Başbakan Erdoğan’ın yerel seçimler öncesinde cemevlerinin resmiyete kavuşması için düğmeye basması kamuoyunda yeni Alevi açılımı olarak tariflenirken, İBB Başkanı Topbaş’ın Alevilere, Erdoğan kadar bile ılımlı bakmadığı ortaya çıktı...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis üyesi Hüseyin Sağ ile İBB Başkanı Kadir Topbaş arasında başlayan cemevi tartışması, Topbaş'ın Aleviliğe bakışını gözler önüne serdi.
Darülaceze tesislerinde cami bulunmasına rağmen, aynı tesislerde cemevi yapılmasını kabul etmeyen Topbaş hakkında, bağımsız meclis üyesi Hüseyin Sağ İstanbul 6. İdare Mahkemesi'nde dava açmıştı.
Topbaş'ın mahkemeye sunduğu savunmanın, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın yerel seçimler öncesinde Alevilerin yükselen sesine hitaben başlattığı söylenen yeni Alevi açılımıyla çelişmesi ise dikkat çekti.
KADİR TOPBAŞ’IN ALEVİ KRİTERLERİ
İçinde cami, kilise ve sinegog bulunan Darülaceze tesislerinde yaşayan Aleviler için cemevi yapılmasını isteyen meclis üyesi Hüseyin Sağ ve İBB Başkanı Kadir Topbaş davalık oldu. İstanbul 6. İdare Mahkemesi"nde Hüseyin Sağ"ın Topbaş aleyhinde açtığı davada, Topbaş'ın mahkemeye sunduğu savunma, AKP"nin "yeni Alevi açılımı"nın daha başlamadan kendi içinde nasıl çeliştiğine ışık tuttu.
Topbaş savunmasında, davacı Hüseyin Sağ'ın konuyla ilgili dava açma ehliyeti bulunmadığını çünkü durumun mağduru olmadığını ve Aleviler adına konuşma yetkisi olmadığını iddia etti.
Hüseyin Sağ ise etnik, dini ayrımlardan oluşan mağduriyetlerin giderilmesi için dava açma hakkının her demokraside yer aldığını söylediği savunmasında, kendisinin dava açma yetkisi olduğunun altını çizdi. Kadir Topbaş, cemevlerinin öncelikle yasada yapılan bir değişikle yasal dayanağa oturtulması gerektiğini ve bunu yapacak mercinin de İBB olmadığını söylerken, Hüseyin Sağ, bir çok semtte cemevi açıldığını ve tıpkı cami ve kiliselere tanınan ücretsiz su kullanımı hakkı gibi hakların da tanındığını anımsattı.
Kadir Topbaş'ın İBB Başkanı olarak bütün dinlere aynı seviyede yakın durmadığını ve laiklik ilkesini çiğnediğini söyleyen Sağ'a karşılık, Topbaş Alevilerin kendi içinde tutarlı ve homojen bir inanca sahip olmadığını, kiminin kendisini müslüman olarak kabul ederek camiye giderken, kiminin ayrı bir dine sahip olduğunu savunduğunu iddia etti.
‘TOPBAŞ LAİKLİK İLKESİNİ ÇİĞNİYOR’
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan davacı Hüseyin Sağ ise şunları söyledi: "Cemevi talebi bizim anayasal hakkımız ve mahkeme de anayasayı temel alarak karar vereceğine göre karar lehimize olacak diye düşünüyorum. Ben bir meclis üyesi olarak şimdiye kadar önüme gelen her cami planını onayladım, yapılmasını istedim. Topbaş beni ayrımcılıkla suçluyor. Şimdi sinegog, cami, kilise ve şapelin bulunduğu Darülaceze'de cemevi istediğimde nasıl oluyor da ayrımcılık yapıyor muamelesi görüyorum anlamadım. Alevilere sıcak bir bakış var son zamanlarda ve ben de Topbaş'a bu önergeyi verdiğim zaman bu bakış sayesinde cemevi yapılır ve ordan da Ankara'daki yasa değişikliği için bir çıkış yolu olur, hatta yasa değişikliğine bile gerek kalmayabilir diye düşünmüştüm. Ama bana gelen cevap resmen Alevilere hakaret gibi. AKP Genel Başkanı Erdoğan başka bir şey söylüyor, aynı partili ve Türkiye'nin en büyük gelirine sahip şehir olan İstanbul'un belediye başkanı başka bir şey söylüyor. Bu AKP’nin Aleviler konusunda homojen ve samimi olmadığını gösteriyor. Demek ki bunların hiçbir söylemi doğru değil, sadece seçimlere yakın tarihlerde güya "açılım" yaparak oy avlıyorlar.”
ONURKAN AVCI - BİRGÜN - 05 Aralık 2008