Bildirgeden: Hak verilmez alınır
HACIBEKTAŞ - Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği tarafından Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde düzenlenen "Doğumunun 800. Yılında Hacı Bektaş Veli’yi Serçeşme’de Anıyoruz ve Alevi Bektaşi Kuruluşlarının 1. Hacıbektaş Kurultayı"nın sonuç bildirgesi yayımlandı.
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği'nin ev sahipliğinde yapılan etkinliğe, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Nevşehir Valisi Osman Aydın, çok sayıda milletvekili, Hacıbektaş Kaymakamı, başta Alevi Bektaşi Federasyonu olmak üzere bağlı örgütlerin başkan ve yönetim kurulu üyeleri, Alevi Enstitüsü akademisyenleri, Hacıbektaş postnişini Veliyettin Ulusoy ile vatandaşlar katıldı.
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Başkanı Nafiz Ünlüyurt, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Fevzi Gümüş, Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Tekin Özdil ve 2 Temmuz Pir Sultan Abdal Eğitim Kültür Vakfı Başkanı Murtaza Demir imzasıyla yayımlanan bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"Alevlilerin kendi kimlikleri ve adlarıyla 9 Kasım 2008’deki Ankara ve 8 Kasım 2009’daki Kadıköy mitingleri Türkiye demokrasisi, laikliği ve Alevilerin kendi tarihleri söz konusu olduğunda yaşanan ilklerdir. Bu ilkleri sahiplenmek, yüceltmek daha da geliştirmek sadece Alevilerin değil her insanın insanlığından kaynaklanan doğal görevidir. Hak aramak ne denli meşru ise bu talebe karşı direnmek de o denli nafiledir.
Bu anlamda Madımak Oteli’nin müze olması talebi karşısında, Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Günay’ın, ’Otelden kebapçıyı taşıdım. O manzaradan iğreniyorum demiştim. Alevilerden özür diledim. Binayı satın alacağım. Ancak mülk sahibi fırsatçılık yapıp çok para istedi. Bu parayı karşılayacak ödeneğim yok’ sözleri, ’Alevi açılımı’, ’Alevi çalıştayı’ gibi adlar altında faaliyetler yürüten AKP hükümetinin içtenliği açısından tam bir samimiyet testi olmuştur."
Alevi Bektaşi örgütlerinin üzerinde ortaklaştığı talepler için daha somut adımlar beklediklerine yer verilen bildirgede, "Hak verilmez alınır. Çağımızın en etkin silahı, örgütlü halk gücüdür. Alevi örgütleri, daha yeni yol ve yöntemlerle, demokratik yollardan hak aramaya, bu güzel ülkemizde laik ve demokratik bir ortamın yaratılması, eşit yurttaşlık haklarının sağlanması için var güçleriyle çalışmaya devam etmelidirler" denildi. (BM)
KAYNAK : Alevihaber.com Özel - 15 Kasım 2009
1. Hacıbektaş Kurultayı Sonuç Bildirgesi
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği’nin 14- 15 Kasım 2009 tarihlerinde Hacıbektaş’ta düzenlemiş olduğu “Doğumunun 800.Yılında Hacıbektaş Veli’yi Serçeşme’de Anıyoruz ve Alevi Bektaşi Kuruluşları 1. Hacıbektaş Kurultayı” Etkinliğinin sonuç bildirgesidir.
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneğinin ev sahipliğinde yapılan bu etkinliğe Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay Nevşehir valisi Sayın Osman Aydın, çok sayıda milletvekili, Hacıbektaş Kaymakamı, başta Alevi Bektaşi Federasyonu olmak üzere bağlı örgütler, (Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri'nin Genel Merkezleri ve yurt geneline dağılmış şubeleri) Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi ve bağlı şubeleri ile diğer Müsahip örgütler Alevi Enstitüsü'nün değerli akademisyenleri, Veliyettin Ulusoy dede ve talipleri, Hacıbektaş halkı katılmış olup, yapılan değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki düşünüceler kayda değer bulunmuştur.
Hünkar Hacı Hektaş Veli bir ışıktır ki, O dünü bu günü ve yarını aydınlatmıştır. O döneminin itiraz edeni, hak arayanı, insanı yaşamın merkezine koyanı, hakkı hukuku, ademde bulanıdır. Bilimi rehber edinendir. Kadını erkekle, fakiri zenginle, inananı inanmayanla, yada başka bir şeye inananla eş tutandır. İnsanı ve sevgiyi yüceltendir. Her bir bireyin öncelikle kendi kendini sorguya çekmesi gerektiğini öneren özetle; “Eline beline diline sahip ol” öz öğüdünü söyleyendir. Evrensel ve ölümsüzdür.
