Mahir KAYNAK : Alevi açılımı
Mahir KAYNAK : Alevi açılımı AKP’nin Alevilere yönelik olumlu tavrı siyasi olarak değerlendirildi. Bu hem doğru hem de...
Mahir KAYNAK : Alevi açılımı
AKP’nin Alevilere yönelik olumlu tavrı siyasi olarak değerlendirildi. Bu hem doğru hem de yanlıştı. Açılımın Alevi oylarını çekmek amaçlı olarak değerlendirilmesi olaya dar bir açıdan bakıldığı ve oy almak için verilmiş bir rüşvet olduğu anlamına gelirdi. Oysa öngörülen siyasi hedef bundan farklıydı.
Bugüne kadar Alevilerin, Sünni kesim tarafından dışlandığı ve bu kesimin muhafazakar kanat etrafında bütünleştiği inancında oldukları doğruydu. Ancak AKP bu kesimin oylarını almak için değil Alevileri öteki saymadıklarını ve zıtlaşmanın inanç boyutunda olmadığını söylemek istedi. Bu açılımın AKP’nin oylarını artırmak bir yana bazı Sünnilerce aleyhte kullanılması ve oy kaybına sebep olması daha büyük bir ihtimaldi.
Bugüne kadar siyasi partiler arasındaki farklılık ideolojikti. Son seçimlerde gericilik ilericilik ayırımı oy dağılımını belirleyen en önemli faktör olmuştu. Bu ayırım, iktidar açısından, elverişli bir ortam yarattı ve bundan vazgeçmek için bir neden yoktu.
Ayrıca AKP’in Alevilere yönelik tavrı tek taraflı bir irade beyanı niteliğindeydi ve bazı Alevilerin buna karşı tavır alması girişimin niteliğini etkilemezdi.
Öyleyse AKP’nin bu tavrının arka planında ne olduğunu çözmek gerekir. Girişim oy almak amacı taşımıyorsa neyi hedeflemektedir? Olayı çözümlemek için sadece bu konuyu irdelemek yeterli olmaz. İktidar bugüne kadar ülke siyasetini belirleyen ayrışmaları tümüyle reddediyor, soy ve inanç farklılıkları üzerine bir siyaset oluşturmayacağını beyan ediyordu. Kürt politikası da bu yaklaşımın bir parçasıydı ve hepsi bir bütün olarak görülmeliydi.
Bugüne kadar siyasi safları belirleyen kriterler değiştiriliyordu ve nerede duracağınızı kim olduğunuz değil ülkenin nasıl idare edilmesini istediğiniz belirleyecek deniyordu. Bu Mevlana’nın ‘ne olursan ol, gene gel’ söyleminden farklıydı. O seni kabul ederim ve bizden biri yaparım diyor, AKP ise ne olduğuna karışmam, hedeflerde ortak olursak aynı saflarda olabiliriz diyordu. Geçmişte farklı ideolojiyi savunanları partiye alması ama onların dindar davranmasını beklememesi bu politikanın işaretiydi. Ancak tezinin samimiyeti bürokraside kadrolaşma eğilimi göstermemesine bağlı olacaktır.
Bu durum düelloda silah değiştirmeye benziyor. Geçmişte kılıçla yapılan ölüm oyununun yerini tabanca alsın deniyor.
Şu anda ülkemizdeki siyasi tartışma, farklılaşmanın hangi kriterlere göre oluşacağı konusundadır. Ya kimlik politikasında ısrar edeceğiz ya da geleceğe yönelik projelerimizi savunarak siyasi mücadele yapacağız. Bunun muhalefet açsından elverişli olmadığı söylenemez. Dünya üzerindeki yerimizin ne olacağı, buna bağlı olarak uygulayacağımız ekonomi politikaları ciddi tartışmalar yapılması gereken konulardır. Üstelik ne olacağımız sadece bizim irademize bağlı da değildir. Önce öngörülen siyasi hedefleri gerçekleştirmek için yeterli dış desteğin olup olmadığı, buna karşı çıkanların ya da ortak olmak isteyenlerin bilinmesi gerekir. Kısaca emperyal vizyonla ulus devlet arasında riskli bir seçim yapacağız...
Mahir KAYNAK
STAR - 15 Ocak 2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.