Bezdirme taktiği sökmedi baskı ve tehdide başladı!
8 yılda 7 kez “reddi hakim” yaparak dava sürecini uzatmaya, mahkemede çıkardığı olaylarla hakimleri bezdirmeye çalışan Adnan Hocacılar, başarılı olamayınca taktik değiştirdi. Gazetelere tam sayfa ilanlar verip, Yargıtay’ı baskı altına almaya çalışıyor, basın toplantılarında hakimlere tehditler yağdırıyorlar.
Suç örgütü lideri’ olduğu iddiasıyla 18 yıl hapis istemiyle yargılanan Adnan Oktar ve müritleri, 8 yıldır süren davanın hemen her duruşmasında olay çıkardı. Defalarca reddi hakim yaparak mahkeme heyetini bezdirmeye ve süre kazanmaya çalışan Adnan Hoca’nın planı zamanaşımından kurtulmaktı. 2005 yılında tam amacına ulaşıyordu ki, mahkemenin verdiği zamanaşımı kararını Yargıtay bozdu. Bu kararın ardından Adnan Hoca ve müritleri giderek agresifleşti. Duruşmalarda çıkardıkları olaylar hakimleri bunalttı. Son olarak 4 Nisan 2008 tarihindeki duruşmada mahkeme heyeti davadan çekilme kararı aldı.
Ancak mahkeme heyetinin iftira ve suçlamalar nedeniyle davadan çekilme talebini değerlendiren İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, tarafsızlık iddialarının yerinde olmadığı gerekçesiyle talebi reddetti. Böylece İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin davaya bakmaya devam edeceği 11 Nisan 2008 tarihinde karara bağlandı. Bu ’yıldırma harekatı’nın işe yaramadığını gören Adnan Hoca da taktik değiştirdi. Basın toplantıları yaparak ve gazetelere tam sayfa ilanlar vererek yargıya gözdağı vermeye başladı.
Bu hakimler solcudur
Mahkeme heyetinin çekilme talebinin üst mahkemece reddinden 5 gün sonra 16 Nisan 2008’de bir basın toplantısı düzenleyen Adnan Oktar, “Ben adil ve doğru yargılama istiyorum” dedi. Davalarına bakan 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin “sol” görüşlü olduğunu iddia eden Oktar, bu nedenle kendilerine haksızlık yapıldığını ileri sürdü.
Yargıtay’a masonlar sızdı
Vakit gazetesinde bir hafta boyunca çıkan tam sayfa ilanlardan çarpıcı satır başları ise şöyle: “Masonlar en kilit noktalardan olan yargıya da sızmışlardır. Masonluğun yargı kademelerinde kendini göstermesi son derece endişe vericidir. Mason bir savcı veya mason bir yargıç, ne kanun dinler ne vicdan. Masonluk ne emrediyorsa onu yapar. Adaletsizlik, haksızlık veya hukuksuzluk bir masonu zerre kadar ilgilendirmez.”
İlanlardaki şu satırlar da yargıya uyarı niteliğinde: “Yargıtay eski Başkanı Osman Arslan, iş yükünün ağırlığını hatırlatmış ve 2005 yılında Yargıtay’ın 518 bin 881 karar verdiğini belirtmiştir. Özetle Yargıtay’ın 80-90 klasörlük davaları 10-15 dakikada neticeye bağlaması o kadar sıhhatli olmayabilir...”
’Kanunsuz ilan ederiz’
“Bütün bunlara rağmen, kim devletin kanununu, nizamını tanımadan, devletin açık kanunlarına rağmen, ’Hayır ben kanunları dinlemiyorum, bu ifadeleri geçerli sayıyorum ve hükme esas alıyorum’ derse, bu kişi kanunsuzdur ve kanun tanımazdır. Dolayısıyla da sözüne itibar edilmez.
VATAN - 20 Nisan 2008