AABF Temsilciler Meclisi, 4 Nisan 2009 günü Wels’te toplandı. Gündemde, tek bir madde vardı: Avusturya’da, Alevilik’in bir inanç olarak resmen tanınması için gereken resmi başvurunun yapılması! Wels AKM’nin lokalinde yapılan toplantı sonunda, AABF’nin başvuru için hazırladığı tüzük, 59 temsilciden 46’sının oyuyla onaylandı ve 9 Nisan 2009 günü resmi başvurunun AABF tarafından yapılması karar altına alındı.
Avuturya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Temsilciler Meclisi, 4 Nisan 2009 günü Wels’te toplandı. Gündemde, tek bir madde vardı: Avusturya’da, Alevilik’in bir inanç olarak resmen tanınması için gereken resmi başvurunun yapılması!
Wels AKM’nin lokalinde yapılan ve tam üye sayısı 68 kişiden oluşan Temsilciler Meclisi’nin bu son toplantısına federasyona bağlı Viyana AKB, Berndorf PSAKM, St. Pölten AKM, Wels AKM, Linz AKM, Tirol AAKM ve Vorarlberg AKM’den 59 temsilci katıldı. Temsilciler Meclisi’ne üye derneklerin yönetim kurullarından üçer kişi; denetleme, disiplin, dedeler, kadın ve gençlik kurumlarından ise birer kişi katılabiliyor. Toplantı sonunda, AABF’nin başvuru için hazırladığı tüzük, 59 temsilciden 46’sının oyuyla onaylandı ve 9 Nisan 2009 günü resmi başvurunun AABF tarafından yapılması karar altına alındı.
AABF 4. Temsilciler Meclisi, saat 14.30’da başladı. Tüzük gereği toplantıyı, evsahibi dernek olan Wels AKM’nin üç yöneticisi yönetti: Başkan Hüseyin Dinler, Denetleme Kurulu’ndan Dursun Dinler ve Sekreter Özlem Baysal. Divan, bir dakikalık saygı duruşundan sonra, yoklamaya geçti. Toplam üye sayısı 68 olan Temsilciler Meclisi toplantısında 59 kişinin hazır bulunduğu tespit edildi. İlk söz hakkı AABF Genel Başkanı Mehmet Ali Çankaya’ya verildi. Çankaya, federasyonun geride kalan bir buçuk yıllık etkinlikleriyle ilgili bilgiler vererek, bu çalışma döneminda önlerine iki önemli hedef koyduklarını belirtti. İlk önemli hedeflerinin, Hakk’a yürüyen canların cenaze tören ve defin işlerini Alevi erkanına göre yapacak çok sayıda eleman yetiştirmek olduğunu açıklayan Çankaya, ‘‘bunu gerçekleştirdik. Çok sayıda insanımız kurları bitirdi ve sertifikasını aldı’’, dedi. İkinci önemli hedeflerini, ‘‘Alevilik’in Avusturya’da resmen tanınması’’ şeklinde vurgulayan Çankaya, bu yöndeki öalışmalarda da sona yaklaşıldığına dikkat çekti. Çankaya, ‘‘bir buçuk yıldır yürütülen çalışmalar sonucu, burada çıkacak karar sayesinde önümüzdeki hafta resmi başvurumuzu da yapacağız’’, açıklamasını yaptı.
AABF Genel Başkan Yardımcısı ve başvuru çalışmalarını yürüten kişi olarak Deniz Karabulut söz aldı ve daha çok resmi başvurunun hukuki, yasal boyutu ve gidişatı üzerinde ayrıntılı bilgilendirme yaptı. Daha sonra dernek temsilcilerine söz hakkı verildi. Viyana AKB adına konuşan Şahin Sarı, 3. Temslciler Meclisi’nde alınan karar gereği yürütülen tüzük çalışmalarının ilk üçüne katıldıklarını, ama sonrakilere katılmayı gereksiz görmeye başladıklarını dile getirdi. Sarı, hazırlanan tüzük taslağının yüzde 80’ninde mutabık kaldıklarını, yüzde 20’sinde anlaşamadıklarını açıkladı. Tüzük komisyonunda, 5 onay veren, 2 (Viyana ve Tirol) itiraz eden temsilci olduğunu, önerilerinin kabul görmemesi üzerine çalışmalara katılmama kararı aldıklarını vurgulayan Sarı, itirazlarını dört noktada topladı. Bunlardan, topluluğun adı, Alevilik’in tanımı, toplumu temsil gücüne erişecek federasyona mutlaka bir dedenin başkanlık yapması önerileri uzun tartışmalara neden oldu. Yapılan bu uzun tartışmalarda ortaya çıkan öneri ve eleştiriler gösterdi ki resmi başvuru konusunda iki farklı yaklaşım var.
