16 Ağustoslar Nasıl Başladı?

16 Ağustoslar Nasıl Başladı?Nafiz ÜNLÜYURT / HacıbektaşBu hikaye Menderes’in Tarım Bakanı Nedim Ökmen’nin ilçeyi ziyareti...

16 Ağustoslar Nasıl Başladı?

Nafiz ÜNLÜYURT / Hacıbektaş

Bu hikaye Menderes’in Tarım Bakanı Nedim Ökmen’nin ilçeyi ziyareti ile başlar.

Çok konuşulan ve de önemli bir ziyarettir bu.

Yıl 1957.

Nedim Ökmen Hacıbektaş’ta.

O yıllarda bakan düzeyinde bir devlet adamımın ilçeye gelişi az rastlanılan bir olay.

Heyecan yaratır.

Öyle de olur.

Davullu zurnalı bir karşılama yapılır Ökmen’e.

Efsane Başkan Dede ASLAN, en iyi şekilde ağırlar bakan’ı, sonra da ilçe sorunlarını dilinin döndüğünce anlatır o’na.

Bir ziraat okulu sözü alır.”Bu gün Kız Meslek Lisesi Olarak kullanılan İlçenin en güzel binası’nın yapımı o amaçla, o dönemde başlatılır

Daha sonra, Hacı Bektaş Veli Türbesi ziyarete edilir hep birlikte.

Çok bakımsız bir görünümdedir türbe.

Her yanı dökülmüş.

Bahçesinde hayvanlar otlamakta.

İç karartıcı görüntü Nedim Ökmen’i etkiler, Ankara’ya döndüğünde bu konu ile ilgileneceğini ve de bu sorunu çözeceğini söyler ve de gider Hacıbektaş’tan.

Dediğini de yapar Ökmen, konuyu Başbakan’a anlatır, Başbakan talimatı ile Hacı Bektaş Veli Türbesi restorasyon çalışmaları 1957 yılı sonlarında başlatılır.

27 Mayıs ihtilali ile sekteye uğrayan çalışmalar 1963 yılı sonlarında tamamlanır.

Nevşehir Senatörü Ragıp Üner ihtilal sonrası kurulan ilk hükümette Sağlık Bakanıdır.

Hacı Bektaş Veli’ye karşı çok büyük bir ilgi ve de sevgi duyar.

Mevlana ve Hacı Bektaş Veli aşığıdır Prof. Ragıp ÜNER.

Yapılan çalışmalarla o da ilgilenir.

Destek de olur.

Türbe’nin müze olarak açılış tarihinin 16 Ağustos olarak belirlenmesi, her yıl o tarihlerde bir tören yapılması teklifi de ondan gelir.

Teklif kabul görür ve de ilk törenin 16 Ağustos 1964 yılında yapılması kararına varılır.

**

Tören yapılacak, ama nasıl, kolay bir organizasyon değil ki.

O dönemin şartlarında daha da zor.

Konu tartışılır

1963 yılı sonlarında, Çelebi Celalettin Ulusoy başkanlığında Hacıbektaş Turizm Ve Tanıtma Derneği adı altında bir dernek kurulur Ankara’da, törenlerin bu dernek aracılığı yapılması konusunda karara varılır.

Derneğin merkezi Ankara’dır.

1964 yılının 16 Ağustosunda yapılan ilk tören bu dernek tarafından düzenlenir.

Törenlerin Ankara’da kurulan bir dernek aracılığı ile yapılması, yapılan ilk törenlerin ardından eleştiri konusu edilir.

Ankara’da kurulan o derneğe karşı çıkılır.

Tepkiler üzerine dönemin Belediye Başkanı Mehmet Aygüneş başkanlığında, “Hacıbektaş Turizm Derneği” adı ile başka bir dernek kurulur ilçede.

Derneğin merkezi bu kez Hacıbektaş’tır.

İki kuruluş arasında sürtüşme bir süre devam etse de sorun çözülür.

Doğru olanda karar kılınır.  

1965 yılından itibaren törenler artık HACIBEKTAŞ TURİZM DERNEĞİ tarafından düzenlenir.

Ta... 1980 yılına dek.

12 Eylül yönetimi Hacıbektaş Turizm Derneği'ni kapattığında yeni bir kargaşa dönemi daha başlar.

Etkinlikler 1983 yılına dek kaymakamlık kanalı ile yapılır.

Daha sonra belediye başkanları üstlenir bu işi

Dönemin Belediye Başkanı, törenlerin belediye tarafından düzenleneceği yönünde belediye meclisinden bir karar çıkartır.

Törenler belediye adına yapıldığında, yapılan çalışma ve harcamalar denetime tabi olacağından, alınan bu karara yeni bir yorum getirilerek, etkinliklerin, Belediye başkanı başkanlığında kurulan geçici komiteler aracılığı ile yapılması yolu tercih edilir.

