Alevilik Araştırma Merkezi Başkanı Ali Yıldırım'ın Basın Açıklaması:
“AKP'nin Alevisi Olmayacağız…
Hükümet Aleviliği Tanımlayamaz...
Cemevi Olmadan Asla...
Madımak Müzesi Hoşgörü ve Kardeşlik Demektir..
İki Din Dersi Kabul Edilemez...”
AKP ALEVİLİĞİ TANIMLAYAMAZ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin son Sinan Işık davasındaki “hükümetlerin inançlar konusunda değerlendirme, tanımlama yapamayacağı” açık hükmüne rağmen AKP hükümeti kendi anlayışı doğrultusunda Aleviliği tanımlama yoluna gitmiştir. Alevi varlığını yadsıyan AKP’nin Aleviliği tanımlaması kabul edilemez. AKP “Alevi iftarı”ndan bu yana kendi Alevilerini yaratma projesini hayata geçirmeye çalışmıştır. Aleviler “AKP’nin Alevileri olmayacaklarını” kararlılıkla dile getirmişler, “eşit yurttaşlık hakkı taleplerini” her ortamda ifade etmişlerdir. Ne var ki AKP hükümeti Aleviler arasından yeni yandaşlar devşirme, yeni Hızır Paşalar yaratma sevdasından vazgeçmemiştir.
CEMEVLERİ VAZGEÇİLMEZİMİZDİR
Alevi toplumu bir bütün olarak ayrımsız biçimde “Cemevlerini ibadethaneleri” olarak görmektedir. Bu konuda Alevi toplumu içerisinde en küçük bir soru işareti yoktur. Aleviler Anayasanın eşitlik ilkesi gereği Cemevlerinin de Cami gibi Kilise gibi Havra gibi hukuk önünde ibadethane olarak kabul görmesini talep etmektedirler. Hükümet bu masum istemi sulandırmakta, Diyanet’in vermiş olduğu “Cemevleri ibadethane olamaz” fetvasına boyun eğmekte, Alevi sorunu konusunda Alevilere değil Diyanet’e kulak vermektedir. Cemevlerini “ibadethane olmayan kültür merkezi” olarak tanımlamak Alevilerin taleplerini ve Aleviliği zerre kadar anlamamak, Aleviliği bir inanç olarak yadsımak ve giderek Aleviliği İslam’ın yedeğine takmaktan başka bir şey ifade etmez.
Alevi sorununun çözümünde “cemevlerinin ibadethane statüsüne kavuşması” olmazsa olmazdır, Alevilerin vazgeçilmezidir.
MADIMAK MÜZESİ HOŞGÖRÜ VE KARDEŞLİK DEMEKTİR
Alevi toplumu hiçbir toplum kesimine karşı kin ve düşmanlık duyguları içerisinde değildir. Tüm insanları dili, dini, rengi, cinsiyeti, kökeni ne olursa olsun bir, eşit ve kardeş görmektedir. Aleviler Madımak’ın unutulmamasını tüm insanlık adına talep etmektedirler. Madımak müze olsun demek tüm toplumda hoşgörü, barış ve kardeşlik hakim olsun demektir.
Madımak’ı yıkalım, bellekleri silelim!
Müze fikri tehlike oluşturur demek Madımak vahşeti önünde boyun eğmek demektir.
Madımak’ın müze olmasına yapılan itirazda gerekçe katliam kadar vahimdir.
AKP’NİN İKİ DİN DERSİ ÖNERİSİ KABUL EDİLEMEZ
Zorunlu din dersleri konusunda AKP hükümeti çözüm adına iki din dersi önermektedir. Varolanı koruyup bir de yeni sözde seçmeli ders getirmek derdindedir. Bu ikili oyundur.
Hükümet’in zorunlu din dersleri konusunda samimi olmadığı, hukuka uymadığı bütün açıklığıyla ortadadır.
Hükümet el çabukluğuyla ikinci din dersini koymak yerine acilen zorunlu din derslerine ilişkin AİHM kararını uygulamalıdır.
Açılımı mahkeme, AİHM kararı yapmıştır.
ÇALIŞTAY ÇÖZÜMSÜZLÜK ÜRETMİŞTİR
AKP hükümeti 7 yıldır devam eden iktidarı boyunca Alevi Toplumunun sorunlarını çözmek bir yana Alevilere karşı hukuksuz, eşitsiz, ayrımcı uygulamaları sürdürmekten asla geri durmamıştır.
AKP çevreleri Alevileri öteki olarak görmektedir. Alevilerin de diğer inanç sahipleri gibi onlarla eşit olarak hak/hukuk sahibi olmasını asla kabul etmemekte tam tersine Alevileri asimile edecek, Alevileri alevi olmaktan çıkaracak açık ve üstü kapalı faaliyetler içerisinde bulunmaktadırlar.
Çalıştay süreci ise sonuç olarak ortaya koyduğu değerlendirmeler itibarıyla Alevilerin sorunlarını çözmek yerine karmakarışık bir hale getirerek çözüm yerine çözümsüzlük üretmiştir.
ÇÖZÜM LAİK DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE'DEDİR
Çözüm ayrımlılıkların son bulduğu, eşit yurttaşlık hakkının her konuda her alanda hakim kılındığı laik demokratik bir Türkiye’dedir.
KAYNAK : Alevihaber.com - 08.02.2010