Eğitim-Sen üyesi akademisyen Servet Akyol’un geçtiğimiz Cuma günü ellerinde bıçak ve sopalar olan bir grup faşistin saldırısına uğramasına tepki gösteren akademisyenler ve üniversite öğrencileri bugün Eğitim-Sen 5 nolu şubenin çağrısıyla bir araya gelerek bir basın açıklaması yaptılar ve saldırıyı protesto ettiler.
16 Kasım 2007 akşamı faşistlerin saldırısına uğrayan araştırma görevlisi Servet Akyol, doktora öğrencisi sıfatıyla Gazi Üniversitesi Öğrenci Konseyi öğrenci temsilciliği seçimlerine katılmış ve temsilci olarak seçilmişti.
Bugün saat 12.30'da Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde toplanan çeşitli üniversitelerden 200’e yakın akademisyen ve öğrenci; saldırıya uğrayan Servet Akyol’un araştırma görevlisi olduğu Gazi Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü’ne yürüyüp burada bir basın açıklaması yapmak istedi. Polisin yürüyüşe izin vermeyerek barikat kurması üzerine ‘Hocalara değil çetelere barikat’, ‘Yürüyüş hakkımız engellenemez’, ‘Faşizme karşı omuz omuza’ sloganlarını atan akademisyenler alkışlarıyla engellemeyi protesto ettiler.
Polisin barikatı kaldırmaması sonucu yürüyemeyen akademisyenler Eczacılık Fakültesi önünde bir basın açıklaması yaparak polisin tutumunu protesto etti. Burada bir konuşma yapan Eğitim-Sen Genel Basın Yayın Sekreteri Saim Gültekin, Servet Akyol’a yapılan saldırıyı kınadı ve Ankara polisinin saldırıyı düzenleyenleri engellemek yerine saldırıya uğrayan eğitim emekçilerinin önüne barikat kurduğunu belirterek polisin görevinin bu saldırının faillerini ortaya çıkarmak olması gerektiğini ifade etti.
Ardından Eğitim-Sen adına basın açıklamasını okuyan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Gülseren Adaklı; farklılıklara tahammül edemeyen faşizan zihniyetin demokrat öğrenciler, üniversite çalışanları ve öğretim üyelerine karşı gerçekleştirdiği sözlü ve fiziksel şiddet içeren saldırıların daha önce de birçok kez yaşandığını hatırlatarak bu saldırganların yakalanması ve gerekenlerin yapılması hususunda yetkililer ve emniyet güçlerinin üzerlerine düşeni yapmadıklarını ifade etti.
"Bugün içerisinde farklılıkların yer aldığı özgür bir kurum olması gereken üniversitede; eli sopalı, bıçaklı, satırlı kimseler tarafından can güvenliği tehlikede bırakılan akademisyenlerden bahsediliyorsa özgür bir bilimsel üretimden bahsedilemez" diyen Adaklı; söz konusu saldırının ülkedeki vatanseverlik nidaları altında oluşturulan milliyetçi havadan ayrı düşünülemeyeceğini ifade etti.
Saldırılara sessiz kalmanın gelecekte olası başka saldırılara davetiye çıkaracağını belirten Adaklı; gerçekten özgür ve demokratik bir üniversite ve ülke için eğitim emekçilerinin mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti ve bu saldırıların takipçisi olacağız diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.
21 Kasım 2007 - Sendika.Org-Ankara