Otellere 'şeriat' gelmiş bile! 

Antalya'da ve çeşitli tatil yörelerinde tesisleri bulunan Rixos Otel'de 'şeriat' uygulamaları dayatıldığı iddia edildi!

Diş tabibi Güven Ok, gecelerinde çok sayıda ünlü ismi ağırlayan Antalya Rixos Otel'de yaşadıklarını anlattı. Tatil için gittiği otelde kural ve uygulamaların birden bire değiştiğini ifade eden Ok, bunu otele sonradan giriş yapan ve 'mescit' amacıyla kullanılmak üzere de fazladan odalar tesis eden dini gruba bağladı. Grubun ortalama 500 kişi olduğunu açıklayan müşteri Güven Ok, grup içindeki kadınların tümünün haşemalı ve kara çarşaflı, erkeklerinse sarıklı ve sakallı oldukları bilgisini verdi.

'Şortla restorana giremedik'

''Ayrıca otele topluca giriş yapan grubun, akşam vaktinde havuz kenarında aşırı gürültülü ve kalabalık olarak yaptıkları, 2,5 saati aşkın süren toplantılarına otel yönetiminin hiçbir müdahalede bulunmaması da dikkatimizi çekti'' diyen Ok, aniden değişen uygulamaları ise şöyle anlattı: ''Akşam yemeği için restorana girmeye çalıştık. Restoranın girişinde nöbetçi gibi duran ve sonradan Otel Yiyecek İçecek Müdürü olduğunu öğrendiğimiz şahıs bizi içeriye almak istemedi. Buna neden olarak da şortlu olmamızı gösterdi. Hâlbuki 2 gündür, yani söz konusu grubun otelde bulunmadığından beri aynı kıyafetlerle restorana girerdik ki zaten kıyafetimiz mayo şort değil, diz hizasında kumaş bermuda modeliydi.'' Ok, durumla ilgili şikâyet için yetkili birini aramaya gittiğinde ise mağdurun sadece kendisi olmadığını, bir başka müşterinin de kıyafetinden dolayı restorana alınmadığını fark ettiğini belirtti.

'Pantolon temin edelim'

Güven Ok, yiyecek ve içeceklerden sorumlu olan şahsın ilginç bir de teklifte bulunduğunu da açıkladı: ''Kıyafetimizden ötürü bizi restorana almayan müdür, 'size pantolon temin edeyim' gibi şaşırtıcı bir teklifte bulundu. Tabii ki kabul etmedik ve bu tavır değişikliğinin de dini grubun otelde bulunmasıyla ilgili olduğunu söyledik.''

'Şort yasak; cübbe, sarık ve çarşaf serbest'

Bu iddialarının otel yönetimince reddedildiğini aktaran Güven Ok, ısrarlarının sonunda restorana girebildiklerini fakat yemek masalarının dahi yönetimce seçildiğini, ayrı bölüm olan VIP kısmında yemelerinin de zorunlu tutulduğunu ifade etti. ''Resmen izole edilmeye çalışıldık'' diyen Ok ''O sırada restoranda gördüğüm kara çarşaflı hanımı göstererek bu giysilerle veya cübbe ve sarıkla girilip girilmeyeceğini sorduğumda ise 'bu kıyafetlere kısıtlayıcı bir kuralımız yok' yanıtını aldım'' dedi.

'Kendi ülkemizde azınlık gibiydik'

Yaşanılanlardan sonra ertesi gün apar-topar otelden ayrıldıklarını söyleyen Ok, kendi ülkesinde yabancı insan hissine kapıldığını vurgulayarak ''Antalya gibi bir şehrin lüks bir otelinde bile kendimizi azınlık gibi hissettik. İslamcı bir grubun varlığıyla ufacık özgürlüklerimizin nasıl kısıtlandığını ve sindirilmeye çalışıldığımızı hissettik'' diye konuştu.

Atilla Koç'tan sonra Günay da uykuda!

AKP hükümetiyle birlikte artış gösteren dini eğilimlerin, özgürlüklerin genişlemesinden ziyade kısıtlamaların önünü açtığı gün be gün ortaya çıkıyor. Oysa bakanlık koltuğuna oturduğunda Türkiye'nin 'laik' yapısından kuşku duyanları sert bir dille eleştirerek, Türkiye'nin hiç olmadığı kadar modern ve demokrasiye yakışır konuma erişeceğini iddia eden ve genel korkuların yersizliğine dikkat çeken de Ertuğrul Günay'ın ta kendisiydi.

Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanı Günay, dünyanın turizmden en çok gelir elde eden ilk 5 ülkesi arasına girmeyi hedeflediklerinden bahsederek ''Bu yılı 23 milyon 341 bin turistle kapattık. Alllah nazardan saklasın" demeyi de ihmal etmiyordu. Günay'ın unuttuğu şey ise, Müslüman olmayan yabancı turistler bir yana, turizm alanlarının -belki de Müslüman- yerli turistlere dahi rahat konaklama hakkı vermediği...

Haber: Ali Barış KURT / http://www.2temmuz.com/
14 Mayıs 2008