AKP daha önce yandaşlarıyla yaptığı Alevi Çalıştayları'nda defalarca "Biz Aleviler dahil her kesimin sesine kulak verdik, taleplerini dinledik" demişti. Bu defa 24 saat Ankara'da kalan Alevi örgütleri temsilcilerinin zorunlu din dersinin kaldırılması talebi ise AKP tarafından görmezden geliniyor.
Alevi örgütlerinin Ankara'daki zorunlu din dersine tepki eylemi, Pazar 12:00'de sona eriyor. Alevi örgütlerinin şube temsilcileri bazında katıldıkları için katılım çok kalabalık olmasa da temsiliyeti yüksek olan eylemde Alevi örgütleri, zorunlu din dersinin kaldırılmasını talep etti.
"Din derslerinde evet efendimci bir anlayış dayatılıyor"
Songül Canpolat - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Malatya Şube Başkanı
"Ben yüzde 98'i Alevilerden oluşan bir mahallede oturuyorum. Sekizinci sınıfta okuyan çocuğum var. Böyle mahallelerde din dersi öğretmenlerinin özel bir çaba gösterdiklerini gözlemliyoruz. Mesela çocuklardan derse gelirken evden Kuran getirmelerini istiyorlar. Oysa çoğu Alevi ailesinin einde Kuran yoktur. Biz bilinçli bir aile olduğumuz için belki çocuğumuza yol gösterebiliyoruz ama yaşadığımız yerdeki çocukların çoğu bu tür durumlarda olumsuz etkileniyor, kimliklerini rahatça şekillendiremiyor. Bu derslerde dinler hakkında genel bir kültür verilmiyor, Sünnilik inancı çocuklara dayatılıyor. Bu dersler aslında on yaşından itibaren çocuklara biat etmeyi öğretmeyi, tartışamayan, sorgulayamayan, evet efendimci bir nesil yetiştirilmeyi amaçlıyor.
Bir de işin şu boyutu var: AKP, Yargıtay'ın aldığı kararları da, AİHM'nin verdiği karaları da gözrmezden gelerek ve suç işliyor. Anayasanın uluslararsı anlaşmalara uymayı zorunlu tutan 90. maddesi de ihlal ediliyor. Bu eyleme bütün illerden derneklerin yönetici kadroları katıldı. İllerde basın açıklamaları yapılarak duyuruldu. Ama bu yaptığımız eylemlere hükümet cevap vermezse boykota gideceğiz. Boykotun daha çok ses getirebilecek bir yol olabileceğini düşünüyoruz."
"Bu Alevilik değil, insan hakları meselesi"
Ersin Gedik - Alevi Bektaşi Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi
"Bizim derneklerimizin tüzüğünde yazılı olan ilk madde Alevilik ile ilgili değil, demokrasi ve insan hakları ile ilgilidir. Dolayısıyla bizim bu eyleme bakışımız da sadece Alevilikle ilgili bir kazanım sağlamak değil, yaşanan insan hakları ihlalini engellemek. Ve bu eylemimize de zaten sadece Alevi dernekleri değil, çeşitli demokratik kitle örgütleri de katıldı. Bu konuyu biz ilk kez gündeme getirmiyoruz. AKP eğer samimi olsaydı yıllardır yaptığımız eylemleri, toplayıp Hükümete teslim ettiğimiz imzaları dikkate alıp 12 Eylül'ün getirdiği zorunlu din derslerini çoktan kaldırırdı."
"Örgütlü güç, sesinizin gür çıkmasını sağlar"
Hüseyin Gündüz - Kayseri Alevi Kültür Merkezi Başkan Vekili
"Bizim bu eylemlerle öncelikli amacımız mahalle baskılarını yenebilmek. Bu eylemler tüm Alevi örgütleri tarafından daha büyük bir ciddiyetle örgütlenmeli. Diğer aydınlanması ve ilerici, demokrat kesimlerin de Alevilerle birlikte bu mücadelede yer almaları gerekir. Zaten içimizde Alevi olmadıkları halde bizle birlikte mücadele veren arkadaşlarımız da var. Gerçek bir güç oluşturulması gerek. İnsanlar AKP'den korkuyorlar ve yıllar boyu yaşanan ezilme, kıyım, özgüvensizliğe sebep olmuş. Ancak arkanızda güçlü bir örgütün var olduğunu bilmek, sizin sesinizin daha gür çıkmasını sağlar."
"Boykot olabilir"
Bülent Gültekin - Alevi Kültür Derneği Ankara Şube Başkanı
"Bu eylem sadece temsili bir boyutta gerçekleştirldi, ancak çeşitli yollarla genişletmeyi planlıyoruz, boykot da bu yollardan biri olabilir. Zorunlu din derslerinin etkisi sadece inanç boyutunda, asimilasyonla sınırlı değil. İnsanların kimliksizleştirilmesinde, aynılaşmasında, yozlaşmasında, pasifize olmasında çok etkili. Alevilerin kimliksizleştirilmesi, normalde daha özgürlükçü ve sola yakın bir kitle olan Aleviler arasından önemli bir kesimin sağa kaymasına sebep olmuş. 12 Eylül'den sonra başka şeylerin yanında din dersleri de pasifize olmuş bir kuşağın yaratılmasında çok etkili bir araç olmuştur. Her okulun karşısında bir cami kurulduğunu, medya aracılığıyla bir din baskısının devamlı gündemde tutulduğunu görüyoruz. Alevilerin çok ciddi korkuları var. Biz öncelikle insanların rahat bir şekilde "Aleviyim" diyebilmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü herkesin kendi kimliğini rahatça yaşadığı bir ortamda daha sağlıklı insani ilişkiler kurulabilir. Örneğin geçen yıllarda 8-9 Kasım'da yaptığımız mitingler oldukça etkili oldu. İnsanlar bu eylemlerin ardından ciddi bir şekilde derneklerimize gelmeye başladılar, özellikle de gençler. Çünkü bu mitinglerin gücü insanlara cesaret verdi."
(soL - Ankara) - 10.10.2010