1869 yılında İstanbul'da doğdu. Galatasaray Sultanîsini bitirdi. Saadet, Tarîk, Sabah, Tercüman-ı Hakikat, İkdam gazetelerinde çalıştı. Meşrutiyetin ilanından sonra Mahmud Sadık'la birlikte Yeni Gazete'yi çıkardı (1908). Önceleri İttihat ve Terakkî'yi savunurken 31 Mart'tan sonra Kâmil Paşa'nın ve İngiliz politikasının taraftarlığını yaptı. Gazetesi Babıâli Baskınından sonra 1913'te kapandı. Birinci Dünya Savaşı sırasında İkdam'da başyazılar yazdı. 1918'de Mahmud Sadık'la Yeni Gazete'yi tekrar çıkardı. Ali Kemal'in yerine Sabah gazetesinin başyazarlığını üstlenen Abdullah Zühdi, Ahmed İhsan (Tokgöz)'la Le Soir adlı Fransızca bir gazete yayınladı. Damad Ferid kabinesince Matbuat Umum Müdürlüğüne getirildiyse de kısa sürede ayrıldı. Son yıllarını Bedesten'de antikacılık yaparak geçirdi. İstanbul'da öldü. Abdullah Zühdi velût bir yazardı. 80'den fazla eser vermiştir. Devrinde "Baba Zühdü" diye tanınırdı. İlk polis romanlarını o yazmış, Rus edebiyatından da ilk çevirileri o yapmıştır. 1897 Türk-Yunan savaşı sırasında yazdığı Şanlı Asker adlı romanı büyük ilgi görmüştü. Bu roman sonra birçok defa basıldı. Romanları: Güller ve Dikenler (1896), Şanlı Asker (1897), Yandım Aman Kantosu (1897), Bahr-i Müncemid-i Cenubîde (1906), Hırçın Kız (1908). Sohbetleri: Rehgüzar-ı Matbuatta (1896). İncelemeleri: Devlet-i Aliye-i Osmaniye Ve Yunan Muharebesi (1897), Sarf-ı Osmanî (1900). Hüseyin Cahit Yalçın Edebî Hatıralar'ında (1935), Server İskit Türkiye'de Matbuat İdareleri ve Politikaları (1943) adlı eserlerinde Abdullah Zühdi'den bahsederler.