Naci DANACI : Sırada Hacıbektaş mı var?

(...) Böyle konularda yerel yönetimin de daha hassas davranması gerekirdi. Böyle bir dönemde yerel yönetimin Muhsin Yazıoğlu’nun geleceğini bilmiyor muydu? Biliyorsa neden bazı çevreleri uyarmadı?

Cem Tv’nin “aşure günü ve cem töreni etkinliği’ni” çektiğini hepimiz biliyoruz. Sanki bu gelişmeleri destekleyen bir anlayışı o andaki tavırlarında gördüm. Bu tavrın doğru olduğunu ise, Cem Tv’nin 22.01.2008 akşam 19:00 haberlerini izlediğimde habere sansür koyarak kanıtladılar. Haberde “aşure günü ve cem töreni etkinliği” verildi ama Muhsin Yazıcıoğlu’nun gelmesine demokratik ve haklı tepki gösterenleri Cem Tv’nin haber yapmaması tam bir skandaldır. Ne “Sivas’ın katilleri ceme katılamaz, Sivas’ın hesabı sorulacak, faşizme karşı omuz omuza, Sivas, Maraş’ı, Çorum’u unutmadık. Faşizme ölüm tek yol devrim.” Şeklinde tepkilerini dile getiren grubu, ne de o grubun içinde Sivas katliamında yaşamını kaybeden Nurcan Şahin’in annesi Fidan Şahin’in de olduğu her ne hikmet ise haberde yer almadı.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun Hacıbektaş’a gelmesinde Cem Tv’nin rolü nedir?...

Naci DANACI : Sırada Hacıbektaş mı var?

Unutmadık seni sevgili Uğur Mumcu. Öldürülüşünün 15. yıl dönümünde saygıyla anıyoruz. Yıllar önce yazmıştın, bu ülkenin bu hâle geleceğini. Suskun, sessiz, tepki vermeyen, ne söylenirse hepsine emme basma tulumbası gibi “evet” denileceğini, sistemin istediği tipte insanı yaratacağını söylemiştin. Katillerinde hâlâ bulunamadı. İstenilse hemen bulunurda. En büyük üzücü olan da devrimci, demokrat, aydın insanları öldürenlerin Hacıbektaş’ta boy göstermeleri . Sen gittikten sonra çok şeyler değişti. Gerici güruh ülkeyi teslim aldı. Başbakan kim konuşursa Kasımpaşa’lı edasıyla yanıtlıyor. Bu ülkede yaşamak için kaygılarımız, tasalarımız günden güne artıyor. Şuan da yaşasaydın bu ülkenin hali için nasıl bir yorum getirirdin çok merak ediyorum.

İktidarın alevi açılımı Hacıbektaş’ı da vurdu. Hacıbektaş İlçe Kültür Müdürlüğünün 22.01.2008 tarihinde hazırlamış olduğu “aşure günü ve cem töreni etkinliği” davetine Büyük Birlik Partisi başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun bu fırsatı bulunmaz bir nimet olarak balıklama atlamıştır. İlçe Kültür Müdürlüğü’nün “aşure günü ve cem töreni etkinliği”ne ince eleyip sık dokumadan yapmış olduğu davet bir aymazlıktır. Neden bu partiler davet edilirken, buranın dokusunu bozacak, buranın kültürüne yakışmayan insanları buraya davet ederek ne yapılmak isteniyor. Artık eskileri unutun bunlara da yavaş yavaş alışacaksınız mı deniliyor. Ama şurasını unutuyorlar. Biz hiçbir zaman eli kanlı katillerle bir arada duramayız. Durmak isteyenler varsa o kanda boğulurlar. Kültür Merkezinde yapılan aşurede ki Sivas’ta çocuğu yakılan bir annenin isyanları insan olanın yüreğini parçalıyordu. O anne o gün o salonda  “Hacıbektaş’ta bunlarla mı karşılaşacaktık? Bu katillerin burada ne işi var? Bizleri Maraş’ta öldüren Sivas’ta yakan katillerimizle baş başa getirmekle ne yapılmak isteniyor. Bunları Hacıbektaş’ta gördükten sonra bir kez daha yakıldık bir kez daha öldürüldük. “Bizleri bunlar için mi davet ettiniz” diye haykırıyordu. “Bunların geleceğini bilseydik gelmezdik. Bizi oyuna getirdiler” diyordu. Bu ananın isyanı varolmanın isyanıdır, onurunun isyanıdır, yakılan çocuğunun katillerini görünce bir daha ölmesinin tepkisidir. Katilleri bizlere muteber insan olarak sunmaya çalışıyorlar. Zamanında bir sürü karanlık olayları yapanları bizlere kabul ettirmeye çalışıyorlar. Bizler ise demokratik olan haklarımızı kullanırken memleketimizde itilip kakılıyoruz. Hacıbektaş-ı Veli’nin felsefesi olan hoşgörünün kullanılmasını istiyorlar. Ama şurasını unutuyorlar. Dinci ve ırkçı düşünen zihniyetin hiçbir zaman samimi davranmadığını unutuyorlar. Kendinden olmayan düşünceleri devamlı yok edeceklerini aldıkları tavırlarla göstermişlerdir. Geleceğimiz için, çocuklarımız için bazı oyunlar mı oynanmak isteniyor. Eli kanlı katilleri Hacıbektaş’a çağırıp Hacıbektaş’ta boy göstermeleri neyin göstergesi? Maraş’ta öldürülen 119 kişinin sorumlularından biri Muhsin Yazıcıoğlu’dur. Acaba Maraş’ta, Sivas’ta, Çorum’da oynanan oyunların provaları Hacıbektaş’ta da mı yapılmak isteniyor?

