Özgen ACAR : Babacan, Yüzde 100 Haklı!
Özgen ACAR : Babacan, Yüzde 100 Haklı!(...) Türkiye’de, kimilerine göre 5, kimilerine göre 25 milyon Alevi var. Hadi 10 milyona yuvarlayalım....
Özgen ACAR : Babacan, Yüzde 100 Haklı!
(...) Türkiye’de, kimilerine göre 5, kimilerine göre 25 milyon Alevi var. Hadi 10 milyona yuvarlayalım. Her inancın kendisine uygun kutsal alanı var. Alevilerin inanç ve kültür merkezi ise “cem evi”dir. İstanbul Müftülüğü “Alevilerin cem evinin ibadethane olması dinen caiz değildir” diyor.
İstanbul Büyükkent Belediyesi “Acizler Evi’nde” Hıristiyanlara kilise, Yahudilere havra, Sünni Müslümanlara cami yapıyor, Alevilere gelince “cem evi” için “olmaz”, deniliyor. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği “Din derslerinde Alevi çocuklarına zorla Sünnilik benimsetilmeye çalışılıyor. Alevi köylerine cami yaptırılıyor” diye yakınıyor. Hatay’a giderseniz Güney Korelilerin açtığı Protestan kilisesinde sizi Güney Koreli bir genç rahibin gitarı ile karşıladığını görürsünüz. İzmir-Selçuk’taki Protestan kilisesinde gitar çalınıyor mu bilmiyorum! Her 7 kişiden biri Alevi olduğuna göre gel de Babacan’a hak verme!...
Özgen ACAR : Babacan, Yüzde 100 Haklı!
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Avrupa Parlamentosu’nda (AP) bir soruya verdiği “Türkiye’de sadece gayrimüslim azınlıklar değil, Müslüman çoğunluk da dini özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşıyor” yanıtı Türkiye’yi karıştırdı. Bana göre Babacan yüzde 100 haklı! Bu laik ülkede Müslümanların çoğunluğu dinsel özgürlükler konusunda sorunlar yaşıyor! Bu sorunun yanıtını, bırakın son yıllarda olup bitenleri, yalnız son 1-2 hafta içinde basına yansıyan haberlerden verelim.
1. Türkiye’de, kimilerine göre 5, kimilerine göre 25 milyon Alevi var. Hadi 10 milyona yuvarlayalım. Her inancın kendisine uygun kutsal alanı var. Alevilerin inanç ve kültür merkezi ise “cem evi”dir. İstanbul Müftülüğü “Alevilerin cem evinin ibadethane olması dinen caiz değildir” diyor.
İstanbul Büyükkent Belediyesi “Acizler Evi’nde” Hıristiyanlara kilise, Yahudilere havra, Sünni Müslümanlara cami yapıyor, Alevilere gelince “cem evi” için “olmaz”, deniliyor. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği “Din derslerinde Alevi çocuklarına zorla Sünnilik benimsetilmeye çalışılıyor. Alevi köylerine cami yaptırılıyor” diye yakınıyor. Hatay’a giderseniz Güney Korelilerin açtığı Protestan kilisesinde sizi Güney Koreli bir genç rahibin gitarı ile karşıladığını görürsünüz. İzmir-Selçuk’taki Protestan kilisesinde gitar çalınıyor mu bilmiyorum! Her 7 kişiden biri Alevi olduğuna göre gel de Babacan’a hak verme!
2. Milliyet gazetesi, Arçelik firmasının, “Anneler Günü” için verdiği ilanla Milli Gazete’de yayımlanan biçimini sergiledi. Gazete, resimdeki annelerin etek ve kol boylarını bilgisayarda uzatarak, çoğunluğu oluşturan Türk Müslüman analarını bir çarşafa sokmadığı kalmış. Gel de Babacan’a hak verme!
3. Manisa’da 19 Mayıs gösterilerinde dans eden ve çoğunluğu oluşturan Türk Müslüman kızlarını eski TBMM Başkanı Bülent Arınç kınamamış mıydı? Gel de Babacan’a hak verme!
4. Sapanca’da, ikisi Türk Ulusal Kürek Takımı’nda yarışan kürekçilere 25 kişi “Şortla dolaşamazsınız” diye saldırıp hastanelik etmedi mi? Saldırdıkları kim? Çoğunluktan Türk Müslüman gençler. Gel de Babacan’a hak verme!
5. Üstelik Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sanat Galerisi’nde dört “nü (çıplak)” resim sergiden kaldırılmadı mı? Gel de Babacan’a hak verme!
Diplomasi; incelik, özen, ciddiyet gerektirir. Diplomasinin başındaki bir bakanın, öteki kabine arkadaşları ve hatta başbakan gibi ağız ishaline tutulması, asla düşünülemez. Dışişleri Bakanı’nın ağzından çıkanı kulağından önce beyninin duyması gerekir. Babacan’ın yanıtında biçime ve öze yönelik önemli hatalar var.
12 Eylül sonrasında Türk diplomatlarının neler çektiklerini çok iyi bilirim. Türk diplomatları, Kenan Evren cuntasının işbaşında olduğu günlerde, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını öne çıkarma uğrunda dönemin askeri yönetimini, içleri kan ağlayarak nasıl savunmak zorunda kaldıklarını çok iyi anımsarlar. Gel de diplomasinin başındaki bebecana DSP Genel Yazmanı Masum Türker’in deyimiyle “gammaz” deme de dur! Ne diyor Bakan? “Türkiye’de sadece gayrimüslim azınlıklar değil, Müslüman çoğunluk da dini özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşıyor.” Osmanlıcada “mevhumu muhalifinden hareketle” (Karşıt kavramından hareketle) diye bir mantık tamlaması vardı. Bakanın sözlerinden o komisyondakiler ne anladılar? “Demek ki gayrimüslim azınlıklar sorunlar yaşıyor!”
Öze ilişkin tepkileri ise ilahiyatçılardan alalım. Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Profesörü Şahin Filiz, Bakan’ın kişiliğinde AKP iktidarını “suyunu kirlettiği gerekçesiyle kuzuyu yemek isteyen kurda” benzetiyor.
Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, “Laik devlette Müslümanlar neyi yapabiliyorsa Türkiye’de Müslümanlar onu yapabiliyorlar” diyor.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Bakan’a “Dinsel tartışmaların TV’lerin reytinglerine benzetilmemesini, siyasal ve dinsel tartışmalarının birbirine karıştırılmamasını” önerip soruyor: “Cumhuriyetin 80 yıllık kazanımları yok mu oluyor?”
Diyanet’ten Sorumlu Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu da kabine arkadaşını “Dinsel özgürlükler açısından sıkıntı yok” sözleriyle yalanlıyor. TBMM Başkanı Köksal Toptan ise parmağını şu gerçeğe basıyor: “İnsanlar Türkiye’nin özgür laiklik anlayışını beğenerek ve severek sorunsuz yaşıyor. Türbanla genelleme yapılamaz.” Özetle şunu söyleyebilir miyiz: “AKP iktidarı laik Türkiye’de Müslüman çoğunluğu dinden soğutmak için elinden geleni yapıyor.”
ÖZGEN ACAR
<!--
var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';
var path = 'hr' + 'ef' + '=';
var addy19630 = 'oacar' + '@';
addy19630 = addy19630 + 'superonline' + '.' + 'com';
var addy_text19630 = 'oacar' + '@' + 'superonline' + '.' + 'com';
( '' );
19630 );
( '' );
//-->n
<!--
( '' );
//-->
<!--
( '' );
//-->
Faks: 0312. 442 79 90
Cumhuriyet - 3 Haziran 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.