Alevi açılımının mimarı İstanbul milletvekili Reha Çamuroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığından istifa etti. 'Ayrımcılık sürüyor' diyen Çamuroğlu, Başbakan'a sordu: Bürokrasinin üst kademelerinde, valiler arasında kaç Alevi var? İktidarımız boyunca devletten ihale alan kaç Alevi yatırımcı var?
ANKARA- AKP'nin Alevi açılımının mimarı, İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığından çekildi. Erdoğan'ın "trenden inen bir daha binemez" çıkışını yaptığı zamanda böyle bir istifanın yaşanması, Çamuroğlu'nun partiden ayrılacağı kulislerini hızlandırdı; ancak Çamuroğlu, son noktayı koydu: "Alevi açılımına tepkiye partinin sessiz kalmasından alındım; ancak bu süreçte trenden inmem."
AKP, 22 Temmuz seçimlerinin ardından Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla, Alevi kökenli vatandaşların sorunlarının çözümüne dair bir dizi proje öngören açılım başlatmıştı. Projenin mimarları da Çamuroğlu ile yine Alevi kökenli diğer vekil İbrahim Yiğit'ti. Erdoğan, Çamuroğlu'nu, parti genel merkezinde makam odası da verilerek, bu konulardAka danışmanlığına da getirdi. Erdoğan, bazı bakanlar ve parti yöneticileri de Alevi iftarına katılarak AlevilerE yönelik mesajlar verdi. Ancak bu süreçte Başbakan Yadımcısı Çiçek ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'ndan Alevileri ve Çamuroğlu'nu kızdıracak açıklamalar geldi. Çiçek bir soru üzerine "Hükümetin gündeminde Alevi açılımı yok" mesajı verirken, Bardakoğlu da, "Cemevlerine yasal statü tanınamaz" görüşünü dile getirdi. Bu çıkışlara Erdoğan'dan yanıt gelmezken, AKP'nin Alevi kökenlileri bir süre bekleme eğilimine girdi. Ancak kapatma davasının açılmasıyla Alevi projesi rafa kalktı, konu da unutulmaya yüz tuttu.
Mektuplu istifa
Hürriyet gazetesinden Şükrü Küçükşahin'in haberine göre Çamuroğlu'nun görevinden istifa etmesine giden süreç şöyle gelişti: AKP’nin Alevi açılımının mimarı olduğu için Erdoğan’ın, danışmanlığına getirdiği İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu sert bir mektup yazarak bu görevinden istifa etti. Başbakan’ın yakınları, "Ya yapma bunu; 'enjoy it’ (Keyfine bak)" dese de Çamuroğlu kararından vazgeçmedi. Bunun üzerine mektubu geçen hafta alan Erdoğan harekete geçti. Çamuroğlu'yla görüşen Erdoğan, milletvekili olan danışmanının istifa nedenini sordu.
Mektubunda Alevi açılımı konusunda kendisine verilip de yerine getirilmeyen pek çok sözü anımsatan Çamuroğlu, Erdoğan’a "Sayın Başbakanım, Alevilere karşı ayrımcılığın bitirilmesini istedik. Bitti mi? Sorabilir miyim; bürokrasinin üst kademelerinde, valiler arasında kaç Alevi var? Sadece bir vali mi? Bu yeterli mi? Peki emniyet müdürleri arasındaki durum ne? Ya altı yıllık iktidarımız boyunca devletten ihale alan kaç Alevi yatırımcı var? Belki hiç yoktur!" dedi ve cemevlerine hükümetin ilgisiz tutumdan yakındı.
Çamuroğlu, Alevi açılımı açıklandığında Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Yok böyle bir şey" dediğinde Başbakan’ın sessizliğini manidar bulmuştu. Başbakan’ın, "Ama, Diyanet’in dedikleri ortada" imasına da içerleyen Çamuroğlu, binlerce ayrım örneği verebileceğini söyledikten sonra, "Bu ayrımcılık sürdükçe Alevi örgütleri karşısında sıkıntıya düştüğünü" belirtti ve Başbakan’a, "Bu insanlar karşısında duvara dayandım artık" dedi.
Erdoğan şöyle konuştu: "Reha Bey, siz bu mektubu yazmamış, ben de kabul etmemiş olayım."
Bu söz üzerine ayağa kalkan Çamuroğlu, elini uzatarak "Allahaısmarladık Sayın Başbakanım" diye konuştu.
Karakoçan bardağı taşırdı
Çamuroğlu, dün yaptığı açıklamada da, istifasını doğruladı ve yakından izlediği, "Alevi açılımı" tartışmaları sürecinde, "Bir Başbakan Yardımcısı (Çiçek'i kastediyor)" ve partisinden bazı milletvekillerinin süreç ve şahsı aleyhine yaptığı açıklamalardan rahatsızlık duyduğunu belirterek şöyle dedi: "Ayrıca, görevleri din işleri ve din hizmetleri olan bazı bürokratlarımızın, adeta acele ve heyecanla sürmekte olan bir siyasi tartışmada kesin tavırlar geliştirmeleri bizi düşündürmüştür. Gerek siyasi gerek idari kademelerden gelen bu itiraz ve hatta hücumlara, Hükümetimizin ve partimin sessiz kalması önemli bir alınganlık meydana getirmiştir. Siyasetin sabır gerektiren bir uğraş olduğunu bildiğimiz için susmayı ve üstlendiğimiz görevi sürdürmeyi bir borç bildik. Fakat önceki hafta ortaya çıkan iki olay, bizi artık kesin mesaj ve tavırlara zorlamıştır. Bunlardan birincisi, İstanbul Müftümüz Mustafa Çağrıcı’nın açıklaması, ikincisi de Karakoçan hadisesidir."
'Trenden inmem'
Çamuroğlu, kendisini "Trenden inen" milletvekili olarak göstermek isteyen yaklaşımlara katılmadığını belirtiken, "Ülkemizin, Hükümetimizin ve partimin içinden geçtiği zor ve hayrete şayan süreçte, ’Trenden inmek’ söz konusu değildir. Dolayısıyla bizim için kaçınılmaz hale gelen bu tavrımızın, partim hakkında süren kapatma davası süreci ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini sizlere önemle vurgularım" dedi.
'Umutluyum'
AKP'nin Alevi kökenli milletvekili İbrahim Yiğit ise açılımla ilgili umutlu olduğunu belirterek şöyle dedi: "Alevi açılımını biz Reha Bey’le birlikte başlattık. Önce partide genel başkan yardımcısı Egemen Bağış başkanlığında toplantı yaptık, hazırladığımız raporlar Başbakana iletildi. Bizim ilettiğimiz çerçevedeki Alevi açılımına Başbakan da sıcak baktı ve proje başladı. Başbakan Alevi iftarına katıldı. Ancak ardından gelen türban konusu ve kapatma davasıyla gündemin arka sıralarına düştü. Fakat geçtiğimiz günlerde Diyanetten sorumlu bakan Sait Yazıcıoğlu ile görüştük. Yazıcıoğlu, Alevi açılımının gündemlerinden kalkmadığını, ancak bu açılım için formül arandığını söyledi. Gelinen noktada gündemin arka sıraların düşse de Başbakan bize Alevi açılımını gündeminden çıkarttığını söylemedi. Dolasıyla süreç hala sona ermiş değil. Ben umutluyum."
(Radikal) - 12 Haziran 2008