Mustafa MUTLU : Densizlik! 

...Sünni vatandaşlarımızın rahatça ibadet edebilmesini sağlamak amacıyla on binlerce camiye kaynak aktaran, imamların, müezzinlerin, müftülerin ve diğer din adamlarının maaşını ödeyen, onlara lojman temin eden devletimiz, 10 milyon kişilik büyük bir kitlenin ibadetini yerine getirme ihtiyacını neden önemsemiyor?

...Adı “Sünni Mezhebi Başkanlığı” olmadığına göre, Diyanet İşleri Başkanlığı, bütçesinden neden onlara da pay ayırmıyor? Neden tüm dinlere ve mezheplere mensup vatandaşlarımızı aynı içtenlikle ve aynı oranda sarıp sarmalamıyor? ..

Mustafa MUTLU : Densizlik! 

Bu ülkede yaşayan ve aklı başında herkesin bir çırpıda yanıt verebileceği bir sorum var size:

“Ülkemizde din ve vicdan özgürlüğünün savunuculuğunu en çok yapan, vatandaşların dinlerinin gereğini rahatlıkla yerine getirebilmesini en çok savunan, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin bir çok bakanlığın bütçesini geride bırakacak şekilde büyümesini sağlayan siyasi partimiz hangisi?”

Bildiniz:

Beş yıldır iktidarda olan AKP...

Şimdi bir soru daha:

Peki; hangi siyasi partimizin Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi bir milletvekili, ülkemizde sayıları 10 milyonu bulan Aleviler’in Diyanet İşleri Başkanlığı Bütçesi’nden pay alma talebine karşılık, “Olur mu öyle şey? Alevilere bir tahsisat yapılırsa, Aleviliğin diğer kolları da ‘Bize de tahsisat yapın’demez mi? Mecusiler, Satanistler gibi gruplar da benzer taleplerle gelmez mi?” demiş olabilir?

Bu sorunun yanıtını da ben vereyim:

AKP Kırıkkale Milletvekili Mustafa Özbayrak!

***

Şimdi soruları biraz daha zorlaştıralım... Ama yanıtı sizden değil, Mustafa Özbayrak’tan ve onun “din ve vicdan özgürlüğünün yılmaz savunucusu” partisinin önde gelen isimlerinden rica ediyorum:

1) Sünni vatandaşlarımızın rahatça ibadet edebilmesini sağlamak amacıyla on binlerce camiye kaynak aktaran, imamların, müezzinlerin, müftülerin ve diğer din adamlarının maaşını ödeyen, onlara lojman temin eden devletimiz, 10 milyon kişilik büyük bir kitlenin ibadetini yerine getirme ihtiyacını neden önemsemiyor?

2) Adı “Sünni Mezhebi Başkanlığı” olmadığına göre, Diyanet İşleri Başkanlığı, bütçesinden neden onlara da pay ayırmıyor? Neden tüm dinlere ve mezheplere mensup vatandaşlarımızı aynı içtenlikle ve aynı oranda sarıp sarmalamıyor?

3) “Bugün Aleviler’e verirsek yarın Satanistler de ister” demek, bu sözü söyleyen kişinin aslında “din ve vicdan özgürlüğünü” umursamadığı, onun tek derdinin sadece “kendisi gibi inananların özgürlüğü” olduğu anlamına gelmiyor mu?

4) Satanizm, iddia sahibinin buyurduğu gibi bir din ya da mezhep mi? İktidar partisinin resmi görüşü de bu mu? “Bütün dinlere ve dinlerin ortaya koymuş olduğu kutsal değerlere karşı oluşturulmuş bir tepki hareketi” olarak ortaya çıkan Satanizm’i ‘Aleviliğin bir kolu’ olarak görmek ve göstermek; dinimizin bir mezhebine yapılan büyük bir saygısızlık olmuyor mu?

5) Kaldı ki... Din ve vicdan özgürlüğünü bu denli savunan bir siyasi yapının, gerektiğinde Satanistler’in “inanmama” hakkına da saygı gösterecek kadar demokrat olması gerekmiyor mu?

***

Yukarıdaki soruları yönelttiğim Milletvekili Özbayrak, diğer komisyon üyelerinin tepkileri üzerine sözlerinin yanlış anlaşıldığını söyleyip, kırdığı potu düzeltmek için her ne kadar çırpınmış olsa da; söz ağızdan çıkmış bir kez...

Şimdi ona düşen tek görev var:

Onurlu davranıp, istifa etmek!

Çünkü görünen o ki bugün taşıdığı sıfat, bu beyefendiye en az üç beden büyük geliyor!

Mustafa Mutlu

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy62310 = 'mmutlu' + '@';

addy62310 = addy62310 + 'gazetevatan' + '.' + 'com';

var addy_text62310 = 'mmutlu' + '@' + 'gazetevatan' + '.' + 'com';

( '' );

62310 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->

02.11.2007