Delilin uyandırlmasıyla başlayan Hakk’a uğrlama erkanıda, Aağ Canbulat ile birlikte AABF Kültür – Sanat Kurulu’nun yönetiminde görev yapan sanatçı Nurten Yalnız ve AABK İnanç, Yol ve Erkan Kurulunda görevli olan Dede Haydar Burga ile birlikte, Ağa Canbulat’ın istediği değişleri söylediler.

” ALEVİ İNANCINDA ÖLÜM DİYE BİR OLGU YOKTUR”

Sevenlerini üzüntüye boğan Ağa Canbulat’ın Hakk’a uğurlama erkanını Dede Haydar Burga yürüttü. Dede Haydar Burga Anadolu Alevi Kızılbaş geleneğine göre cenaze merasimiz yaptıklarını dile getirerek, ” Ağa amcamın yakınlarını, dostlarını yalnız bırakmadığınız, acılarını paylaştığınız için onun ruhuna cümlenizi aşk ile niyaz ederim. Yarenler Ağa canımız derki hü erenler doğdum yedi alemden, üç atadan anam yer, babam gök. Hü dedim gerçekler demine bir canda dem buldum. Vakit doldu. Zamanım geldi. Cansız bedenim meydana indi. Ağa canlardan rızalık alınması gerekir. Ağa Canımız bu bedeni terk edip hakka yürümüştür. Onun menzile ulaşabilmesi için yolumuz gereği hak meydanında cümle canlardan rızalık alınması gerekmektedir. Bizlerde hak meydanında cemal cemal gelerek rızalık isteyeceğiz. Toprak ananın koynuna sırlayacağız canlar.

Yalnız Alevi inancında ölüm diye bir olgu yoktur canlar. Aleviler don değiştirirler. Haktan gelir haka göçerler. Ve herşey aslına döner dostlar. Tende bulunan o dört kutsal element yüzyetmişsekiz madde yine özüne ulaşır harmanlanarak başka canların yaşam bulmasını sağlar. Yol dilindeki anlamıda devriyedir bunun. Yunus’un deyimiyle biz düyadan gider olduk. Kalanlara selam olsun. Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun” dedi.

” AĞA ABİ BİZİM YOLDAŞIMIZDIR! ”

AABF Kültür ve Sanat Kurulu Başkanı Kenan Taşkesen ise yaptığı konuşmada sunları ifade etti: ” Anadolu Alevi felsefesini özünün beyitlerde saklı olduğuna inanırdı. Toprak, kadın, doğa döngüsünün Aleviliğin özü olduğuna inanırdı. Bu felsefesini burada kıymetli buluyorum. Ağa Canbulat hastane yatağındaykende bizi arardı. Toplantılara katılamiyordu fakat yüreği bizimleydi. Bizi sürekli arardı. Bize inanırdı, başarılı olacağımıza uyanır, bizi motive ederdi.

Ağa abi hep bunu söylerdi. Eğer Alevilik biryere gelinecekse; sanatın özgür olmasının gerektiğini söylerdi, özgür, bilimsel bir sanat kurulumuzun olmasını istiyordu.

Bundan bir buçuk ay önce bilim kültür çalıştayı gerçekleştirdik. Felsefeciler geldi. Sosyologlar, Antopologlar, yazarlar, yönetmenler geldi. Ağa abi rahatsız olduğu için gelemedi. O telefonda beni arıyordu. Bunuda sor, bunu da sor diyen bir abimizdi. Mutluyduydudiyebilirim son zamanlarında.

Ustanın bir lafı var. Bu ağa abiyle özdeşleşmişti. Hani usta diyor ya bir haksızlık karşısında titriyorsan benim yoldaşımsın. Ağa Abi bizim yoldaşımızdır. O bir haksızlık gördüğü zaman tir tir titrerdi. Ona laik olmaya çalışacağız” dedi.

Ağa Canbulat’ın Oberhausen AKM’deki cenaze erkanında rızalık alındıktan sonra sevenleriyle son defa vedalaşarak İstanbul’da toprağa verilmek üzere uğurlandı.

Fotoğraflar: Fetih Çimen