Çalıştayın diyalog zemini oluşturmadığını vurgulayan başkanlar, “Çalıştayda Alevi hareketinin en önemli bileşenlerinden olan yurtiçinden kimi örgütlerle, Avrupa Alevi örgütlülüğü dışarıda bırakıldı” dedi
AKP hükümeti öncülüğünde düzenlenen Alevi Çalıştayı'nı değerlendiren Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Tekin Özdil ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, “Hükümet Alevi örgütlülüğünü hâlâ yok sayıyor” açıklamasında bulundu.
Başkanlar ortak yaptıkları açıklamada, “Devlet Bakanı Faruk Çelik, çalıştayın açılış konuşmasında Alevi sorunundan daha çok, Alevilerin sözüm ona devlet tarafından ihmal edilen sorunlarına vurgu yapmış, oturuma katılan ilahiyatçı zihniyet ise, saygısızca Alevilere Aleviliğin Müslüman olup olmadığını öğretmeye kalkmıştır. Bu tutum hükümetin soruna hala yanlış baktığının göstergesidir” dedi.
'DİYALOG ZEMİNİ OLUŞMADI'
Gerçekleştirilen çalıştayın bir diyalog zemini oluşturmadığını vurgulayan başkanlar, şunları kaydetti: “Bu çalıştay, Alevilerin her platformda zaten dile getirdiği istemlerini, bir kez de doğrudan ilgili bakanlık nezdinde ifade etmesinden başka bir anlam taşımıyor. Çalıştayda Alevi hareketinin en önemli bileşenlerinden olan yurt içinden kimi örgütlerle, Avrupa Alevi örgütlülüğü anlaşılmaz bir şekilde dışarıda bırakılmıştır. Hükümet hâlâ Alevi örgütlülüğünün neye tekabül ettiğini bilmezden gelen tutumunu ısrarla sürdürüyor. Umarız ki bu durum hükümetin Alevi örgütleri içinde yeni yandaş muhataplar yaratma girişimi değildir.”
Çalıştaya, Aleviliği Sünnileştirmek isteyen zihniyetin simge isimlerinden ilahiyatçı Osman Eğri’nin dahil edilmesini eleştiren başkanlar, “Çalıştaya akademisyen etiketlerinin altında Alevi sorununun çözüm yolarını tıkayan tartışmalı ilahiyatçıların çağrılması Aleviliğe saygısızlıktır” diye konuştu.
İNANÇ MERKEZLİ SİYASETLE OLMAZ
Alevi sorununu inanç merkezli bir siyasetle çözmeye çalışmanın büyük bir hata olduğunu vurgulayan başkanlar, şunları kaydetti:
“Bizce Alevi sorunu, Alevilerin değil, devletin sorunudur öncelikle ve özellikle devletin yapılanmasından ve suni karakterinden kaynaklanıyor. Çözüm şansı, ilahiyatçıların dayattığı gibi ülkemizin ve toplumumuzun daha da dinselleştirilmesiyle değil, Türkiye’nin demokratikleşmesiyle doğabilir. Alevilerin talepleri, demokratik ve laik bir siyasal toplumda yaşamak isteyen her yurttaşın talebidir.”
Başkanlar, “Alevi sorunu, hükümet ve devlet politikalarında yasalarda, mevzuatta ve toplumsal yaşamın her düzeyinde negatif ayrımcılığın önlenmesi, gerektiği hallerde pozitif ayrımcılığa başvurulması özgürlükten öte, onunla birlikte ama ondan daha hayati bir biçimde eşitlikle işaretlenmiş demokratik politikalar ve uygulamalarla çözülür” dedi.
ÖZLEM ZORCAN / BİRGÜN - ANKARA - 07 Haziran 2009