REHA ÇAMUROĞLU'NUN UYANIKLIĞI

Madımak'ı yakanların iftarına parayı ödeyecek bir Alevi vakfı bulundu!

AKP'nin "Alevi projesi" kapsamında 11 Ocak'ta düzenleyeceği iftar yemeğinin parasını Abdal Musa Vakfı karşılıyor. Yemek organizasyonu içinde yer alan Cemevleri Birliği Federasyonu ise AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu'nun girişimiyle geçen ay kuruldu.

Alevi Açılımı’na cevaplar

Şahkulu Sultan Vakfı Başkanı Mehmet Çamur:
AKP’nin Alevilerle ilgili planları, Alevileri hiç tanımayan kişiler tarafından hazırlanmış. Aleviler 1400 yıldır bu oyunlara kanmadılar, bundan sonra da kanmayacaklar. Aleviler Atatürk’ü Mehdi düzeyinde kabullenmişlerdir. “Anıtkabir’de sap gibi durmak”tan bahseden kişilerden beklediğimiz hiçbir şey yoktur. Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanları bizimle aynı iftar sofrasına oturamaz.

Karacaahmet Sultan Dergahı Dedesi Muharrem Ercan:
Hiçbir Alevi dedesi 1400 yıldır devleten bir kuruş almadı, bundan sonra da almayacak. Bu kişiler gerçekten Alevilere yaklaşmak istiyorlarsa, önce zorunlu din derslerini kaldırsınlar. Sivas katliamının yapıldığı Madımak Oteli’ni müze yapsınlar, cemevlerimize “cümbüş evi” dememeyi öğrensinler.

Eriklibaba Cemevi Başkanı Metin Tarhan:
Hükümetin ve Çamuroğlu’nun çabaları tamamen emperyalizmin oyunudur. Alevilerin bir azınlık olarak kabul edilmesini sağlamaya çalışan emperyalizm, yurttaşları inanç yönünden parçalamayı denemektedir. Hiçbir Alevi bunu kabullenmeyecektir.

Garip Dede Derneği Başkanı Kadir Karakurt:
Hükümetin yaklaşımlarını samimi ve doğru bulmuyoruz. Bin kişilik iftar yemeklerinden söz edilmektedir. Alevileri hiç tanımıyorlar. Biz Muharrem ayında oruç tutarız. Bu oruç yas orucudur. Yaslı olduğumuz bir ayda gösterişli iftarlar bizim inançlarımıza aykırıdır. Getirdikleri diğer öneriler de bizi tanımadıklarını gösterir. Biz para pul peşinde değiliz. vatanın bölünmez bütünlüğü, ulus devletin bekası bizim için her şeyden önde gelir.

Kaynak: Aydınlık, 16 Aralık 2007

ODTÜ Öğretim Üyesi Antropolog Aykan Özdemir:

Tayip Erdoğan’ın “Ortak iftar yapalım, çünkü bu bize de yabancı değil” anlayışı sakat. Yine her şeyi kendi bildiklerine benzeştirme, yine Sünni merkezci bir yaklaşım. Oysa ki arada çok fark var.
Muharrem ayı Alevilerin yas ayıdır.
Sünnilerin ramazan ayı ise 11 ayın sultanı.
Sünnilerin en çok tüketim yaptıkları ay Ramazandır.
Alevilerin en az tüketim yaptıkları ay Muharremdir.
Sünniler Ramazanı eğlencelerle geçirirler.
Aleviler Muharrem matemi boyunca gülmezler.
Ramazanda oruç su ile ve şükrederek açılır.
Muharremde ise neredeyse sudan uzak durulur, hatta daha çok tuzlu yiyip su içmeyerek Hüseyin’in çektiği acıları duyumsamaya ve empati kurmaya çalışanlar vardır.
Alevilerin “Bir Sünni gelsin, bizimle iftar yapsın, matem tutsun” diye bir ihtiyacı yok.
Alevilerin 50 maddelik talep listeleri olsa, sıra “Bizimle iftar yapın” maddesine gelmez.
Eğer ille de duygusal bir adım atılacaksa, ben Sayın Başbakan’a, bu tip zorlama bir iftara katılmak yerine aşure dağıtılan bir dergaha gidip büyük kazandan herkes gibi aşure yemesini ve bugüne kadarki ayrımcı uygulamalar için özür dilemesini önerirdim.
Bir Alevi için bu çok önemlidir. Alevilerin getirdiği aşureleri çöpe döken Sünnilerin hikayeleri var bu ülkede.

Kaynak: Aydınlık 23 Aralık 2007

Yazı dizisinin tamamı AYDINLIK Dergisinde.