AABF Inanç Kurulu Başkanı Müslim Kaya 22 ve 23 Şubat 2020 tarihlerinde Darmstadt Cemevinde ALEVİLİKTE YOL OCAKLAR" adlı bir etkinlikte sahne aldı.
Darmstadt Cemevi Alevi kadınlara kara çarşaf giydirerek İran ve Irak'a turlar düzenlemiş olan ve Aleviliği büyük İran projesine entegre etme çalışmasında öncü rol üstlenmiş misyonerlerin yönetimde bulunan ve bu duruşundan dolayı Şiacıların merkezi Cemevi diye adlandırabileceğimiz bir oluşum.
Aşağıda Alevi etiketli bu derneğin Irak-İran bölgesine düzenlediği turlardan birinde çekilmiş bir kare.
Sizler böyle Alevilere hiç denk geldiniz mi?
Savunmaları ise: ''Efendim orada kara çarşaf giyinmek mecburi''
Haysiyetli, modern, laik, demokrat hiçbir Alevi ve kadın, kadına kara çarşaf giymek/giydirmek zorunda olacağı bir yere ne turist olarak, ne de dini gerekçelerle gider!
Resimdeki kişilerin çoğunluğu yıllar evvel Dersim, Malatya, Amasya, Erzincan gibi yerleşim yerlerinden Almanya'ya göç etmiş olan insanlardan oluşuyor ve bunların yedi cetlerinin gitmediği-görmediği, gitme ve görme ihtiyacı duymadığı Arap ve Fars coğrafyasını bu sözde Alevi kimlikli kişiler kutsal toprak ilan edip turlar düzenlemeye başladılar.
Bu anlamda Müslim'in müritleri durumundaki Darmstadt Cemevinin; dünün sosyalisti, bugünün ise dede postuna bürünen mollası 'Bawe' Müslim Kaya'yı konuk etmeleri ve onun Şiacı kodlamalarından faydalanmak istemeleri de gayet doğal.
Müslim Kaya'nın Darmstadt Cemevi'ndeki sunumu BUYRUK vurgusu ve güzellemesi ile başladı. Buyruk'u, Kuran-ı Kerim'den sonra en önemli referanslardan birisi olarak gören Müslim Kaya Buyruk'un Safevi orijinallerinde tamamen Şii fıkhına göre emirler buyrulmasına rağmen, Anadolu'daki Ocaklarının neden bunu Alevi öğretisine göre sansürleme ihtiyacı duyup, taliplerine filtreleyip sunmalarını hiç sorgulamıyor. Çünkü şu çok açık ve net ki Müslim Kaya kulağına fısıldanan ezberler dışında Alevi öğretisine ve kaynaklarına dair bildikleri yanıldıklarına yetmiyor!
Konuşmasının devamında; konuyu dönüp dolaştırıp kısa bir süre evvel Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu'nun öncülüğünde gerçekleşen 1. Alevi kurultayına getiren Müslim Kaya katılanları hedef aldıktan sonra saldırısını Sosyolog İbrahim Ergin'e yöneltti. Şia İslamcısı Hamza Aksüt'ün "Aleviler Mumsondü yapıyorlar" dedi iftirası üzerine bir süre önce bazı sosyal medya sayfalarında İbrahim Ergin'e yığınla hakaret ve tehdit gerçekleşmişti. Aksüt daha sonra hukuken başına iş aldığını anlayınca bu iftiracı paylaşımını silmek zorunda kalmıştı. Fakat Müslim Kaya aynı aşağılık iftirayı kullanarak AABF'nin birçok derneğinde konuk panelist olarak sahne alan İbrahim Ergin'e saldırmaktan geri durmadı.
