Özgürlüğün Bayramı Nevruz Kutlu Olsun!
Newroz, M.Ö. 612 tarihinde zalim Dehak’ın zulmüne balyozuyla son veren Demirci Kawa’nın önderliğinde başlayan isyanın simgesi olmuştur.
Newroz, M.Ö. 612 tarihinde zalim Dehak’ın zulmüne balyozuyla son veren Demirci Kawa’nın önderliğinde başlayan isyanın simgesi olmuştur. O günden beri de sadece Ortadoğu haklarının değil, zulme başkaldıran tüm halkların bayramı olmuştur.
Nevruz, halklar arasındaki barış ve kardeşlik duygularının gelişmesi ve güçlendirilmesi için bir fırsat olarak değerlendirilebilecek iken, her konuda olduğu gibi egemenlerce ayrımcılık ve halkları birbirine karşı kışkırtmak amacıyla kullanılmak istenmiştir. Bununla da kalınmamış devlet törenleriyle içi boşaltılmaya, mücadeleye ve özgürleşmeye çağrı anlamı çarpıtılmaya çalışılmıştır.
Türk-İslam sentezinden beslenen iktidar; halkların dil, din, inanç çeşitliliğini görmezden geliyor. Sürdürdüğü baskı ve şiddete politiklarıyla her fırsatta milliyetçiliği yükselterek, halklar arasından yaratığı kutuplaşmayı daha da derinleştirmek istiyor.
Unutulmamalıdır ki eşitliğin, özgürlüğün, laikliğin ve demokrasinin egemen olduğu bir Türkiye; ırkçı hezeyanlara kapılarak içeride ve dışarıda savaş çığlıkları atmakla değil, halklar arasındaki birlik ve kardeşlik duygularının güçlenmesi ile mümkündür.
Sümürücü egemen güçler gerilimden, çatışmadan ve savaştan besleniyor. Halklar egemen sömürcü güçlerin ve onların çıkarlarını koruyan iktidarların bu kan kokan politiklarının karşısında durmalıdır! Türkiye ve Ortadoğu halklarının önemli bir kesiminin, bölge halklarının karşı karşıya kaldığı çatışma, savaş ortamının bir an önce sona erdirilmesini ve bunların yerine cağrafıyamızda barış tohumlarının yeşermesini talep etmleri önemli bir gelişmedir!
Çünkü kendi çıkarlarını korumak uğruna bu toprakları ölümlerin ve savaş politikalarının zemini haline getiren egemenlere ve onların emperyalist amaçlarına dur demenin vakti gelmiştir. Silahların ve bombaların konuştuğu, gencecik fidanlarımızın savaş politikalarına kurban edilerek birer birer toprağa düştüğü bir ülkede ne barış, ne kardeşlik, ne de özgürlükten söz edilebilir.
Yaşadığımız toprakların artık barışın filizlendiği, demokrasinin temel değerlerinin yaşam bulduğu, farklılıklarımızla birlikte eşitçe yaşayabileceğimiz bir yere dönüşmesi tüm halklar için hayati önem taşımaktadır.
Biz aleviler; hiç kimsenin kimliği, inancı, cinsiyeti, dünya görüşü nedeniyle ötekileştirilmediği laik – demokratik bir Türkiye için verilen mücadeleyi çok değerli buluyoruz.
Asırlardır bu topraklarda birlikte yaşıyoruz.
Nevruz; biz alevileri için eşitlik, kardeşlik, laiklik, özgürlük, barış ve demokrasi bayramıdır!
Aleviler olarak; Newroz Bayramının, halklar arasındaki dayanışma, barış ve kardeşlik duygularının güçlenmesine katkı sunmasını diliyoruz.
Gelin Newroz’da hep birlikte savaş karşı barışın, halklar arasında yaratılmak istenen düşmanlık duygularına karşısı dostluğun, dayanışmanın ve kardeşliğin halayını çekelim!
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.