Açılım'da Yeni Aşama

Açılım'da Yeni AşamaYaklaşık 6 ay boyunca herkesin eteklerindeki taşları döktüğü “Açılım” da yeni bir aşamaya...

Açılım'da Yeni Aşama

Yaklaşık 6 ay boyunca herkesin eteklerindeki taşları döktüğü “Açılım” da yeni bir aşamaya gelindi...Abdullah Öcalan’ın hücresiyle ilgili şikayetleri ve başlayan şiddet gösterileri, Reşadiye saldırısı, DTP’nin kapatılması ve Başbakan Erdoğan’ın ABD ziyareti bu yeni aşamayı başlatan gelişmeler oldu.

İlk 6 ayda hem AKP ve ABD hem de PKK karşılıklı olarak birbirlerini tarttılar, neler yapıp neler yapamayacaklarını anlamaya çalışılar. Karşı tarafın gücünü öğrenip zayıf yönlerine yüklendiler. Güçlü olarak gördükleri yönleri de zayıflatmak için her iki taraf ellerinden geleni yaptı. Sonuçta, bir noktadan sonra tıkanan açılım, yukarıda saydığımız gelişmelerden sonra yeni bir aşamaya girdi.

Peki bu yeni aşamanın unsurları, kavramları, çatışma alanları ve muhtemel gelişmeleri nelerdir..?

Şöyle bir cümleyle başlayabiliriz: TSK’nın ve PKK’nın eş zamanlı olarak solculardan ve Alevilerden kurtarılması… Bu cümle bir çok bakımdan sorunlu görülebilir. TSK’yı ve Alevileri PKK ile bağlantılıymış gibi gösterebilir. Elbette böyle bir durum yok, ancak AKP ve yandaşlarının zihni, bu kabul üzerine çalışıyor.

Baştan söyleyelim, ortadaki bilgiler, yorumlar ve sinyaller ışığında bu senaryoyu biz oluşturduk. Ne kadarının gerçekleşeceğini önümüzdeki günler, aylar hatta yıllar gösterecek. Nihayetinde Açılımın ilk günlerinde başbakan Erdoğan, “fazla vaktimiz yok, yılbaşına kadar bu işi tamamlamamız gerekiyor” anlamında bir cümle sarfetmişti. Gelinen noktada baktığımızda demek ki , her senaryo gerçekleşemiyor…

Şimdi gelelim bizim senaryoya…

1) AKP, ve ABD DTP ve PKK’nın bu yapısıyla daha ileriye gidemeyeceğini anladı. Bu nedenle 2 yıldır raflarda bekletilen DTP davası Anayasa Mahkemesi başkanı Haşim Kılıç marifetiyle gündeme alındı ve DTP kapatıldı. Mevcut hukuk sistemi ve kamuoyu ortamında DTP’nin kapatılacağı hemen hemen kesinleşmişti.

2) DTP’nin kapatılmasıyla iki durum ortaya çıktı. DTP ve çevresinde söz sahibi olan PKK varlığı meclisten çekilmeyi, “adeta bir intifada süreci” başlatıp buradan karşı taraf üzerine baskı yapmayı hedefledi. ABD ve AKP’nin ise “ılımlı, AKP ve Cemaate yakın” bir Kürt muhalefeti ihtiyacı vardı.

3) Tam bu noktada Abdullah Öcalan’ın önüne yeni şartlar konuldu. Kapatılma davası öncesindeki haftada zehir zemberek açıklamalar yapan Abdullah Öcalan, DTP’lilerin Mecliste kalmasını, Ufuk Uras ve onun çevresindeki yapıyla yeni bir oluşuma gidilmesini istedi. Bu istek derhal yerine getirildi… Ahmet Türk de zaten açık açık “ sayın Öcalan Meclis’te kalmamızı istedi” dedi.

4) DTP’nin kapatılması ve 1 milletvekili ile meclis grubunun düşürülmesi Ufuk Uras’ı kilit noktaya taşıdı. Hem yandaş medya hem de Uras, ilk andan itibaren, adeta “biz buradayız” diye bağırdılar. Böylece solda, Fethullah, Liberal destekli yeni bir parti kurma hazırlığında olan Uras, bu yapıya DTP’yi de ekleme şanşı yakaladı.

5) İçişleri bakanı Beşir Atalay, ilk kez rastlanan bir şekilde siyasi yasak getirilen bir eski parti liderini ( Ahmet Türk’ü) Pazar günü bakanlığa davet ederek basına kapalı şekilde görüştü.

6) 20 Aralık Pazar günü ise Ahmet tük bu sefer İstanbul’da Taraf Gazetesinde aralarında Murat Belge, Etyen Mahçupyan, Ayhan Aktar, Zaman gazetesi yazarları Ali Bulaç ve Şahin Alpay, Yazar Altan Tan, Prof. Doğu Ergil, HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel, eski DTP üyesi Orhan Miroğlu, Yazar Ümit Fırat, Avukat İrfan Dündar, Yazar Ayşe Kadıoğlu, Radikal gazetesi yazarı Oral Çalışlar ve Star gazetesi yazarı Mehmet Altan’ın bulunduğu bir kadro ile toplantı yaptı.

7) Bu toplantının ertesi günü Taraf Gazetesi “APO PKK’nın Komutanına kızdı” manşetiyle çıktı. Bu haberde hedef alınan PKK yöneticisi Duran Kalkan radikal solcu olarak lanse edilip, Alevi kökenli olan Mustafa Karasu ve Ali Haydar Kaytan ile hareket etmekle suçlandı. (!)

8) Taraf, PKK içindeki solcu ve Aleviler üzerinde çalışırken Star ve Vakit Gazetesi ise Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki Alevi kökenli subayları hedef alıyordu. İntihar eden deniz yarbay Ali Tatar’ın Alevi, köylülerinin PKK yandaşı olduğu ileri sürüldü.

9) Bu manşetin çıktığı gün İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Bağdat’ta “Türkiye, Irak ve ABD”nin PKK’nın tasfiyesi için yeni bir plan üzerinde anlaştığını açıkladı. Yani, Atalay, Başbakan Erdoğan’ın ABD ziyaretinde kararlaştırılan yol haritasının ilk adımını atıyordu.

Sonuç: Abdullah Öcalan ile zaman zaman baskı, zaman zaman da bazı tavizler karşılığı anlaşma sağlanır. Öcalan eliyle DTP ve PKK içindeki sol kanat tasfiye edilir. Ahmet Türk’ün başını çektiği liberal –sağcı kesimin önü açılır. Ufuk Uras ve Ali Balkız vasıtasıyla da solun ve Alevilerin bir kesimi bu oluşuma dahil edilir. Böylece bir taştla iki kuş vurulur hem Kürt hem de Alevi muhalefeti “ehlileştirilir”… Ergenekon eliyle de TSK içindeki sol ve Aleviler tasfiye edilince geriye mis gibi, gevrek gevrek ılımlı mı ılımlı bir İslam devleti kalır…

KAYNAK : Yön Radyo - 21 Aralık 2009

Basında Aleviler Haberleri

Can Dündar: Aleviler tarih yazıyor!
Hilal Nesin’e sistematik saldırı
Alevi Kadınların ilk ve tek dergisi PELGÜZAR