Koskoca AABF'nin Diyanet İşleri gibi işleyen ve sorgulama yetkisini rafa kaldırtmak gibi bir amaca hizmet eden Almanya İnanç Kurulunun bir numaralı sorumlusu olacak bir kişi AABF'ye bayrak açan derneklerin başında gelen Darmstadt Cemevinde Fethullah Gülen tarzıyla ''ONLAR, ONLAR' diyerek kendisi gibi düşünmeyen, kendisinin mikro milliyetçi, bölgeci ve Şiacı duruşuna tavır sergileyenler hakkında dedikodu bazında saldırmayı DEDELİK sanıyor.
İşte o söylemlerini dile getirdiği kısıma ait kısa bir ses kaydı:
AABK'ya bağlı bazı Alevi derneklerinde panel, seminer ve benzeri etkinliklere davet edilen Faik Bulut başta olmak üzere Avusturya kurultayına katılanları isim vermeden hedef alan Müslim Kaya, bu isimlerin davet edilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek güya bağlı bulunduğu kurumun temsilcisi olarak derneklerde sahne alıp, o derneklerin bağlı bulunduğu üst yapılanmanın çalışmalarını sabote etmek, karalamak ve çamur atmak hiç bu kadar ucuz olmamıştır.
.....
Müslim Kaya'nın bu ikiyüzlü tutum ve tavırlarını deşifre eden her haberimiz sonrası estirilen yalan rüzgarı sahiplenme mesajlarını okudukça şunu net olarak belirtmek isteriz ki:
Aleviler tarihinin hiçbir döneminde bunların sergilediği gibi basiretsiz, dogmatik, itaatkar bir hal almamıştır. Alevi örgütlenmesinde gericileşmenin en ibretlik örneklerinden birisi olan Müslim Kaya ve onun feodal bazda yakın bulup sahiplenen çiğliğin mikro milliyetçilik temelinde AABK içerisinde ne denli ciddi bir tehlike boyutu kazandığını gözlemliyoruz.
Müslim Kaya'nın daha önce de adeta bir ruhban sınıfının baş mollası gibi AABF'ye bağlı derneklerde kimlerin konuk olacağına dair racon kestiği ve hatta bazı AABF yöneticilerine ileterek İslamcı fikirlerine uymayan aydınların önlerini kesmeye çalıştığı biliniyor.
Bu şekilde çeşitli panel ve etkinliklerde listeden son anda çıkarılan birçok örnek mevcut.
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu ve Cafer Kaplan'ı FİTNECİLİKLE suçluyor ve hedef alıyor
Ardından hedefine Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonunu alan Müslim Kaya bu Federasyonu ve bu federasyonun kısa bir süre evvel gerçekleştirdiği kurultayda yer alan Cafer Kaplan Dede'yi isim vermeden dış mihrakların piyonu olmak ve fitnecilikle suçluyor.
İlgili kurultayla bağlantılı rahatsızlık duyduğu isimler saymakla bitmez ama bizzat kendisiyle aynı kurum çatısı altında bulunan isimlerin de bu kurultayda aktif rol almış olmalarından dolayı rahatsızlığına bu eksende bakıyor ve değerlendiriyoruz, işte konuşmasındaki o kısım:
Aalen AKM, Ludwigsburg AKM ve Heilbronn AKM Dernekleri Müslim Kaya'nın hedefinde
Önümüzdeki günlerde Araştırmacı-Yazar Faik Bulut'u konuk edecek olan Aalen, Ludwigsburg ve Heilbronn derneklerini isim vermeden hedef alan Müslim Kaya benzeri bir rahatsızlığı kısa bir süre evvel sosyal medya hesabından duyuran Alevileri şiacı söylemlerle tanımlama uğraşının baş mimarlarından Ali Yaman düşünsel bazda senkronize haraket ettikleride gözler önünde...
Müslim Kaya'nın bir de akıl hocası var, kendisi daha düne kadar ateistti fakat bugünlerde Alevilik pastasından dilim kapma telaşı ve kendisini var etme uğruna gelmişini-geçmişini-onurunu-haysiyetini satarak Alevilikte Yol'dan ve Pirlikten dem vurarak Alevi toplumu içerisinde yer edinmeye çalışıyor.
