AK Parti hükümetinin Alevi kökenli milletvekili Hüseyin Tuğcu Türkiye'de cemevlerinden terörist cenazelerinin kaldırıldığını ve bu yüzden bazı kişilerin cemevlerine önyargılı yaklaştığını iddia etti. Tuğcu, bazı gazete haberlerini kaynak gösterek Arif Sağ'ın Sivas Katliamı'nın baş sorumlularından olduğunu ve Muhlis Akarsu'yu silahıyla vurmuş olabileceği yönünde soru işaretleri bulunduğu iddialarını tekrar gündeme getirdi.
Almanya'nın Köln kentinde Alevi açılımın ele alındığı toplantıda AK Parti hükümetinin Alevi kökenli milletvekili Yard. Doç. Dr. Hüseyin Tuğcu tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu.
Milletvekili Tuğcu Türkiye'de cemevlerinden terörist cenazelerinin kaldırıldığını ve bu yüzden bazı kişilerin cemevlerine önyargılı yaklaştığını iddia etti.
Aleviliğin İslamın içinde mi dışında mı olduğu tartışmalarına değinen ilahiyat mezunu Hüseyin Tuğcu, tüm Alevilerin Müslüman olduğunu belirtti.
Sivas katliamını hatırlattı, Sağ'a cevap verdi
Tuğcu konuşmasında Sivas katliamını derin devletin yaptığını dile getirdi. Kendisini döneklikle suçlayan ozan Arif Sağ'a da cevap veren Yard. Doç. Dr. Hüseyin Tuğcu, bazı gazete haberlerini kaynak gösterek Arif Sağ'ın Sivas Katliamı'nın baş sorumlularından olduğunu ima etti.
Tuğcu ayrıca salondaki dinleyicilere, Sivas katliamında yaşamını yitiren ozan Muhlis Akarsu'nun ölümüyle ilgili Arif Sağ'a sorular yönelten bir gazete haberini göstererek Akarsu'nun Sağ tarafından öldürülmüş olabileceği iddialarını tekrar gündeme getirdi.
Hüseyin Tuğcu, Arif Sağ ile ilgili iddiaların şimdiye kadar cevaplandırılmadığına dikkat çekti.
"Cemevlerinden terörist cenazeleri kalkıyor"
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'ndeki (UETD) toplantıda Yard. Doç. Dr. Hüseyin Tuğcu şunları söyledi:
“Bugün Aleviler ile Sünniler adeta birbirlerine düşman hale gelmişler. Alevi Sünni'ye, Sünni Alevi'ye kız vermez olmuş. Bu hale gelmişiz. İşte bu anlamda devletin elinden geleni yapması ve yol göstermesi gerekiyor. Baskı kurmadan yolları açması gerekiyor. Ben Alevi Çalıştayı'nı bu anlamda görüyorum. Bir cemevleri konusu var. Eğer bugün birileri cemevine karşı çıkıyorsa bir Alevi olarak kendime şunu sormak zorundayım. Ne işi vardı o teröristin devletin temeline dinamit koyan o serserinin, o zavallının cenazesinin cemevinde. Kendimizi otokontrol şeklinde sorgulayarak hesaba çekmemiz gerekiyor. "
AABF TEMSİLCİSİNDEN SERT TEPKİ
Toplantıya konuşmacı olarak davet edilen Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Sekreteri Hüseyin Mat, milletvekili Hüseyin Tuğcu'nun konuşmasına sert tepki gösterdi.
"Milletvekilinin açıklamalarını A'dan Z'ye reddediyoruz" diyen Genel Sekreter Mat şunları söyledi:
"Milletvekilinin kökeninin Alevi olması bizim için önemli değil. Alevi olupta çok farklı düşüncelere sahip insanlar çıkabiliyor. Yapılan açıklamalar bizi çok üzdü. Sorunları bir devlet Aleviliği yaratarak çözmeye çalıştıklarını bir kez daha gördük. Cemevlerinin statüsü, Madımak'ın müze olması, diyanetin ve zorunlu din derslerinin kaldırılması gibi konuları hükümetle kesinlikle pazarlık konusu yapmayacağız. Bu talepler bizim en doğal haklarımız. Sivas katliamında derin devletin parmağı olduğu iddia edildi.
Eski katliamları görmedik ama Sivas katliamı kameraların önünde oldu. Otelin önünde toplanan onbinlerce kişi bu katliamı yaptı. Oradan kaçan öncüleri buralara gelip Milli Görüş'ün camilerinde imamlık yaptı. Önce bunlardan hesap sorsunlar. Milletvekilimizden Aleviler ile devlet arasında ortak hangi paydalarda buluşulabileceği yönünde açıklamalar beklerdim. Ama konuşmaları daha çok ayrıştırıcı idi. Bir kesim Alevileri kucaklarken bir kesimi dışlama politikası güttü. "
CNNTÜRK - 28.03.2010
Alevi açılımıyla küskünlük aşılsın
AK Parti Kütahya Milletvekili Hüseyin Tuğcu, hükümetin "Alevi açılımı" projesiyle devlet-millet küskünlüğünü aşıp kaynaşmanın yollarını aradığını söyledi.
Tuğcu, merkezi Almanya’nın Köln kentinde bulunan Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) tarafından düzenlenen "Güncel Gelişmeler Işığında Alevilik, Sorun ve Perspektifler" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, "Alevi açılımı" konusunda bilgi verdi. Tuğcu, "Alevi açılımı"nın milli beraberlik ve sosyal yapının tanımlanması açısından önem taşıdığına işaret ederek, "Alevi açılımında devlet-millet küskünlüğünü aşıp kaynaşmanın yollarını arıyoruz. Eğer bir yerde insan varsa, toplum varsa tabii ki devlet de söz konusu olacaktır. İnsanların oluşturduğu toplumların sorunları söz konusu olacaktır. Biz bu küskünlüğü aşmanın yollarını, sadece hükümetin değil, vatandaşın olaya bakış açısıyla da bir bütün olarak incelemeye, araştırmaya koyulduk" diye konuştu.
Yedi ayrı çalıştayda konunun ele alındığını ifade eden Tuğcu, "Biz detaylarıyla Alevi açılımını yol gösterici güç olarak ortaya koyduk. Kararı yine milletimiz verecektir. Biz de devlet olarak, hükümet olarak bunu değerlendirmek zorundayız" dedi. Alevilerin taleplerinin insan hakkı talebi olduğunu kaydeden Tuğcu, "İnsan hakkı önemli bir hak. Konunun, 1500 yıllık bir sorun olsa da ortak noktada ve ortak değerler ölçüsünde ele alınması gerekir. Böylece birbirimizi daha iyi anlarız. İnsan ve toplum ihtiyaçlarla dolu. İnsan ’Aleviyim’ diyorsa Alevidir. Aleviler yıllarca dışlandıklarını söylemekte. Buna başkaları tarafından saygı gösterilmesini istiyorlar" diye konuştu. Toplantıya katılan Avrupa Türk Caferileri Birliği’nden Mehmet Irmak, Avrupa Ehl-i Beyt Alevi Federasyonu’ndan Fuat Mansuroğlu, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’ndan Hüseyin Mat da "Alevi açılımı" konusundaki görüşlerini dile getirerek, bunun güzel bir başlangıç olduğunu, ancak henüz yapılacak çok iş olduğunu söyledi.
Kaynak: hurriyet.de - 28 Mart 2010 / KÖLN