Önlü’den gri pasaport tepkisi: Diyanet, hangi Alevi kurum ve vakıflarıyla bu projeyi yürütmüştür?
Dersim’de 2018 yılında “Alevi Dedesi” adı altında gri pasaport verildikten sonra yurt dışına gönderilen 529 kişiden 20’sinin dönmediğini belirten HDP Milletvekili Alican Önlü, buna dair açılan soruşturmanın da takipsizlikle sonuçlandığını söyledi. Malaty
Malatya’da AKP yönetimindeki Yeşilyurt Belediyesi’nin geçen yıl Eylül ayında Mega Kilit GMBH isimli şirket üzerinden “Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek Projesi” kapsamında Almanya’ya gönderdiği 53 kişiyle patlak veren insan kaçakçılığı, birçok AKP’li belediye tarafından organize edildiği ortaya çıktı. İnsan kaçakçılığının sadece Elazığ Arıcak, Baskil, Akçakiraz, Tokat Erbaa, Bursa Yıldırım, Balıkesir Gömeç, Adıyaman Gölbaşı, Burdur Yeşilova, Yozgat Yerköy, Urfa Suruç (kayyım) ve Ordu Korgan Belediyesi ile sınırlı olmadığı kaydedildi.
DERSİM’DE ORGANİZE YAPI
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim Milletvekili Alican Önlü, konuya ilişkin yazılı açıklama yayınladı. AKP’li belediye başkanlarının, valilerin, savcıların, müftülerin, kurum yöneticilerinin, üst düzey devlet memurlarının da içerisinde yer aldığı organize bir kaçakçılık şebekesiyle karşı karşıya olduklarını belirten Önlü, Dersim’de 2018 yılında resmi hizmet pasaportuyla (Gri Pasaport) Alevi Dedesi adı altında yurt dışına 529 kişinin gönderildiğini, bu kişilerden 20’sinin geri dönmediğini kaydetti. Bu konuda Tunceli Cemevi Başkanı Ali Ekber Yurt’un suç duyurusu sonrasında açılan soruşturmanın, 3 yılın sonunda takipsizlik kararıyla kapatıldığını söyledi.
Önlü, “Dersim’e kayyum olarak atanan ve kendini ‘Hızır’ ilan ettiren Vali Tuncay Sonel döneminde gerçekleşen bu insan kaçakçılığının içerisinde vali yardımcıları, müftü, cemevi başkanı, devlet kurumları yöneticileri ve savcıların olduğuna dair ciddi iddialar gündeme gelmektedir. Atandığı günden itibaren valilik sıfatını bir kenara bırakarak, AKP il başkanı gibi hareket eden Tuncay Sonel döneminde, başka ciddi iddialarda gündeme gelmiş ancak soruşturma dahi açılmamıştır. Üniversitede kadın öğrencilerin üst düzey devlet memurlarıyla ilişkiye zorlandığı iddiaları, kentte esnaf kılığındaki uyuşturucu ve fuhuş çeteleri, emniyet ve askeri personelin karıştıkları suçlar, korucuların karıştıkları taciz ve tecavüzlere ilişkin soruşturmalar ya hiç açılmadı ya da gizlilik kararı verilerek üstü örtüldü. Bu son yaşanan olayda göstermiştir ki, Dersim’deki bu organize yapı en üst makamlar tarafından korunmaktadır” dedi.
“İNANÇ YOZLAŞTIRILDI”
Diğer bir hususun Alevilik inancının bu kirli ilişkiler ağıyla yozlaştırılması olduğuna dikkat çeken Önlü, şunları söyledi:
“Ali Ekber Yurt’un suç duyurusu aynı zamanda bir itirafın da teşhir olması durumudur. Kayyum valiyi, cemevinde posta oturtan, Alevi inancı ve öğretisini sistem içinde eritme, erozyona uğratma politikalarının merkezi konumundaki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın muharrem sofralarına oturanlar, bir suç duyurusuyla kendi düşkünlüklerini de aklayamazlar. Dersim halkı, kurumları, ocakları bu şahsı iyi tanımakta ve kimlere hizmet ettiğini çok iyi bilmektedir.”
Önlü, yaptığı açıklamasında, Dersim halkı adına şu soruları sordu:
* Diyanet İşleri Başkanlığı ortaklığıyla Dersim’den kaç sözde Alevi Dedesi gri pasaportla yurt dışına gönderilmiştir? Bu dedeler hangi kriterlere göre kimlerin referansıyla seçilmiştir? Ocakların bu konudaki görüşü alınmış mıdır?
*Yurt dışına gönderilecek dedelerin seçiminde kurulan komisyon kimin öncülüğünde kurulmuştur? Ali Ekber Yurt hangi vasıf ve donanımla bu komisyonda yer almıştır?
*15 yaşında bir kişinin Alevi Dedesi olarak yurt dışına gönderilmesi kararının altında imzası olan, bu bilgiye sahip olan ve gerekeni yapmayan kamu görevlileri kimlerdir?
*Hırsızlık, uyuşturucu kullanımı, tehdit ve ihaleye fesat karıştırma gibi suçlar işleyen kişiler nasıl olurda Alevi Dedesi sıfatıyla yurt dışına gönderilir? Açılan soruşturma nasıl takipsizlikle sonuçlanır?
*Vali Tuncay Sonel ve yardımcıları, müftü ve dönemin savcıları hakkında insan kaçakçılığına karıştıkları için soruşturma neden başlatılmıyor?
“MAHKUM ETMELİYİZ”
Soruların yanıtsız bırakılacağını çok iyi bildiklerini ifade eden Önlü, “Dersim’de hak arama mücadelelerini, eylem ve etkinlikleri yasaklayan; soruşturmalarla, fişlemelerle, ajanlaştırma politikalarıyla toplumu sindirmeye çalışanların, yaşanan tüm kirli ilişkilerin açığa çıkarılmaması adına ellerinden geleni yapacağını biliyoruz. Bizler de Dersim halkı, kurumları, aydınları, yazarları ve siyasiler olarak yaşanan bu yozlaştırma politikalarını teşhir etmeli ve halk nezdinde mahkûm etmeliyiz” dedi.
MECLİSE TAŞIDI
Önlü, aynı konuya ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlanması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi sundu.
(HABER MERKEZİ)
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.