15 yıldır dinmeyen acı

15 yıldır dinmeyen acıATİLLA AŞUT'UN KALEMİNDEN "SİVAS KATLİAMI" YAZI DİZİSİ - 12 Temmuz 1993 Cuma günü şeriatçı güruh,...

15 yıldır dinmeyen acı

ATİLLA AŞUT'UN KALEMİNDEN "SİVAS KATLİAMI" YAZI DİZİSİ - 1

2 Temmuz 1993 Cuma günü şeriatçı güruh, Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sıvas’ta bulunan yazar ve sanatçıların toplandığı Madımak Oteli’ni ateşe verdi. 37 insan yandı kavruldu

Sivas’ta, Paşa ve Meydan camilerinden çıkan öfkeli kalabalık, 2 Temmuz 1993 Cuma günü öğleüzeri yeri göğü inleterek, dört koldan Hükümet Konağı’na doğru yürüyordu:

- Şeytan Aziz!

- Şerefsiz vali, istifa!

- Laiklik gidecek, şeriat gelecek!

Yol boyunca sayıları dört bine ulaşan kalabalık, Cumhuriyet karşıtı sloganlar atarak önce Buruciye Medresesi’ne geliyor, ardından Kültür Merkezi önünde toplanarak, içeride kitap imzalayan konuk yazarlara hakaretler yağdırıyordu.

Madımak Oteli’nin önüne geldiklerinde, yürüyüşçü sayısı, Sivas Valiliği’nin “Olay Raporu”na göre 20 bini bulmuştu. Kışkırtılmış kalabalığın doğrudan laik düzeni hedef alan sloganları ise kalkışmanın amacını tüm açıklığıyla ortaya koyuyordu:

- Laik düzen yıkılacak!

- Zafer İslamın!

- Şeriatçı devlet kurulsun!

- Muhammet’in ordusu, laiklerin korkusu!

- Müslüman Türkiye!

- Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak!

Daha sonra yaşananları biliyorsunuz...

Şeriatçı güruh, Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’ta bulunan yazar ve sanatçıların toplandığı Madımak Oteli’ni ateşe verdi. 37 insan, bu cehennem ateşinde yandı kavruldu.

Ama yangın orada kalmadı, kısa sürede bütün ülkeye yayıldı...

15 yıldır dinmeyen acı

Bu acı olayın üzerinden on beş yıl geçti. 37 kişinin yanarak ve dumandan boğularak öldüğü “Madımak Yangını”, hâlâ yüreklerimizdeki sıcaklığını koruyor.

Türkiye’nin toplumsal tarihine “Sivas Cankırımı” olarak geçen şeriatçı kalkışma, Cumhuriyetin tohumlarının atıldığı bir kentte gerçekleşti. Köktendinci eylemciler, laik Cumhuriyete karşı düşmanlıklarını, yürüyüş sırasında sık sık yineledikleri “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak!” sloganıyla açığa vurdular.

Bu olayda ülkemiz yalnızca değerli aydınlarını, sanatçılarını yitirmekle kalmadı; dünya ölçeğinde saygınlık yitimine de uğradı. Ayrıca insanların devlete olan güvenleri büyük ölçüde sarsıldı.

Sivas’ta yakın dostlarım Metin Altıok, Behçet Aysan, Asaf Koçak ve Nesimi Çimen’i yitirmenin onulmaz acısını yaşadım. Asım Bezirci ve Uğur Kaynar da yazın çevresinden tanıdığım insanlardı. Hepsi, türkülerini yarım bırakarak gitti...

Yangında en ağır kaybı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği verdi. Dernek üyesi onlarca genç folklorcu, sanat etkinliği için gittiği Sivas’ta gericiliğin kurbanı oldu.

Madımak Yangını”nda, aynı aileden birkaç üyesini yitirenler bile vardı. Aradan on beş yıl geçmiş olsa da, belleklere kazınan bu büyük acıyı unutmak olanaklı mı?

Gözü dönmüş köktendinciler, Sivas’ta henüz “Madımak Yangını”nın dumanı tüterken yayımladıkları bildirilerle halka şöyle sesleniyorlardı:

Kendinden zuhur şeklinde ortaya çıkan şanlı Sivas kıyamından alınacak ne çok ders var herkes için! Sivas’taki ‘cumada ani zuhur’dan, son olarak altını çizmek istediğimiz husus şu: Halk, hakkına sahip çıkıyor ve 70 yıldır kendisine hayatı zindan eden işgalci laiklere karşı ‘kısas’ın hayat veren soluğuna sığınıyor! Artık TC’de hayat, yalnız Müslümanlar için zor olmayacak, işgalci laikler için de zor olacak! Sivas, sadece küçük bir haber! Herkes safını seçmekle mükellef! Bizden söylemesi! (1)

Evet, onlar daha o gün, “Sivas katliamının sadece küçük bir haber” olduğunu, arkasının geleceğini söyleyerek “safımızı doğru seçmemizi” öğütlüyorlardı bize!

Öğütlemekle de kalmıyor, açıkça gözdağı veriyorlardı:

Bitaraf olan, bertaraf olur!” (Bizden yana olmayan yok edilir!)

Köktendinciliğin yasası bu denli açık ve kesindi!

Ama şeriatçılarla laikler arasında “denge hesapları” yapan bizim naif solcularla saftirik “üçüncü yol”cular, dinci örgütlenme karşısında “taraf” olmamak için hâlâ bin dereden su getirmeye çalışıyorlar! Bunlardan bazıları, on beş yıl önceki kanlı kalkışmanın ardından, “Tövbe! Bir daha İslamcılarla işbirliği yapmayız!” diyerek günah çıkarmışlardı!

