Düne kadar stadyumlara sığmayan Aleviler bu gün bırakın bir Akm’nin etkinliğini bölgenin yaptığı bir etkinliğe ancak 50-60 kişi katılmakta. Akm’ler hakk’a yürüyenlerin yıkandığı, kırk lokmaların verildiği mekanların dışında bir işlevi kalmadı, mülkiyetleri kendisine ait olmayan Akm’ler yönetici bulmakta zorluk çekerek kapanmayla yüz yüzeler, bölge inanç kurulu tarafından Akm’lere gönderilen çoğu dedenin kendi oçağının talibi yok, müsaib edinmemiş, yola mürşidine ikrar vermemiş görgüden geçmemiş yol gereği ‘’ görgüsünü yaptırmayan dede talibi görgüden geçiremez’’
Öte yandan Aabf’yi fiili olarak asimilasyon kıskaçına alan İran mollarıyla bir Akm’de erkan yürüten - - - Aabf. İnanç kurulu başkanına yapılan eleştiriyi televole vari bir söylemle ‘’Dede’yi yedirtmeyiz’’ türündeki açıklamayi nasıl okumalıyız.!!!!
- Genel kurullarda mali raporları gizleyerek projelerden gelen paraların üstü örtülerek, oy ve para buharlaştıranlar,
- Eli kalem tutan lümpenler “Yol” ve ekranı köşelerinde Sünni ve etnik milliyetçi politikaların siyasal sonuçlarını “demokrasi” olarak pazarladılar.
- Yol ve erkanı bilmeyen yaşamayan yazarlar, entelektüel analizler yaparak, toplumsal aptallaştırmaya hizmet edenler.
- Tüzükle ULEMA yaratarak, kendi çıkarlarına dayalı siyasal odakları rehber edinerek. Her konuşmanın önüne Muavi’ye arkasına Yezit-i ekleyerek kuru alkış topladılar.
- Alevilik inancının özüne ve kalbine sapladıkları sapık tarihsel ve inançsal öykü ve yazılarla” aleviliğin geçmişini görmemeyi öğütlediler!
Bu ve buna benzer sorunları dile getirenleri gerek çatı örğütü yöneticileri gerekse inanç kurulların da görevliler kendi tutarsızlıklarını basiretsizliklerin üstünü kapatmak için koro halinde ‘’ÖRGÜTE ve OÇAK’larımıza SALDIRI VAR,’’ şeklinde toplu savunmaya geçtiler.
Kısaca özetlediğim sorunlarımızı farklı bir yöntemle (Hiciv-Şatiye-İroni-) yansıtanları dışlayarak, hedef gösterek Akm’lerden uzaklaştırdılar. Amaç az olsun benim olsun. ‘’Ama rüzgar kayanın tozunu alır’’
Saygılarımla,
Kazım DURSUN