve ailelerine yapılan zulme son verilmesi.
4- Herkesi İslam’laştırma ve asimile etme mekanizması olan Diyanet işleri başkanlığının lağvedilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerçek anlamda laik ve demokratik hale getirilmesi.
5- Alevilerin serçeşmesi Hace Bektaş Veli Dergahı'nın müze olmaktan çıkarılarak Alevilerin inanç merkezlerine parayla girmesine son verilmesi.
6- Sivas katliamında yurttaşlarının can güvenliğini sağlayamayan ve “Cumhuriyet burda kuruldu burda yıkılacak”, “yaşasın şeriat” sloganlarıyla yapılan şeriatçı kalkışmaya yeterli ve gerekli önlemleri almayan ve kusuru bulunan devletin Sivas katliamında yaşamını yitiren Alevilerin ve Aydılarımızın ailelerinden özür dilemesi, Madımak’ın müzeye dönüştürülmesi veya yıkılarak yerine katliamda yaşamlarını yitirenlerin anısına bir anıtın dikilmesi.
7- Alevi köylerine Cami yapıp imam gönderilmesine son verilmesi ve bu güne kadar yapılanların Cemevi’ne dönüştürülmesi.
8- Tellı Kuran’ımız Saz’ın üzerindeki yasağın kaldırılarak, piyano, mandolin gibi okullarda müzik derslerinde öğretilmesi.
9- Alevilerin yoğun olarak yaşadıkları mahallelere Yavuz Sultan Selim vs. gibi Alevileri katledenlerin isimlerinin verilmesine son verilerek Alevilere yapılan dolaylı zulmün durdurulması ve bu uygulamaların düzeltilmesi.
10- Eşit yurttaşlık hakkı, eşit hizmet, devlet olanaklarından eşit yararlanma hakkı önündeki gizli yada açık engellerin kaldırılması.
Alevi Çalıştayı'na daha önceki çalışmalarda olduğu gibi damgasını vuran diğer önemli bir konu da Alevilerin “İslam” olup olmadığı hakkındaki tuzak sorulardır. Neden bu soruyu soranlar başka inançlara veya İslamın kendisine hangi dine ait olup olmadıklarını sormuyorlar?
Bence soruyu bir de şöyle sormak gerekiyor.
Aleviler inançlarının gereği olarak Cem yaparlar, Mürşit’e, Pir’e niyaz ederler, Erkan kurar canları Dar’a çekerler, Saz çalarlar, deyiş, düvaz, nefes okurlar, Müsahip olurlar, topluca Cem’de ibadet ederler ve yarin yanağından gayri her şeyi paylaşırlar, Semah yürürler, Çerağ uyandırırlar ve bütün bunları inançlarının bir gereği olarak yaparlar. Kadın erkek demeden herkesi “Can” olarak görürler.
Diğer yandan
Besmele çekmek veya kelimyi şehadet getirmekte dahil İslamın hiçbir kural ve şartını yerine getirmezler, Ku’ran ayetlerine inanmazlar, onlar için Aşık’larımız Kur’anı natık’tırlar ve sazın diğer bir adı da telli Kuran’dır. Camiye gitmemek için 1500 yıldır direnmektedirler.
Peki şimdi ben tüm bu konularda bilgi ve görüş sahibi olanlara sesleniyorum siz yukarıdaki saydığım gerçeklerden yola çıkarak “Aleviler İslamdır”diyebilirmisiniz?
Bence Alevi temsilcilerinin açık ve net olmadığı konu bu olabilir. Alevilerin başka bir inancın içinde veya dışında, parçası veya karşıtı olma diye bir sorunu olmamalı.
Alevilik yukarda özetle ritüellerini ve kurallarını ana başlıklarıyla saydığım ve tüm Alevilerin bildiği Anadoluya özgü bir inançtır. Ancak büyük çoğunluğun baskı ve saldırısını bertaraf etme maksadıyla takiye yaptığı dönemler geride kalmıştır. Alevilik artık gizli bir inanç değildir. Her şeyi açık ve net söylemediğimiz ve yaşamadığımız takdirde çocuklarımızı ikna etmemiz olanaklı değildir. Çocuklarımıza "Cemevi mi? Cami mi?" ikilemini yaşatmaya hiç kimsenin artık hakkı olmadığını düşünüyorum.
Bir Dede’mizin söylediği gibi “Alevilik her inanç ve kültürü içinde barıdırabilir ama hiç birisinin içine sığmayacak kadar yüce bir inançtır” Aşk ola.
Saygılarımla
Serdal Çınar
AFA Genel Başkanı
AFA (Alevi Federation of Australia) - Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu
KAYNAK : Alevihaber.com - 6 Haziran 2009