Minibüsçülerin eylemi ve ulaşım-eğitim-çalışma hakkı
Minibüsçülerin eylemi ve ulaşım-eğitim-çalışma hakkı SADIK NAZİK - Doktor7 Eylül 2009’da Antakya, son zamanlardaki en büyük...
Minibüsçülerin eylemi ve ulaşım-eğitim-çalışma hakkı
SADIK NAZİK - Doktor
7 Eylül 2009’da Antakya, son zamanlardaki en büyük yerel eyleme sahne oldu. Antakya merkeze bağlı beldelerdeki Özat, Harbiye ve Çekmece Kooperatifleri ile Samandağ ilçesine bağlı kooperatiflerin minibüsleri, şehrin çeşitli yerlerindeki yolları trafiğe kapatarak eylem yaptı.
Binlerce minibüs şoförü, Antakya’nın AKP’li belediye başkanının yolcu taşıma hatlarında yaptığı değişikliğin halk otobüslerine rant sağlayacağını söyledi.
29 Mart seçimlerinden sonra yeni seçilen Antakya belediye başkanı, şehrin karmaşık olan trafiğini düzeltmek iddiası ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden iki uzmanı çalışma yapmak üzere Antakya’ya getirdi. Antakya’da daha önce yaşamamış olan ve bu şehrin kültürel ve sosyal hayatını bilmeyen iki uzman, Antakya Belediyesi’nin desteğiyle 4 ay süreyle inceleme yaptı. Bunun sonucunda bir rapor düzenleyen uzmanlar, bazı yolların kapatılmasını, bazı yolların tek yön uygulamasına geçmesini ve bazı minibüs güzergahlarının değiştirilmesini teklif ettiler. Göstermelik birkaç sivil toplum kuruluşunun görüşünü alan belediye, her yere ulaştığını iddia ettiği bir anketle sözde bir destek aldı. Katılımın yüzde 1’i bile bulmadığı anketi, belediye başkanı destek olarak kabul etti. Kitle örgütlerinin ve halkın yaz rehavetini kullanan belediye başkanı, bir aylık süre zarfında uygulamayı yürürlüğe soktu. Belediye, muhatabı olan kooperatiflerin ve bu işin mağduru halkın görüşlerine kulak asmadan bildiğini yaptı.
Bilmeyenler için belirtmeliyim ki bu beldeler, Antakya sınır komşuluğu olan ve en uzak mesafedeki beldenin 5 km olduğu yerleşim birimleridir. Samandağ ve yirmiye yakın yerleşim biriminin ise en uzak mesafesi 20 km’dir. Bu bölgede yaşayan halkın yüzde 95’ine yakını Arap-Alevi insanlardır ve geleneksel sol oyların tabanını oluşturmaktadır. Buradaki halkın yüzde 80’inin kendi işyeri veya çalıştığı işyeri Antalya’dadır. Öğrencilerin az bir kısmı Milli Eğitim kurumları için Antakya’ya gelirken, yine yüzde 80 öğrenci dershane sektörü için merkeze akın etmektedir. Belirtilen dört bölgede halkın toplam nüfusu 250 bin kadardır.
Ulaşım, bir merkeze en kısa zamanda, en ucuz ve en güvenilir şekilde gitmektir. Yeni güzergahlarla minibüsler şehir merkezine hiç giremeyecek ve belirtilen toplanma yerine eskisinden 5 kat mesafe kat ederek gitmesi gerekecektir. Bu da şehrin girişinde inecek veya toplanma yerine gidecek halk için ikinci bir araç kullanmak demektir. Eğitim sisteminin mağduru olmuş ve çocuğunu dershaneye göndermek zorunda kalan aileler için kayıt ve ulaşımdan sonra üçüncü bir masraf demek olan bu uygulama, aynı zamanda öğrenciler için zaman kaybına neden olacaktır. Bu yerleşim birimlerinden binlerce yoksul insan kendi bölgelerinde iş imkanları ve kendilerini besleyecek yeterli tarım arazisi olmadığından Antalya merkezde aylık 250-300 TL’ye sigortasız işçi-tezgahtar olarak çalışmaktadır. Yine bu bölgenin erkeklerinin yarıya yakını, bin bir zorluk ve aşağılamayla Arap ülkelerinde işçi olarak çalışmaktadır. Yurtdışındaki eşine, babasına, abisine destek olmak amacıyla çalışan bu insanlar, ayda yaklaşık 70 TL yol ücreti öderken, bu miktar yaklaşık 125 TL’ye çıkacaktır. Evinden yemeğini getiremeyen için yemek masrafı da eklenince (ki evden gelen yemek de masraftır), bu insanların çalışmalarının bir anlamı kalmayacaktır. Bu insanlar evlerine ve yoksulluklarına mahkum edileceklerdir.
Antakya’da bir trafik karmaşası olduğu gerçektir. Fakat bunun çözümü, uygulamaya sokulan yeni trafik uygulaması değildir. Bunun çözümü, uygun bölgelere yeni yollar açmak, mevcut yolları insanların barınma hakkına müdahale etmeden genişletmek, bazı devlet dairelerini şehrin yeni bölgelerine taşımak ve birkaç çok katlı otopark ile şehrin trafiğini rahatlatmaktır. Antakya merkezin en uzak mahallesine uzaklığı 2.5 km’dir. İnsanları yürümeye özendirmek, toplu taşımacılığı teşvik etmek, bisiklet yolları açarak halkı bisiklet kullanımına özendirmek ve hafif raylı sistemleri bazı mahallelerde devreye sokmak, en insancıl yöntemler gibi görünmektedir. Şehir trafiği rant zihniyetinden kurtarılmalıdır. AKP’nin bütün ülkede rant zihniyetini oturtup, yandaşlarına ve sermayeye peşkeş çekme düşüncesi, görüldüğü gibi hiçbir yerde değişmiyor.
Eylemin yapıldığı günün akşamı direniş kısmi sonuç aldı. Minibüs güzergahının 15 gün süreyle eskisi gibi devam edeceği ve yeni değerlendirmelerle bazı çalışmalar yapılacağı belirtildi.
Bu arada ildeki Demokrasi Platformu, konuyla ilgili acil topladı ve konunun çözümünde taraf olduğunu belirtti.
Mağdur olan halkla birlikte bir eylem takvimi belirleme girişiminde bulundu. Şimdi işi sıkı tutma zamanı, kapitalistler sömürü için uygun fırsatı kollarlar!
EVRENSEL - 10.09.2009
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.