AKP'li arkadaşlar "Alevilere açılacağız" dedi. "Olumlu" bir gelişme dendi. AKP'nin niyeti ne olursa olsun, bu adım yaratıcı bir adımdır dendi. En önemlisi "bir adımdır" dendi. En azından bazıları böyle dedi. Alevilerin yanıtı ise net oldu: "AKP Çamuroğlu'nu da Al, Git". Ama bazılarına dinletemedik. "AKP Alevi açılımı yapıyormuş. Alevilerle biraraya geliyormuş. Alevileri düşünüyormuş." diyenler oldu.
Kimi düşünüyormuş? Bir daha söyleyin.
AKP'li Çamuroğlu, "Alevi açılımı" konusundan bahsettikten hemen birkaç gün sonra "Türkiye Cemevleri Birliği" diye adı sanı duyulmadık bir kuruluş, bir toplantı yaptı. Yanlış hatırlamıyorsam İzmir'de. (Bkz. AKP Güdümlü Alevi Federasyonu Çalışmaları Başladı, 26 Kasım 2007, Alevionline.com)
Aleviler sanıyorum bu ülkede 20-25 yıldır aktif biçimde örgütleniyor. Ve bu süre zarfında iki adet federasyon kurabilmişlerdi. AKP'nin Alevi açılımı ilk olumlu meyvesini vermiş, Alevilerin örgütlenmesi tavan yapmış. Zira AKP, "Alevi açılımı" yapıyorum der demez, biri İzmir'de, birisi İstanbul'da iki yeni Alevi federasyonu kurulmuş. Hubyar.org internet sitesindeki habere göre, AKP'ye yakınlığı ile bilinen Veli Güler öncülüğünde bir adet, Erikli Baba Dergahı'nda toplanan bazı kuruluşlar tarafından da yine bir adet federasyon kuruluvermiş.
Bakın görüyorsunuz. Açılım yapan AKP'nin bereketini. 20-25 yıl uğraş. Birbuçuk adet federasyon kurabil. AKP bir "açılıyorum" desin; 2 tane kurulsun. Dinibütün arkadaşların bereketi olsa gerek bu da. Nereye uğrasalar; nur yağıyor.
Ha unutmadan. AKP'yi Muharrem iftarına davet edecek Alevi kuruluşları, bu son iki federasyondan biri olursa hiç şaşırmamak gerekiyor. Tesadüftür tabi ki. İlginç bir tesadüf olacak. Bakın göreceksiniz; AKP'nin kaç haftadır "Alevilerle görüşüp sorunlarını dinleyeceğim" diye bağıra bağıra kurduğu cümledeki Aleviler, bu iki yeni federasyon olabilir. İlginç bir tesadüf değil mi?
Bu bir zihniyet meselesi. Alevilere açılım yapacaksın, ama Alevisiz yapacaksın. Daha doğrusu kendi Alevi'ni yaratacaksın. Evet ne demişler? Kendin pişir kendin ye. Alevi açılımı yapacak, görüşecek kuruluş arıyorsan da; kendi federasyonunu kendin kur. AKP tarzı demokrasi, bu şekilde işliyor heralde. Medyanı kendin kur. Sivil toplumunu kendin kur. Sendikanı kendin kur. Muhalefetini kendin kur. AKP oynuyor; biz hayretle seyrediyoruz.
* * *
İzzettin Doğan, ABD'yi İçişlerine Karıştırmaz
İzzettin Doğan, ABD Dışişleri yetkilisi ile görüşen Ali Yıldırım'a sert çıkmış. Basına açıklama yapan İzzettin Doğan, ABD'ye Türkiye'nin içişlerine müdahale fırsatı tanımayacaklarını söylemiş. Çok ilginçtir. 4 Aralık 2007 tarihinde, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Alt Komisyonu, İzzettin Doğan'ı AKP'nin Alevi açılımını görüşmek üzere toplantısına çağırmıştı. Ve İzzettin Doğan da memnuniyetle katılmış, birçok Alevi örgütünün başkanının katıldığı toplantıyı, vakıf internet sayfasından da "Avrupa Parlamentosu beni Alevilerin temsilcisi kabul ediyor" mealinde duyurmuştu. Ne garip, ABD Dışişleri yetkilileri Ali Yıldırım'a Alevi açılımını sorunca, "Türkiye'nin içişleri" oldu. Hem de daha birkaç gün önce İzzettin Doğan Avrupalı parlamenterler ile aynı konuyu görüşmüşken. Türkiye'nin içişlerine müdahale olmaması için ne gerekiyor? Müdahale edenin Avrupalı olması mı? Yoksa toplantıya İzzettin Doğan'ın çağrılması mı?
* * *
Ey Fazıl Abi. Biz Nere Gidelim?
Fazıl Say AKP iktidarı yüzünden Türkiye'yi terketmeyi düşündüğünü açıklamış. Bilindiği üzere AKP iktidarının kültür bakanı Erkan Mumcu, Fazıl Say'ın Sivas Katliamı'nda hayatını kaybeden Metin Altıok için yazdığı oratoryadaki fotoğraf gösterisini sansürlemişti.
Sen gideceksin, gidecek yerin var; seni kabul edecek onlarca ülke var. Büyük bir sanatçısın. Büyük bir aydınsın. İyi de biz nerelere gidelim? Bize ne olacaksa olun mu? Sanatçı olmak, aydın olmak; biraz da geride kalanları düşünmeyi gerektirmez mi?
Sana kalmak yakışır Fazıl Say. Kalmak ve birşeyler yapmak yakışır.
Ceyhun Günal / Alevionline.com
19 Aralık 2007 www.alevionline.com