Bu arada, federasyonun resmi başvuru çalışmaları sürerken, üye derneklerden Viyana AKB’nin, 23 Mart 2009 günü tek başına bir başvuruda bulunduğu da ortaya çıktı. Olay bir iki gün önce, Avusturya basınına da yansımış, ilgili yayın organlarında, ‘‘Aleviler yol ayrımında’’ şeklinde yorumlar yapılmıştı.
Uzayan tartışmalar ve gündemin kilitlenmesi
AABF’nin hazırladığı tüzük, dört noktada Viyana AKB’nin itirazıyla karşılaşmıştı ama asıl sıkıntı iki noktada düğümlendi: Avusturya Alevi toplumu ve Alevilik nasıl tanımlanacaktı? AABF’nin hazırladığı 30 küsür sayfalık tüzük taslağında, ‘‘Avusturya Alevi İnanç Topluluğu’’ olarak başvurulması öneriliyordu. Viyana AKB ise, bu adlandırmanın, ‘‘Avusturya Alevi İslam İnanç Topluluğu’’ şeklinde yapılmasını istemekteydi.
Alevilik tanımı, AABF taslağında şöyle yapılmaktaydı: "Alevilik, İslam’la özel bağları olan, kendine özgü, senkretik (farklı akımların birbiri içerisinde eridiği) bir inanç olup; İslamiyet’in içinde bağımsız bir büyüklüğü olan bir inanç olarak da tanımlanır." Viyana AKB temsilcileri, bu tanımın yerine, Alevilik’in asıl, gerçek İslam olduğunu içeren, Alevilikîn İslam’ın özü olduğuna vurgu yapan bir tanım önerdiler.
Tartışmaların ortaya çıkardığı bir ayrım noktası da şuydu: Başvuru, varolan ve Sünni İslam’ın Hanefi mezhebini kapsayan Avusturya İslam Toplumu (Islamische Glaubensgemeinschaft) çatısı altında bir tanınma için mi, yoksa onun dışında bir tanınma için mi yapılmalıydı? Viyana AKB, Avusturya İslam Toplumu çatısı altında bir tanınmadan yanaydı.
Uzayan tartışmalar, Alevi toplumunun ve Alevilik’in tüzükte nasıl tanımlanacağının yanı sıra, Viyana AKB’nin, federasyon bazında bir başvuru süreci yaşanırken, kendi başına ve hem federasyon yönetimi, hem kardeş dernekler, hem de kendi üyelerine yönelik bir üye toplantısında duyurmadan başvurmasının kurumsal açıdan disiplin suçu olduğu noktalarında kilitlendi. Federasyon yönetimi ve yedi üye dernekten beş tanesi, Viyana’nın başvurusunu kesinlikle yanlış buluyor ve geri çekmesini istiyordu. Tirol AAKM de bir derneğin tek başına başvurusunun uygun bir yöntem olmadığını, ama sorunların bir çözümsüzlük noktasına vardırılmaması gerektiği yönünde görüş belirtti.
Toplantı, Viyana ve Tirol’süz sonuçlandı
Uzun tartışmalara rağmen bir anlaşma sağlanamayınca, Tirol AAKM temsilcileri, toplantıyı protesto edip terk etmediklerini ama sağlıklı bir karar alma ortamı kalmadığına inandıkları için, gitmek istediklerini açıklayıp kalktılar. Alınan sonuçların kendilerine bildirilmesini isteyen Tirollü temsilciler, sonuçları kendi aralarında tartışıp kararlarını ileteceklerini vurguladı ve gitti. Ardından, AABF temsilcileri ve beş üye derneğin hiç uzlaşmak istemediğini açıklayarak, Viyana AKB temsilcileri de toplantıdan ayrıldı.
1 - AABF 4. Temsilciler Meclisi, kısa bir aradan sonra kalan beş üye dernekten ve federasyondan 47 temsilciyle gündemi görüşmeye devam etti. Sonunda, iki madde oylamaya sunuldu ve oybirliğiyle kabul edildi.
2- AABF tarafından hazırlanan ve yedi üye dernekten beşinin temsilcileri tarafından kabul gören tüzükle resmi başvurunun, 9 Nisan 2009 Perşembe günü yapılması.
Viyana AKB; federasyondan, kardeş derneklerden ve kendi üyelerinin tamamına duyurmadan bir başvuru yapmakla, kurumsal açıdan disiplin suçu işlemiştir. Viyana AKB’nin, bağlı bulunduğu AABF Disiplin Kurulu’na verilmesi karar altına alındı.
Toplantıdan sonra, alevi.or.at’nin sorularını yanıtlayan AABF Genel Başkan Yardımcısı Deniz Karabulut, 9 Nisan 2009 Perşembe günü, resmi başvuru yapacaklarını ve ardından 15 Nisan 2009 Çarşamba günü saat 10:00’da Presseclub Concordia’da (Bankgasse 8, 1010 Wien) bir basın toplantısı düzenleyeceklerini açıkladı. (6 Nisan 2009)
KAYNAK : Aleviten.or.at – 15 Nisan 2009