Böyle konularda yerel yönetimin de daha hassas davranması gerekirdi. Böyle bir dönemde yerel yönetimin Muhsin Yazıoğlu’nun geleceğini bilmiyor muydu? Biliyorsa neden bazı çevreleri uyarmadı?

Cem Tv’nin “aşure günü ve cem töreni etkinliği’ni” çektiğini hepimiz biliyoruz. Sanki bu gelişmeleri destekleyen bir anlayışı o andaki tavırlarında gördüm. Bu tavrın doğru olduğunu ise, Cem Tv’nin 22.01.2008 akşam 19:00 haberlerini izlediğimde habere sansür koyarak kanıtladılar. Haberde “aşure günü ve cem töreni etkinliği” verildi ama Muhsin Yazıcıoğlu’nun gelmesine demokratik ve haklı tepki gösterenleri Cem Tv’nin haber yapmaması tam bir skandaldır.

Ne “Sivas’ın katilleri ceme katılamaz, Sivas’ın hesabı sorulacak, faşizme karşı omuz omuza, Sivas, Maraş’ı, Çorum’u unutmadık. Faşizme ölüm tek yol devrim.” Şeklinde tepkilerini dile getiren grubu, ne de o grubun içinde Sivas katliamında yaşamını kaybeden Nurcan Şahin’in annesi Fidan Şahin’in de olduğu her ne hikmet ise haberde yer almadı.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun Hacıbektaş’a gelmesinde Cem Tv’nin rolü nedir?

Haber yapılmaması Muhsin Yazıcıoğlu ile Cem Tv arasında bir bağ mı var düşüncesini akıllara getirmektedir.

İktidarın “alevi açılımı” başbakanın Amerika’ya yaptığı ziyaretten sonra gündeme gelmiştir. Önce Fettullah Gülen hocasından “türban emrini uygula” icazetini almıştır. Daha sonra Amerika’nın “Büyük Ortadoğu Projesi” olan “ılımlı İslam” politikasının  içerisinde olan “aleviler ve Bektaşiler’ i yanınıza alın” emrini almıştır.

Yapılan araştırmalarda “Alevilerin” %85-90’ inin AKP ye oy vermediğini gösteriyor. Bunları yanlarına alırlarsa Türkiye’nin dokusunun kökten değiştireceklerine inanıyorlar. Alevilerin bu oyuna geleceklerine inanmıyorum. Çünkü iktidarın vermiş olduğu iftar yemeğine katılmayarak dik durmasını bilmişlerdir. Son zamanlarda “alevi Bektaşiliğin” bir siyasi çıkar olarak görüp sinsice bazı olaylar oynanmak isteniyor. Böyle girişimlerin bu şekildeki duruşlarla boşa çıkacağına inanıyorum.

Naci DANACI
Sulucakarahöyük Gazetesi
Serçeşme / HACIBEKTAŞ
24 Ocak 2008