Ama huylu huyundan vazgeçer mi! Küresel rüzgârlar, akıllarını yine başından almış bu tatlısu solcularının! Türbanı “özgürlük” simgesi gibi göstermeye çalışan kimi liberallerimiz de, çeşitli platformlarda, İslamcı yazarlarla kol kola, “demokrasi” çığırtkanlığını sürdürüyorlar.

Ne yapmak istiyorlar?

Sivas kıyımcılarıyla “diyalog” ve “konsensüs” mü sağlayacaklar?

Oysa bugün bile 2 Temmuz’dan “bayram” diye söz edebilen kara vicdanlı yaratıklar var bu ülkede!

Sivas kıyımını “Şanlı Sivas kıyamı!” diye alkışlayanlar, bu topluöldürümün hesabını bir gün mutlaka vereceklerdir, çünkü insanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımı yoktur...

(1) Taraf dergisi, 1 Ağustos1993. (O gün Sivas’ı yangın yerine çeviren şeriatçıların yayın organı olan “Taraf”, 15 yıl sonra Ahmet Altan ve Yasemin Çongar gibi AKP işbirlikçisi dönek solcuların çıkardığı günlük gazetenin adı oldu!)

SİVAS YALANLARI

• - “Aziz Nesin, İslam peygamberinin eşine hakaret eden Salman Rüşdi’nin “Şeytan Ayetleri” kitabını Türkçeye çevirip yayımladı.”

(Aziz Nesin, Salman Rüşdi’ye karşı olmakla birlikte, düşünce özgürlüğüne olan saygısından dolayı “Şeytan Ayetleri”ni Türkiye’de yayımlamak istediğini açıklamışsa da bu tasarı gerçekleşmedi. Yani, olaylar başladığında, ortada böyle bir kitap yoktu.)

• - “Sivas’ta Pir Sultan Abdal Etkinlikleri’ni komünistler düzenledi.”

(Etkinlikleri Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ile TC Kültür Bakanlığı birlikte düzenlemişti. DYP-SHP koalisyonunun başbakan yardımcılığı koltuğunda Prof. Dr. Erdal İnönü oturuyordu.

Kültür Bakanı Fikri Sağlar’dı. Sivas Valisi ise SHP kontenjanından atanmış sosyal demokrat eğilimli Ahmet Karabilgin’di. Toplantının açış konuşmasını Vali Karabilgin yaptı ve Aziz Nesin’in yanında oturdu.)

• - “Aziz Nesin, Sıvas toplantısında yaptığı konuşmayla Müslümanları tahrik etti!”

(Aziz Nesin’in konuşmasında Müslümanlık konu edilmiyordu. Nesin bu konuşmasında ağırlıklı olarak Pir Sultan Abdal ve Alevilik konusundaki görüşlerini açıkladı.)

• - “Arif Sağ, Madımak Oteli’ndeki yangın sırasında dışarı çıkmak isteyen Muhlis Akarsu’yu tabancasıyla öldürdü!”

(Tam bir kuyruklu yalan! Sivas Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Fikret Ünsal, yıllar sonra bu iddiayı ortaya attı ve televizyon kanallarına çıkarak suçlamalarda bulundu. Arif Sağ, gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu suçlama nedeniyle, adı geçen kişiyi mahkemeye verdi.)

YİTİRDİKLERİMİZ

1) Asım BEZİRCİ (yazar-eleştirmen)

2) Metin ALTIOK (ozan-yazar)

3) Behçet Sefa AYSAN (hekim-ozan)

4) Asaf KOÇAK (karikatürist)

5) Uğur KAYNAR (ozan-yayıncı)

6) Nesimi ÇİMEN (halk ozanı)

7) Muhlis AKARSU (halk müziği sanatçısı)

8) Muhibe AKARSU (konuk-Ankara)

9) Hasret GÜLTEKİN (müzisyen)

10) Erdal AYRANCI (yönetmen)

11) Nurcan ŞAHİN (sanatçı)

12) Özlem ŞAHİN (sanatçı)

13) Murat GÜNDÜZ (sanatçı)

14) Handan METİN (sanatçı)

15)) Sait METİN (sanatçı)

16) İnci TÜRK (sanatçı)

17) Asuman SİVRİ (sanatçı)

18) Yasemin SİVRİ (sanatçı)

19) Ahmet ÖZYURT (sanatçı)

20) Sehergül ATEŞ (sanatçı)

21) Gülender AKÇA (sanatçı)

22) Gülsün KARABABA (sanatçı)

23) Mehmet ATAY (sanatçı)

24) Serkan DOĞAN (sanatçı)

25) Muammer ÇİÇEK (sanatçı)

26) Belkıs ÇAKIR (sanatçı)

27) Huriye ÖZKAN (sanatçı)

28) Yeşim ÖZKAN (sanatçı)

29) Serpil ÇANİK (sanatçı)

30) Menekşe KAYA (sanatçı)

31) Koray KAYA (çocuk)

32) Edibe Suları AĞBABA (konuk-İsviçre)

33) Carina Cuanna THUIJS (konuk-Hollanda)

34) Kenan YILMAZ (otel görevlisi-Sivas)

35) Ahmet ÖZTÜRK (otel görevlisi-Sivas)

Not: Göstericilerden Ahmet Alan ve Hakan Türkgil de yaşamını yitirmiştir. Toplam ölü sayısı 37’dir.

HAZIRLAYAN : ATİLLA AŞUT
CUMHURİYET - 1 Temmuz 2008

Basında Aleviler Haberleri

Can Dündar: Aleviler tarih yazıyor!
Hilal Nesin’e sistematik saldırı
Alevi Kadınların ilk ve tek dergisi PELGÜZAR