Şebnem Korur FİNCANCI yazdı: Aralık 78
Şebnem Korur FİNCANCI : Aralık ‘78Aralık bu topraklarda derin acıların yaşandığı aylardan yalnızca biri. Tam da bugün Maraş katliamının...
Şebnem Korur FİNCANCI : Aralık ‘78
Aralık bu topraklarda derin acıların yaşandığı aylardan yalnızca biri. Tam da bugün Maraş katliamının üzerinden geçen 29 yılı tamamlayıp, 30. yıla giriyoruz. Alevi Bektaşi Federasyonu, 78’liler Girişimi ve daha pek çok örgüt bu katliama ilişkin basın açıklamaları yaptılar, o gün doğanların orta yaşa gelip dayandığı bunca zaman içinde yüzleşemediğimiz bir acıyı daha dile getirip, bu topraklarda yaşayanlara seslendiler, yüzleşmeye çağırdılar. Benim kuşağımın başlattığı, Maraş katliamı’nın tarihi ile aynı adı taşıyan girişimin basın açıklamasından birkaç küçük alıntı yapmak istiyorum:
Yargılanamayan acıları, çarpıtılan bilgileri paylaşıyorlar. “12 Eylül darbesinden sonra Maraş Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Yusuf Haznedaroğlu, bu tek yanlı raporlara dayanarak katliamı tersine çevirip, işkenceyle sol bir gruba mal etmeyi deneyecekti… 12 Eylül sonrasında Maraş olayları hakkında açılan davalar tam bir hukuk skandalıydı. Katliamın faili olarak 804 kişi yargılandı. Katliamda birinci dereceden rol oynayan 68 kişi hiç yakalanmadı. 379 kişi beraat etti. 1 ila 15 yıl arasında mahkumiyet cezası ile yargılanan 314 kişinin cezalarında önce 1/6 oranında indirim yapıldı, sonra hepsi mahkeme sürecinde salıverildi. 29 kişi hakkında verilen idam ve yedi kişi hakkında verilen müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu. 1991’de çıkan Terörle Mücadele Yasası’nda yapılan değişiklikle katliam sorumlularının hepsi salıverildi. Böylece Maraş Katliamı dava dosyası sessiz sedasız kapatılmış oldu. Bundan sonra da bu dosya hiç açılmadı. Tarihe kara bir leke olarak geçen katliam unutulmaya bırakıldı… Kim bilir, belki Maraş katliamı başta bizim kuşağımız olmak üzere, toplum olarak hepimizin yüzünü kızartıyor, vicdanımızı kanatıyor. Zayıflığımızla, güçsüzlüğümüzle, çaresizliğimizle yüzleşmekten korkuyoruz. Belki de bu yüzden kimsenin ulaşamayacağını düşündüğümüz derinliğimize gömdük Maraş katliamının izlerini… Nesneleştirdik, ona yabancılaştık. Bu ruh hali bir şekilde katliamla ve katliamcılarla suç ortaklığı yaptığımız gerçeğinin üstünü örtmüyor.”
Bu sorular ise hepimize: “Peki bir yüzleşme, sorgulama ve yargılama yoksa adalet nasıl sağlanacaktır? Adalet yoksa, toplumsal barış, demokrasi ve özgürlük nasıl olacaktır? Bir daha aynı şeylerin yaşanmaması için toplumun ortak vicdanı nasıl oluşacaktır? Yaptırım olmayan bir suç her daim işlenmeye açık değil midir? 2 Temmuz Sivas katliamı, aynı makus tarihin tekerrürü değilse nedir? Süren linç kampanyaları aynı makus tarihin ayak sesleri değilse nedir? ”
Soruları daha da çoğaltabiliriz, yanıtlarını ise hepimiz çok iyi biliyoruz. Gaziantep’de zorunlu hizmetimi yaparken Gaziantep E Tipi Cezaevinde yatan Maraş sanıklarından biri zincirlerle muayeneye getirilmişti. Jandarmalara zincirleri açıp dışarı çıkmalarını, hastayı muayene edeceğimi söylediğimde, onun, yanılmıyorsam 33 kişinin ölümünden sorumlu olduğunu söylemişler, ama ben ısrar edince dediğimi yapmak zorunda kalmışlardı. Karşımda 70 yaşlarında bembeyaz saçlı, babacan bir adamcağız vardı. Biz yalnız bebeklerden değil, kucağındaki torununa masal anlatacak yaşlılarımızdan da katiller yaratanları yargılamadıkça, yılın her ayında başka katliamlarla karşı karşıya kalmaktan kurtulamayacağız. Aynı tarihi paylaşmaktan ve bu tarihe karşı birlikte sorumluluk duymaktan onur duyduğum dostlarım da öyle söylüyor. “Gerçek, adalet, toplumsal barış ve demokrasi için, sonuç alıncaya kadar Maraş katliamını kamuoyunun gündeminde tutmayı 78’lilerin tarihi sorumluluğu olarak kabul ediyoruz.”
Aralık ayında insanlık değerleri adına en büyük kazanımlarımızdan birinin, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin dünyada kabul edildiğini de anımsarsak, tarihi sorumluluklarımızı yerine getireceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmaz.
Şebnem Korur FİNCANCI
n
EVRENSEL - 24 Aralık 2007
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.