Son günlerde maalesef kendilerini ilerici-demokrat hatta Devrimci diye tanımlayan bir takım Alevi Kurum, Kuruluş ve şahsiyetlerin Maraş'ta planlanan Mülteci Yerleşim Alanı kurulmasına yönelik Avrupadaki ikinci sınıf Sağcı ve Faşist çevrelerin dillendirdikleri bir çıkış noktasından haraketle 25 bin kişiyi potansiyel Terörist, İŞİD'ci olarak lanse ederek çok ucuz ve acımasız bir Propaganda ile gündem olmaya çalıştıklarını üzülerek gözlemliyoruz.

Avrupa Ülkelerinde özelliklede Suriyeli Sıgnmacılara yönelik benzeri Propagandalara çok benzeyen ve 25 bin kişiyi kriminalize eden bu yaklaşımın Kızılbaş Alevilik adına savunulması, dillendirilmesi sadece utanç vericidir.

Planlanan yerleşim alanına yönelik tabiki eleştiriler olabilir ve olmalıdırda fakat bunu yaparken Etik kuralları hiçe saymak, Suriyeli göçmenleri ayrım yapmaksızın Kriminalize etmek Vicdan ve Merhamet sahibi bir Alevinin işi olamaz, olmamalıdır.

Türkiyede yaşayan ve Sağ ile Solu harmanlayan ULUSOLCUları bir kenera bırakıp özellikle Avrupada ikamet eden ve hayat bulan bazı Alevi kişi ve yapılanmaların bu Propagandaya çanak tutması, destek vermesini anlamak imkansız. Yaşadıkları Ülkelerdeki 200 kişilik Hristiyan Köylere bazen onlarca, bazen yüzlerce hatta bazen binlerce Sığınmacının yerleştirildiğini birebir tanıklık ederken, bu gelişmelere Avrupada benzeri söylem ve iddialarla tepki veren çevrelerin Sağcı-Faşist kesimler olduğunu görüyor olmalarına rağmen bu Değirmene Su taşımalarını anlamak imkansız.

Ölümü göze alarak Yunanistana geçen Suriyeli Göçmenlerin Türkiyeye iadesi gündemdeyken T.C. Devletinin kirli Politikalarına karşı durmak gerekliliğini gözardı ederek Suriye Halkını potansiyel Alevi Düşmanı gibi lanse ederek 2. sınıf Sağcılık yapmaları üzüntü verici...

Bu Dostane ve Net Eleştirimizi doğru anlayıp Yorumlamalarını umuyor ve diliyoruz.

AleviHaber.com Editörleri Web