Aleviler, Dominant dinin baskı ve katliamından kurtulmak, inanç örgütlenmesi olan Ocak, Pir, Talip, Müsaib sistemini korumak için geçici olarak İman Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin, Kerbela, Oniki İmam, Ehlibeyt, Fatıma Ana kültüne başvurdukları bu takiyyeden ne yazık ki bir daha kurtulamadılar. Takiyye zamanla gerçeğin yerini almış, kaynağından koparılan Alevi inancı İslamın bir mezhebi konumuna getirilmiş.

Hace Bektaş, 1200'lerin ortalarına doğru, Aleviliğin üzerindeki yeşil örtüyü kaldırarak özüne uygun 4 kapı kırk makam öğretisiyle bir nabze olsun nefes aldırmış eserlerinde Ali-12 İmam kültüne yer vermemiştır. Dönemine uygun çağdaş örgütlülüğü olmasaydı Aleviler Malya Ovası'nda Babai ayaklanmasıyla almış oldukları o ağır yenilgiden sonra bir daha bellerini doğrultamayarak diğer doğal inançlar gibi eriyip gideceklerdi. Kanımca serçeşme denmesi bundandır.

Gerek Osmanlı gerekse Cumhuriyet Hace Bektaşı Veli'nin 4 kapı 40 makam etkisini kavramış yok etmek için eser ve dergahlarını tahrif ederek İslami bir kimlik çıkartılarak, Hünkar Hace’likten, Hacı Bektaş’a nasıl dönüştürüldı. !!!

Hace Bektaş, ulu-bilge kişiydi,

Ser çeşmenin başıydı,

Kızılbaşların Mürşit’i,

Dem (bade) alır, kadınlı erkekli,

Sazlı sözlü muahabbet ederdi,

Cem yapar, baş açık, yalın ayak semah dönerdi,

Dergahında talip’leri yetiştirirdı onlara

’’ - 72 millete aynı nazarla bakın,

- Kadınları okutun,

- Okunacak en büyük kitap insandır,

- Eri, Er’den, Pir’i Pirden ayırmayın,

- Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır,

- Her ne arar isen, kendin de ara,

- Küdüs’te, Mekke’de, Hac’da değildır’’ derdi

Derviş hırkasıyla, Kızıl börküyle, Kıvrak bıyığıyla, Hace (bilge) idi, Makas değmemiş ak sakalını kesip çemberleştirdiler, Hac’a gönderip hacı yaptılar, başına takke takıp yönünü kıbleye çevirdiler,Vardan var olduk, Hakk Adem’dedir diyen Pir’imizi Türklüğün ve İslamın misyoneri yaptılar. ’’Alevilik doğayi-insanı Tanrı yerine koyan ve İslamdan önce var olan bir inanç’’ inanç felsefesinin temel özelliği ’’vardan var olma’’ ANAERKİL inançıdır.

Sebep sonuç ilişkisini tahlil eden veya sınıf mücadelesi bilincinde olan herkes bu gün Alevilerin yaşadığı bu trajediyi bir çırpıda anlar.

Mevcut bu azayı yapan iki usta

Kırk günde tamam olur o hasta

Dokuz ayda müjde verir o dosta

Onsekizinde ikrar verir mahlasına

Noksan-i

Saygılarımla,

Kazım DURSUN