"2 Temmuz'da Madımak Oteli'nin önünde buluşalım.."

"2 Temmuz’da Madımak Oteli’nin önünde buluşalım…"2 Temmuz 1993 tarihinde, Pir Sultan Abdal’ı anmak üzere Sivas’a...

"2 Temmuz’da Madımak Oteli’nin önünde buluşalım…"

2 Temmuz 1993 tarihinde, Pir Sultan Abdal’ı anmak üzere Sivas’a giden 33 insanın Madımak Oteli’nde yakılarak katledilmesi, Ortaçağ vahşetiyle Türkiye’nin aydınlığına, çağdaşlığına, demokrasi ve laikliğe, halkların kardeşliğine, birarada yaşama kültürüne ve çok kültürlülüğe yapılan bir saldırıydı. Bundan 15 yıl önce Sivas’ta gerçekleşen gerici, şeriatçı, faşist katliam devletin ve güvenlik güçlerinin gözetiminde yaşandı. İnsana, aydınlığa, düşünce özgürlüğüne düşman ırkçı ve şeriatçı güçler, “Şeriat isteriz”, “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak” sloganları atarak savunmasız insanları bir otelde kıstırdılar ve oteli ateşe vererek, tarihe karanlık bir sayfa eklediler.

Bu kara leke, AKP iktidarının Madımak Oteli’nin müze olmasına ilişkin talepleri görmezden gelen tutumu ile Madımak’ın müze olması için verilen kanun teklifini reddetmesiyle, dahası Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın’ın, Madımak Oteli’nin altında açılan kebapçının yerine kütüphane ya da çiçekçi açılması veya binanın müzeye dönüştürülmesi tekliflerine karşı “Pişmiş aşa soğuk su katılmaz” cevabı ile daha da büyümüş, otel binasının kebap salonu olarak hizmet vermesini onaylayan bu tutum, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın Madımak Oteli’nin kamulaştırılması için yeterli bütçeye sahip değilim demesi de en az Madımak Katliamı kadar canımızı yakmış, ruhumuzu incitmiştir.

Aslında hepimiz biliyoruz ki; katliamlar, insanı yakarak öldürmeler yeni değildir. Enel hak dediği için Hallacı Mansur asıldı, Seyyid Nesimi’nin derisi yüzüldü. Her türlü özgür ve muhalif düşüncenin kilisenin baskısı altına alınmaya çalışıldığı Ortaçağ’da düşünür ve bilim adamı Giardano Bruno, yakılarak öldürüldü. İkinci Dünya Savaşı’nda milyonlarca insan gaz odalarında yakıldı.

16. yüzyılda Pir Sultan asıldı.

Daha yakın tarihlerde 1 Mayıs 1977’de İstanbul’da, Maraş’ta, Çorum’da, Gazi’de ve daha başka olaylarda onlarca insan öldürüldü, yakıldı, işkenceye tabi tutuldu.

Kuşkusuz, onlar yandılar ve karanlığa bir ışık oldular. Ama artık karanlığa ışık tutmak bedenlerin ateşlerde külleşmesiyle değil; bilimle, teknikle, akılla olmalı… Bunun için geçmişte yaşanan katliamları unutturmayarak, katliamların yenilenmesini önleyerek, farklılıkların zenginlik olduğu bilincini beyinlere kazıyarak ve hepsinden önemlisi vicdanlarımızla, geçmişimizle, ayıplarımızla, suçlarımızla yüzleşerek ışığı çoğaltmalıyız.

Bu nedenle Madımak Oteli’ndeki insanlık dışı kıyımın vicdanlarımızda yarattığı utancı hep birlikte temizlemek gerektiğine inanıyor ve bunun salt Alevilerin sorunu olmadığı kanaatini taşıyoruz. Madımak’ın toplumsal belleğimizde açtığı yarayı da demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, eşitliğe, çok kültürlülüğe inanan kesimlerle sarabileceğimizi biliyoruz. Madımak Katliamı’yla yüzleşmenin ve gerçek faillerin bulunmasının gerekliliğine inanıyor, 2 Temmuz’un unutulması halinde farklı kimlik ve inançtaki her insanın can ve mal güvenliğine yönelik tehditlerin artarak devam edeceğini görüyoruz.

Türkiye, geçmişindeki bu utancı temizlemek, geleceğini de aydınlatmak zorundadır. Bizce bunun çözümü Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesi, katliamın karanlıkta kalmış gerçek faillerinin bulunması ve Alevilerden özür dilenmesidir. Yeni Madımaklar yaşamamak için 2 Temmuz’un unutturulması yönündeki girişim ve çabalara set çekmek, toplumun ve devletin yüzleşmesini sağlamak bu açıdan önem taşımaktadır. Bu nedenle, 2 Temmuz’da Sivas’ta yapılan anmalar önem arz etmektedir.

Alevi Örgütleri, 15 yıldır kararlı bir şekilde Madımak katliamının, sadece Madımak’ın da değil, bir arada yaşama kültürünü tahrip eden karanlıkta kalmış bütün katliamların aydınlığa kavuşturulması için mücadele veriyor ve laikliği, bireyin ve emeğin özgürleştirilmesini, devletin demokratikleştirilmesini savunan güçlerle omuz omuza olmayı önemsiyor. Omuz omuza verdiğimiz mücadelede dostlarımızı şimdi 2 Temmuz’da Madımak Oteli önünde görmek istiyoruz.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da 2 Temmuz’da Madımak Oteli’nde karanfillerimizi bırakıp kaybettiğimiz değerleri anacağız. Madımak Oteli’nin müzeye dönüştürülmesine ilişkin mücadeledeki kararlılığımızı bir kez daha göstereceğiz. Anma töreninde aramızda sizleri de görmeyi arzuluyoruz. Vereceğiniz desteğin, farklı kültürlerin ve inançların bir arada yaşayabileceği bir Türkiye özleminin gerçekleşmesine katkı sunacağını, Madımak katliamını unutturmak isteyen çevrelere etkili bir cevap olacağına inanıyoruz.

Vereceğiniz destekle, sadece Madımak Oteli’nde katledilenleri değil aynı zamanda Bruno’yu da, anacağınızı biliyor muydunuz?

Daha aydınlık bir Türkiye için 2 Temmuz 2008 Çarşamba günü Sivas’ta Madımak önünde buluşmak üzere…"

Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF)
Ali Balkız (Genel Başkan)

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK)
Turgut Öker (Genel Başkan)

Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri
Fevzi Gümüş (Genel Başkan)

Hacı Bektaş Veli Kültür Dernekleri
Tekin Özdil (Genel Başkan)

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı
Ercan Geçmez (Genel Başkan)

 
ALEVİ HABER AJANSI - 8 Haziran 2008

Alevi Kurumlarından Haberleri

Osmanlı’dan bu yana en büyük Alevi kırımının adı; Dersim 38!
Avusturya devleti 'Aleviliği' tanıdı !
Bir 'Alevi Dede'si düşünün...
Müslüm Doğan'ın Aleviler içindeki karşılığı Çin'de devrilen bir çuval pirinç kadardır!
Alevi kadınlar mutfaktan çıkıp devrim yaptı