Malatya davasında Ergenekon sorusu

Malatya’daki davaya çok sayıda müdahil avukat katıldı. Mahkeme heyeti Emre Günaydın’a Ergenekon’un firari sanığı Levent Ersöz (üstte) ve ülkücü avukat Levent Temiz’i tanıyıp tanımadığını sordu.

Zirve Yayınevi katliamı davasında Ergenekon bağlantısı gündeme geldi. Sanık Emre Günaydın’a emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ü tanıyıp tanımadığını soran mahkeme heyeti Ergenekon iddianamesini istedi

MALATYA - Zirve Yayınevi’nde üç Hristiyan’ın katledilmesiyle ilgili davanın dünkü duruşmasına Ergenekon soruları ve talepleri damgasını vurdu. Mahkeme başkanı bir numaralı sanık Emre Günaydın’a ülkücü avukat Levent Temiz ve Ergenekon soruşturmasında aranan emekli tuğgeneral Levent Ersöz’ü tanıyıp tanımadığını sordu. Günaydın, ikisini de tanımadığını söyledi. Duruşma sonunda mahkeme, Ergenekon iddianamesinin kendilerine gönderilmesini istedi. Mahkeme salonunda olay gününe ait polis kamerasının çektiği kayıtlar izlendi. Salondaki birçok kişi ağlarken sanıklar Emre Günaydın ve Salih Gürler’in gülmesi dikkat çekti.

Yağma suçlaması

Malatya’da 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevinde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel boğazları kesilerek öldürülmüştü. Zanlılardan Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Abuzer Yıldırım olay yerinde yakalanırken, Emre Günaydın kaçmak isterken binanın üçüncü katından düşüp yaralanmıştı. Birçok noktası karanlıkta kalan katliamla ilgili davanın duruşması Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Haklarında düzenlenen ek iddianameyle ‘yağma’yla da suçlanan sanıklar duruşmada söz alarak bu suçlamayı reddetti.

‘Levent’e söylemeyin’

Sanıklar savunmalarını tamamladıktan sonra mahkeme heyeti başkanı Eray Gürtekin, sanık Günaydın’ı yanına çağırdı. Gürtekin, dava dosyasından çıkardığı bir kağıdı Günaydın’a göstererek, “Bu kağıtta yazılı olanlar, hastanede tedavi gördüğün dönemde senin tarafından yazıldığı söyleniyor.

Bunu sen mi yazdın? Levent Ersöz (Ergenekon soruşturması kapsamında aranan emekli tümgeneral) ve Levent Temiz’i (avukat) tanıyor musun?” diye sordu. Günaydın, iki ismi tanımadığını, kağıtta yazılı olanların da kendisine ait olup olmadığını hatırlamadığını söyledi. Yargıçın gösterdiği kağıtta, Emre Günaydın’ın hastanede tedavi gördüğü sırada bir ara uyanıp, polislerden kalem kağıt isteyerek tuttuğu, net olarak anlaşılmayan notlar olduğu belirlendi. Not kağıdında, bir birinden ayrı halde yazılan ‘Levent’, ‘Gelse’, ‘Söylemeyin’ gibi kelimeler dikkat çekiyor.

Barbarlıklarına güldüler

Duruşmaya daha sonra olay yerinde polis kamerasıyla çekilen görüntülerin duruşmada izlenmesi için ara verildi. Görüntüler mahkeme salonunda izlendiği sırada salonda bulunan birçok kişi gözyaşlarını tutamazken sanıklardan Emre Günaydın ve Salih Gürler’in sık sık gülmeleri dikkat çekti.

Müdahil ve sanık avukatlarının taleplerini alan mahkeme heyeti, şu kararı açıkladı: “İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan, Ümraniye’de ele geçen el bombaları ile ilgili dava dosyasının iddianamesinin DVD olarak dosyamıza celbine, tüm dosyanın, DVD ortamında istenmesine ilişkin avukatların istemlerinin, soruşturması süren Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca değerlendirilmesine.

Silahlar aynı mı?

Bu celsede izlenen olay yeri tespit CD’sinde görüntülenen silahlar ile emanette kayıtlı bulunan ve olay yerinde elde edildiği bildirilen silahların aynı silahlar olup olmadığı ve özellikleri hakkında Adalet Komisyonu Bilirkişi listesinden seçilecek bir bilirkişiden rapor aldırılmasına.”

Mahkeme, ayrıca duruşmaya gelmeyen tanıkların polis zoruyla getirilmesine karar verdi. Duruşma, 12 Eylül 2008 tarihine ertelendi.

Duruşma sonrasında müdahil avukatlardan Erkan Yücel, sadece Ergenekon iddianamenin istenmesinin yeterli olmadığını belirterek, “Bu olayın, Ergenekon soruşturması ile bir yerden birleşebileceği kanaatindeyim” dedi. Yücel, bir gazetecinin, “Davanın birleştirilmesini talep edecek misiniz?” sorusuna, “Önümüzdeki süreçte olabilir” yanıtını verdi.

(Radikal, aa) - 22/08/2008