SONUNDA ETKİNLİKLERİMİZE DE MÜDAHALE ETTİLER.
45. Ulusal, 19. Uluslar arası Hacıbektaş Veli’yi anma etkinlikleri yapıldı.
Ali Rıza Selmanpakoğlu,nun seçildiği tarihten beri Alevi örgütlerine yönelik dışlayıcı tutumu bu etkinlikler sırasında da sürdü.
Bu etkinliklerin bizce en önemli farklılığı; Alevi örgütlerini yok sayan, dışlayan, Alevilerin Serçeşme’ de etkinlikler nedeni ile gelmiş olan devlet yetkililerine sorunlarını dile getirdikleri ve Alevilerin temsili anlamını taşıyan konuşma haklarını ellerinden almış olan Belediye Başkanı, sunuş programını ve sunucuları Cumhurbaşkanlığı Protokol görevlilerine dayatması sonucu, belediyenin sunucularını geri çekerek, mikrofonu Cumhurbaşkanlığı protokol görevlileri teslim etmekte bir sakınca görmedi. Alevilere yasak olan mikrofon, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile laikliğe karşı mücadelenin odağı olduğu tescillenen AKP’nin kurucusu ve onların oyları ile Cumhurbaşkanı olmuş olan, sayın Gül’ün protokol görevlilerine teslim edilmekte bir sakınca görülmüyordu.
Hacıbektaş Veli’yi anma etkinliklerinde Alevi örgütlerinden esirgenen mikrofonun, Cumhurbaşkanlığı Protokol görevlilerince dayatma ile talep edilmesi ve Belediye Başkanının da bu dayatmaya direnmeyerek boyun bükmesi, Alevi örgütleri tarafından kabul edilecek bir uygulama değildir.
Bu nedenle anında Hacıbektaş’ta bir basın açıklaması yayınlayarak bu kabul edilemez durumu kamuoyu ile paylaştık.
16 Ağustos günü de, üyelerimizle Hacıbektaş ilçesinde toplandık. “Zorunlu Din Dersine Hayır” pankartımızı açarak etkinlik alanına yürüyüşe geçtik. Hemen görevli çevik kuvvet görevlileri tarafından yolumuz kesildi. Kararlılıkla yürüyüşümüzü sürdürdük ve en sonunda etkinlik alanına geldik.
Etkinlik alanına geldiğimizde kürsüde; bir zamanların hızlı solcusu, şimdinin AKP’li Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Hacıbektaş Etkinliklerine gelmiş canlarımızın “Beraat Kandillerini” kutluyordu.
Alana gelmiş olan kitlemiz ve alanda olan yurttaşlar bu söyleme, çeşitli sloganlarla tepkilerini gösterdiler.
Bu sene Hacıbektaş Dostluk ve Onur ödülü, eski Adalet Bakanı sayın Seyfi Oktay’a verilmesi uygun görülmüştü.
Sayın Oktay ödülü alıp kürsüden, hazırlamış olduğu konuşmasını yapmaya başladıktan hemen sonra, Cumhurbaşkanlığı Protokol görevlileri tarafından konuşmasını bitirmesi baskısı yapılması nedeni ile, “Bu şartlarda konuşmamı sürdüremeyeceğim.” diyerek kürsüden inmiştir.
Hacıbektaş Veli’yi Anma Etkinlikleri program sunucularını müdahale ederek değiştiren, Cumhurbaşkanlığı Protokol görevlileri, eski bir Adalet Bakanı’nın konuşmasına da müdahale ederek, Alevilere saygısızlıklarını sürdürmüşlerdir.
17 Ağustos 2008 günü yazılı basından Hacıbektaş Veli’yi Anma Etkinlikleri ile ilgili haberleri okuduğumuzda, Cumhuriyet Gazetesi haricindeki gazetelerde, “Alevi örgütlerinin etkinlik alanında atmış olduğu sloganlardan ‘Madımak’ın hesabı sorulacak.’ sloganı gerekçe edilerek, Alevi Örgütleri Seyfi Oktay’a tepki gösterdiler ve Seyfi Oktay konuşmasını tamamlayamadı.” şeklinde yanlış çarpıtılmış haberler yapıldığı görülmüştür.
Alevi örgütlerinden Sayın Seyfi Oktay’a yönelik her hangi bir tepki olmamıştır.
Sayın Oktay konuşmasını, Cumhurbaşkanlığı Protokol görevlilerinin müdahalesi nedeni ile kesmek durumunda kalmıştır. Aldığımız duyumlara göre, Cumhurbaşkanlığı Protokol görevlileri tarafından Sayın Oktay’dan konuşma metni talep edilmiş, bu talep Sayın Oktay tarafından net bir şekilde red edilmiştir.
Yapmış olduğumuz basın açıklamasında, “Ev sahibi ev sahipliğini, misafir de misafirliğini bilmek durumundadır.” demiştik. Ama hem etkinlik programına ve hem de "Hacıbektaş Dostluk ve Onur Ödülü” verilmiş olan Sayın Seyfi Oktay’ın konuşmasına müdahale ederek, misafirliğin adabını da bilmediklerini göstermişlerdir.
Kimi gazetelerde, yan yanlış anlama ya da bilinçli olarak çarpıtma gayreti nedeniyle; “Gül konuşmaya başlayınca protestocular alandan çıkarıldılar.” benzeri haberler de yayınlanmıştır.
Oysa kimse alandan çıkarılmamıştır.
Protestocular; Gül’ü dinlemeye tahammül edemedikleri için, kendi kararları ile alanı terk etmişler, Gül’ü, davet edenlerle baş başa bırakmışlardır. İşin doğrusu budur.
Şüphe yok ki, bütün bunlar kabul edilecek davranışlar değildir. Ama bu davranışlarda bulunmalarına olanak tanıyanların, çanak tutanların ve boyun bükenlerin kusurları ve suçları da az değildir.18.08.2008
Av. Kazım GENÇ
ABF Genel Sekreteri
ALEVİ HABER AJANSI - 18 Ağustos 2008