AABF içerisinde ve etrafında kümelenen ve kontrollü çıkış ve saldırılar ile esas bulunmaları gereken odaklara ''bakın sizin bu alandaki ayakçılığınızı yapıyoruz'' mesajını veren Müslim Kaya ve aynı soyadı taşıyan (Dersim hafızasının arşiv hırsızı olduğu için mahkemelik olan) dönek solcu, akıl hocası son süreçte kaleme aldığı yazı ve değerlendirmelerinde küstahlığın derin izlerini görebilirsiniz.
İşte küstahlığın kanıtı (Alevi Haberi kasdettiği mavileştirdiğimiz alanı dikkatlice okuyunuz):
Yukarıda ekran resmi olarak kaydettiğimiz ve Müslim Kaya'nın akıl hocası dönek misyonere ait satırlarda 2. sırada yazılan DERSİM OCAKLARI / HACI BEKTAŞ kodlamasını aklı başında sorumlu her Alevi ve Alevi kurum yöneticisi iyi okuyup değerlendirmelidir!
Bektaşi düşmanlığı Şiileşme girdabına giren gerici zihniyetlerin en temel özelliklerinden birisidir. Bunu daha önce Şiileşme aşamasını tamamlayan birçok örnekte görebilirsiniz.
Düne kadar yoldaşım dediği herkesin yüzüne tükürdüğü bu akıl hocası Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu FDG'den de emek hırsızlığı gerekçe gösterilerek uzaklaştırılmıştır. Müslim Kaya'nın akıl hocası olan dünün sıkı ''Komünisti'', arşiv hırsızı, dönek solcu Şiacı misyoner tüm Dersim ocaklarını fişekleme görevini üstlenmiş bir yerde durmaya çalışarak fitneyi yayan kişi kendisi değil gibi bir cüretkarlıkla, AABK'ye hep bir kendini kanıtlama ve sınavı geçme opsiyonu veren bir üslupla saldırılar yapıp kendisini sınama makamı gibi gören bir küstahlıkla bunu yapıyor.
Müslim Kaya'nın akıl hocası olan bu kişi , perde arkasında Şiacı fitneyi Dersim Ocaklarına yaymaya çalışan kişi olduğunu gizleyebileceğini sanıyor. ama büyük yanılıyor!
.....
Müslim Kaya Alevi Haberin kendisini ifşa eden haber ve yayınlarından çekindiği için bu saldırılarına belli bir süre kamufle olmak adına direkt katılmayıp arka plandaki piyonlarını devreye sokuyordu fakat katıldığı bu ve benzeri panel, söyleşi vb etkinliklerde oynamaya çalıştığı DEDE'lik rolünü unutup DEDİKODU temelli saldırı, iftira ve hedef gösterme basitliğinden vazgeçemiyor.
Özellikle Dersim Rea Haq inancı üzerinde Şiacılık yapılabilecek belki de en son yer olması gerekirken bugün buradan çıkan ocakları Şia'nın merkez üssü haline getirmeye çalışıyorlar. Yüzyıllarca diğer bölgelerdeki Alevi süreklerine göre özgün yapıyı en sağlam koruyan yere çöküp böyle bir saçmalığın merkezi haline getirebileceklerini sanacak kadar gerçeklikten kopmuş durumdalar. Asla bir Alevi-Bektaşi dili olmayan, molla ağzıyla 'Düldül'e bindik Zülfikarı kuşandık geliyoruz' tehditleriyle sadece kendi dinsel psikoz durumlarını açığa vurmaktalar.
Başta İran ajanı Seyed Ali Moujani olmak üzere İranlılarla yapılan görüşmelerinde de, Ayetullah'ın elçilerini çağırıp konferanslar verdikleri anlaşmalarında da, perde arkasında fitne çıkarıp müteşerri İslamcı zehri bulaştırmaya çalıştıkları panellerinde de her zaman kendisinden bir adım önce haberimizin olduğunu ve meydanın artık sandıkları kadar boş olmadığını anladıklarını umuyoruz.