Mustafa Kemal’e Cumhuriyet fikrini ilk Cemalettin Çelebi sormuştur
Mustafa Kemal Sivas Kongresinden Ankara’ya giderken Hacı Bektaşa uğruyor (23.12.1919) başbaşa görüşüyorlar
Hacıbektaş görüşmesinde, en ilgi çekici konuşmayı daha sonraki yıllarda, Cemalettin Çelebi’nin küçük kardeşi olan Veliyettin Çelebi şöyle açıklamıştır:
"Başbaşa konuşmalarının bir yerinde Cemalettin Çelebi, Mustafa Kemal Paşa’ya diyor ki: ‘Paşa Hazretleri, cesaretli ve basiretli idarenizde Türk milletinin düşmanı kahredeceğine inancım sonsuz. Yüce Allah’ın milletimize müyesser edeceği zaferden sonra Cumhuriyet ilanını düşünüyor musunuz?’
Çelebi’nin, Cumhuriyet kelimesini böylesine açık yürekle söylemesi üzerine, Mustafa Kemal Paşa heyecan ve dikkatle Cemalettin Çelebi’nin gözlerine bakıyor, biraz daha yaklaşıyor, onun elini avcunun içine alıyor, kulağına fısıldar gibi yavaş fakat kararlı bir sesle: ‘O mutlu günün ilanına kadar aramızda kalmak kaydiyle, evet,
Çelebi Efendi Hazretleri.’ diyor."
Ne yazık ki Cemalettin Çelebi 1922 yılında Hakk’a yürüyor;
Cumhuriyet ilanını görmeye ömrü yetmiyor.
Mustafa Kemal Paşa, o dönemlerde Cemalettin Çelebi’ye olağanüstü önem vermiştir. Büyük Nutuk’unda da, "2 Ocak 1920 günü cemiyetin merkez kurullarına ve Hacıbektaş’ta Çelebi Cemalettin Efendi’ye, Mutki’de Hacı Musa Bey’e ayrıca bir bildirim yaptık." diye başlayan belge; Kurtuluş Savaşı’na buralardan kuvvetli destek geldiğini gösteriyor.
Atatürk bunu anlayınca umutsuz gibi gözüken milli kurtuluş savaşını başlatmaktan çekinmemiştir.
Hacıbektaş’ta oturan Veliyettin Çelebi de büyük kardeşi Cemalettin Çelebi gibi Atatürk’ü bütün gücü ile desteklemiştir. Türkiye’ye dağıtılan 25 Nisan 1339 (1923) tarihli beyannamesinde şöyle demektedir: "Anadolu’da bulunan ceddim Hacı Bektaş Veli Hazretleri’ne samimi muhabbeti bulunan bütün sevenlerimize ve bizden yana olanlara duyurulur ki...
Bu milleti yeniden yaratarak bağımsızlığımızın sağlayan; varlığı bütün İslam dünyasına onur kaynağı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi, Gazi namlı Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’nin yayınladıkları bildirge, tümünüzce bilinmektedir. Gazi Paşa’nın vatanın yücelmesi ve yükselmesi konusundaki her arzusunu yerine getirmek, bizlerin en birinci görevidir. Milletimizi kurtaracak, mutluluğumuzu sağlayacak, onun koruyucu düşünceleridir. Bunu inkâr edenlerin bizimle asla ilişkisi, ilgisi yoktur. Yüce tarikatımızın bütün üyelerine, Gazi Mustafa Kemal Hazretleri’nin gösterdiği adaylardan başkasına oy vermemelerini, vatanımızın kurtulmasının ancak bu yolla gerçekleşebileceğini sizlere bütün önemiyle tavsiye ederim.
Hacıbektaş Çelebisi Veliyettin"
Atatürk, bu Beyannamenin yayınlanması üzerine Veliyettin Çelebi’ye yolladığı telgrafta şöyle diyor:"Yayınlamış buyurduğunuz, insanlarımıza doğru yolu gösteren koruyucu bildirgenizin suretini okudum. Ulusal zenginliğin doğmasına yardımcı olacak girişiminiz ve çalışmalarınız için, doğru yolu gösteren zatınıza saygılar sunarım."
Veliyetten Çelebi, Atatürk’ün ölümüne kadar kendisiyle görüşmelerini ve ilişkilerini sürdürmüştür ve Aleviler de Atatürk devrimlerini yürekten desteklemişlerdir. Çünkü Atatürk’ün kurduğu yeni düzende artık Aleviler eşit yurttaş konumuna gelmişlerdir. Böylece; Osmanlı Devleti’nin 400 yıl boyunca Alevilere karşı yürüttüğü baskı ve kırım politikası da tarihe karışmıştır. Aklı başında her Alevi bunu bildiği için Atatürk’ü kendisine Hacı Bektaş Veli gibi bir mürşit (aydınlatıcı/büyük öğretmen) kabul etmektedir.
Kaynak: Hünkâr Hacı Bektaş Veli Dergahı Postnişini Veliyettin Hürrem Ulusoy ve Safa Ulusoy
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.