PİR HACI BEKTAŞ VELİ ANMA ETKİNLİMLERİ KONUŞMASI
ÖZCAN UÇAROĞLU / KPSAKD GENÇLİK KOLLARI BAŞKANI
Sevgili gönül dostlarım değerli canlar, bugün orada olmamanın derin üzüntüsü içindeyim. Pirimiz Hacı Bektaş-ı Veli’ye niyaz olamamak bu üzüntüyü daha da pekiştirmektedir. O şimdi biz gençleri görüyor ve burada bu birlikteliği oluşturduğunuz için sizlerle gurur duyuyordur.
Bu gün burada toplanma amacına katkı yapmak için ;
Sizlere Ağu-içen Ocağından 4.İmam Zeynel Abidin’in soyundan dedem Seyyid Hüseyin’le yaptığım şu konuşmayı aktarmak isterim.
Birgün evlerinin önündeki çınar ağacının altında oturmuş sohbet ederken ben ona “ Dede biz aleviyiz ama ben Aleviliği ifade edemiyorum bana anlamını söyler misin?” dediğimde gönülden bir gülümsemeyle baktı ve kaşlarını çatarak “ Bak oğul senin gibi alevi gençlerinin okula yada askere gitmesine gerek yok!” şaşkın şaşkın kendisine bakarken “Peki neden dede?" diye sorduğumda “Çünkü Alevilik öyle öyle bir inanç ki batıl da olsa zahir de olsa insan özünde alevi olduğu zaman hayat karşısında pişmek için gerekli tüm donanımları kendi iç dünyasında bulur." Yani Serçeşme bize aslında “ara bul, her ne ararsan kendinde ara derken bunumu kastediyor” dediğimde “aferin torun iyi dedin” demişti. “Peki dede biz Aleviliği özümüzde nasıl bulacağız?” diye sorduğumda bana “Torun, Pir Hacı Bektaş Veli’nin 4 kapı kırk makamından geçeceksin sonra hamlıktan pişecek ama yanmayacaksın ve sonunda kamil olacaksın” demişti. Bu sözleri bir daha hiç unutmadım.
Yoldaşlar biz alevi gençleri sistemsel olarak gelişen asimile çalışmalarının mağdurlarıyız. Bugün bir çoğumuz içsel olarak yaşadığı aidiyet sorunu zihinde tanımlanamadığı zaman, bu asimile çalışmalarına yağ sürmüş olmaktayız. Gelecekte yok olmak istemiyorsak Aleviliğimizi yaşatacak kurumlar kurmalı, argümanlar hazırlamalı ve arşivlemeliyiz. 1500 yıllık kanlı tarihin hiçbir zerresinde devletin alevisi olmadan gelinen bu nokta dünyaya çağdaş mücadele anlamında örnek olmatadır.
Aleviliği tanımlamak Orta Asya, Orta Doğu, Anadolu ve Mezopotamya kültürlerini hatta bugün özenilen Avrupa toplumlarını tanımlamakla aynı değerdedir. Çünkü bu günlere gelene kadar bir çok medeniyetle tanışmış, onların kültürel zenginliklerini de beraberinde getirmiştir. Benim alevi inancım alevi yaşam felsefem, alevi ahlakım, alevi kültürüm ve alevi geleneklerim var… bilinmelidir ki biz bireyselleşmiş bir toplumuz. Kendi kültürümüzü bugün değerleriyle yorumlamalı ve gelecek kuşaklara aktarmalıyız.
Sevgili genç yoldaşlar ihtiyacımız olan akıl ve güç aleviliğin özünde bulunmaktadır. Geriye kalan, örğütlü mücadele etmektir. Ulu ozanlarımızın ve yol erenlerimizin bizlere bıraktığı miras bir olmak beraber olmak değil midir. Bizler artık uyanmalı gelecek için bir araya gelmeliyiz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
KAYNAK : Alevihaber.com - 16 Ağustos 2009