Hünkar yol önderidir aklı ve bilimi önermektedir. O’nun bu öğretisini rehber edinen Alevi –Bektaşiler Ülkemizin inkar edilemez, ihmal edilemez, görmezden gelinemez bir gerçeğidir.
Ancak bu toplum Selçuklu, Osmanlı Dönemlerinde olduğu gibi bu gün Cumhuriyet döneminde de ne yazık ki yok sayılmaktadır. “yok” hükmü bir yana gerçekten yok etmek için ağır bir asimilasyon politikasının hedefi durumundadır.
Bütün bu saldırılara karşın bu gün kentlerde oluşturulmuş olan demokratik Alevi örgütlenmesi ve mücadelesi önemlidir.
Bu anlam’da günümüzde Alevlilerin kendi kimlikleri ve adlarıyla 9 Kasım 2008 Ankara ve 8 Kasım 2009 Kadıköy Mitingleri Türkiye demokrasisi, laikliği ve Alevilerin kendi tarihleri söz konusu olduğunda yaşanan ilklerdir.
Bu ilkleri sahiplenmek yüceltmek daha da geliştirmek sadece Alevilerin değil her insanın insanlığından kaynaklanan doğal görevidir.
Hak aramak ne denli meşru ise bu talebe karşı direnmekte o denli nafiledir.
Bu anlamda Madımak Otelinin Müze olması talebi karşısında; Kültür Ve Turizm Bakanı Sayın Günay’ın “Otelden kebapçıyı taşıdım. O manzaradan iğreniyorum demiştim. Alevilerden özür diledim. Binayı satın alacağım. Ancak mülk sahibi fırsatçılık yapıp çok para istedi. Bu parayı karşılayacak ödeneğim yok.” Sözleri “alevi açılımı”, “ alevi çalıştayı” gibi adlar altında faaliyetler yürüten AKP hükümetinin içtenliği açısından tam bir samimiyet testi olmuştur.
Etkinlikte yapılan konuşmalarda Alevi Bektaşi örgüt temsilcileri, bu ve benzer sözleri daha önceki hükümetlerin sözcülerinden de duyduklarını, ancak bu sözlerin duyguları okşamak,ve hoşa giden sözler olmaktan başka bir anlam ifade etmediğini, tüm Alevi Bektaşi Örgütlerinin üzerinde ortaklaştığı talepler için daha somut adımlar beklediklerini ifade etmişlerdir.
Konuşmacılar, Alevi Bektaşilerin devletten, sadece hak talep etmediklerini; Kendilerine zorla verilen zorunlu din derslerinin ve köylerine zorla yapılan camilerin, bu camilerde görev yapan imamların kendilerinden geri alınmasını talep etmişlerdir.
CHP Grup başkan vekili Sayın Onur Öymen’in Kurtuluş Savaşımızı, Kıbrıs Çıkartması ve Dersim Olaylarını birbirine benzetmesi değerlendirilmiş olup; Dersim katliamının nedenleri ve içeriğine dair bu yaklaşım kınanmış ve CHP yönetiminin bu konudaki suskunluğu sorgulanmıştır.
Alevi-Bektaşi Örgütlerinin ve bireylerinin ülkemizin içinden geçmekte olduğu bu kritik dönemlerde, birlikte olmaları gerektiğine vurgu yapılmış, örgütler arasındaki sorunların çözülmesi ve birlikteliğin sağlanması konusunda çok olumlu, yapıcı öneriler sunulmuştur. AKP’nin Alevileri bölme planları anımsatılmış, oyuna gelmeme, bölünmeme istemleri ön plana çıkmıştır.
Yapılan bu etkinliğin gelenekselleştirilmesi konusunda katılımcılar dilek ve temennide bulunmuşlardır.
Sonuç: Hak verilmez alınır. Çağımızın en etkin “silahı” örgütlü halk gücüdür.
Alevi Örgütleri, daha yeni yol ve yöntemlerle, demokratik yollardan hak aramaya, bu güzel Ülkemizde Laik ve demokratik bir ortamın yaratılması, eşit yurttaşlık haklarının sağlanması için var güçleriyle çalışmaya devam etmelidirler.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
- Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Nafiz ÜNLÜYURT Başkan
- Alevi Bektaşi fedarasyonu Ali BALKIZ Başkanı
- Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Ercan GEÇMEZ Başkan
- Pir Sultan Ab.dal Kültür Derneği Genel Merkezi Fevzi GÜMÜŞ Başkan
- Alevi Kültür Dernekleri Genel Merkezi Tekin ÖZDİL Başkan
- 2 Temmuz Pir Sultan Abdal Eğitim Kültür Vakfı Murtaza DEMİR Başkan
KAYNAK : Alevihaber.com Özel - 15 Kasım 2009