Belediye başkanları için tek başlarına törenleri düzenleme yolu böylece açılmış olur.

Olağanüstü dönemlerde uygulanan bu sistem sürekli hale getirilir.

Gelinen nokta ise acı ve de ürkütücü.

12 Eylül sonrası görev yapan belediye başkanları bu durumdan sorumlu olduklarını kabul etmeliler.

12 Eylül’e karşıyız.

Demokratik yönetimlerden yanayız diye konuşuruz ya hep.

Özgürlükçü ve de çağdaşız diye nutuk da atarız yeri geldiğinde.

Ama, bir türlü demokrat olamayız nedense.

Lafla olmuyor bu işler işte.

12 Eylül ürünü olan bu uygulamaya çoktan nokta konulmalıydı.

Ya gerçekten de belediye adına yapılmalıydı bu etkinlikler, ya da o derneği yeniden kurup bu görevi o derneğe devretme yiğitliği ve de özverisi gösterilmeliydi

Tıpkı yıllar önce sevgili öğretmenim Aygüneş’in yüreklice yaptığı gibi.

Amacım burada birilerini suçlama, ya da eleştirme değil.

Başarılı çalışmalara ve de ilklere da imza atılmış olabilir o yıllarda.

Oluşturulan komiteler bu günküler ile kıyaslanmayacak ölçüde demokratikti ve de kararlar konuşularak ve de tartışılarak alınıyordu da denilebilir.

Doğrudur da.

Ama sistem yanlış, önü açık, kötüye kullanılmaya o kadar müsait idi ki.

Bu yanlışlık görülmeli ve de o önlemler ta o yıllarda alınmalıydı.

Baksanıza, 16 Ağutosları bilmeyen, katkısı olmayan, ona sahip çıkmayan, sıkıntısını çekmeyen, o günlerde gelip ter akıtmayan, etkinliklere katılmaktan ürken ve de çekinen bir kişi, gün gelip belediye başkanı oluyor ve de kucağına alıyor onu, sanki kendisininmiş gibi, bu benim,  kimseye vermem, kimseyle paylaşmam 16 Ağustosları diyor.

Elinden almaya çalışıyorsunuz.

Bırakmıyor.

Hep benim, hep benim diyor…

Gelinen nokta işte bu…

**

Bu sorun çözülmeli, 16 Ağustoslar prangalardan kurtarılmalı.

Özgürleştirilmeli.

Zamanı da geldi bunun.

İşi daha fazla uzatmanın kimseye yararı ve de faydası da yok artık.

Yapılacak iş kolay.

İşi sahibine verirsin olur biter.

Ortak akıl bunu söylüyor.

Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Hacı Bektaş Veli Törenlerinin gerçek sahibi.

Bu gerçek kabul edilmeli.

Bir belediye meclisi kararı ile başlatılan bu süreç, yeni bir belediye meclis kararı ile sonlandırılmalı.

Yapılacak iş o kadar basit.

Dernek bu etkinlikleri tek başına yapacak da değil.

Belediye ve de Belediye Başkanları olmalı bu etkinliklerin içinde.

Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Nevşehir Üniversitesi ve de Hacı Bektaş Veli Meslek Yüksek Okulu'nun da bu çalışmaların içine katılmaları sağlanmalı.

Alevi ve de Bektaşi Kuruluşlarının önerileri özellikle dikkate alınmalı.

Özüne uygun, kültürel zenginliği olan, Alevi Bektaşi düşüncesini ve de inancını en iyi şekilde yansıtan, daha çağdaş ve de daha görkemli, siyasetten arınmış etkinlikleri hayata geçirebilme amacı ile çıkılmalı yola.  

Böylesi anlamlı bir günde herkes, ama herkes, tüm kuruluşlar ve de Hacıbektaş halkı, bu düşüncelerimize destek olup katkı vermeli.

Başarılı ve de daha da bir anlamlı 16 Ağustoslarda buluşabilme dileği ile...                              

Nafiz ÜNLÜYURT

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy37379 = 'nafizunluyurt' + '@';

addy37379 = addy37379 + 'hotmail' + '.' + 'com';

var addy_text37379 = 'nafizunluyurt' + '@' + 'hotmail' + '.' + 'com';

( '' );

37379 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


Alevihaber.com - HACIBEKTAŞ - 15 Ağustos 2010

Makale Haberleri

Ölümsüz bir analiz olarak: Büfeci İslamı - Ufuk Güldemir
Ali mi Aleviliği, Alevilik mi Ali'yi yarattı?
Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Alevi düşmanlığı yapan Rabia Mine'ye PSAKD yöneticisinden cevap
Din ortaklığının kitle kontrol silahı : Korku